Yorgunluktan kızaran gözlerine baktım ve dolan gözlerimi kıstım. Hızla yanağını öptüm. "Ama ne olmak istediğimi biliyor musun?" dedim kulağına mırıldanarak.
"Doktor" dedi kesin bir sesle, gülümseyerek ondan ayrıldım.
"Senin yanında olmak istiyorum"
****
Hızlı bir şekilde yana çekti ve ani bir frenle durdu. Az daha cama yapışacaktım. Korkudan ağzımı açamazken kolumu tuttu.
Masmavi gözleri içime işlerken sinirle söylendi.
"Arabadayken niye böyle şeyler söylüyorsun kızım? Beni delirtmeye mi çalışıyorsun?"
Bu ani çıkışına karşılık ne yapacağımı bilemezken sımsıkı sarıldı, kokumu içine çekerken kulağıma fısıldadı.
"Hep benim yanımda olacaksın zaten, bu istek falan değil" dedi. Ondan gülümseyerek ayrılırken masmavi gözleri koyulaşmaya başlıyordu.
"Ama minik bir cezayı hak ettin, ya arabayı zamanında durduramasaydım?" dediğinde kaşlarımı hafifçe çattım.
"Ne demek istiyorsun?" yanağımı okşadı, "Aklımı başımdan alıyorsun"
Başını boynuma götürdü, kollarımı boynuna doladım. Hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum. Canımın yandığını hissettim. Hafifçe onu ittirdim. "Ya niye ısırdın ki şimdi?" dedim sinirle.
Hınzır bir şekilde sırıtırken ben de onun yaptığı şekilde boynunu ısırdım.
"Al, oldu mu? Nasıl acıdı hissettin mi?" dediğimde sertçe baldırımı sıktı. Gözlerini kapattı, hafifçe yutkunduğunu hissettim.
"Çok mu canını yaktım? O kadar istememiştim" dedim üzüntüyle, Ateş bir şeyler mırıldandı ama ne dediğini anlamadım.
"Kemerini tak" dedi boğuk sesiyle, dediğini yaparken üzüntüyle ona baktım. "Özür dilerim, o kadar canını yaktıysam"
Masmavi gözlerini gözlerime dikerken sıkıntılı bir şekilde nefes aldı. "Beste beni ne hale sokuyorsun!" diye mırıldandı ve hızlı bir şekilde arabadan çıktı.
"Ayy" dedim ve yanaklarımı ellerimle kapattım, o kadar kötü yapmamıştım aslında. Bilmediğim bir şey mi vardı?
Birkaç dakika sonra tekrar arabaya bindiğinde iki şişe suyu ona uzattım, ikisini de tek dikişte içti.
"Daha iyi misin?" dedim.
Başını salladı, alnımı öptü. "Miniğim benim" dedi. Elimi sıkıca tutarken ellerimize baktım.
Benim yılan dövmem ile onun yılan dövmesi vardı. Güzel görünüyordu, ama yine de o dövme için hala kızgındım.
Yola çıktığımızdan beri hiç konuşmadık, "Telefonunu alabilir miyim?" dediğimde bakışlarını yoldan ayırmadan seri bir şekilde telefonunu çıkardı.
Siyah telefonunu aldım ve açtım, şifre yoktu. Çokta az uygulaması vardı, kurcalarken galerisine girdim.
Hiç fotoğrafı yoktu.
"İlk fotoğrafın ben olayım" dedim gülümseyerek ve kamerayı açtım, gülerken kendimi çektim. Fotoğrafa baktığımda fena olmadığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Kaçamazsın!
Teen Fiction"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu göre...