Multi: BesteBaşımın ağrımasıyla yüzümü buruşturdum, gözlerimi daha açamamıştım çünkü uykum ağır basıyordu ve açmakta istemiyordum.
'Her şey rüya olsun!' dedim içimden. 'Bunları hak edecek ne yaptım ki?'
Arabaların sesi beni uyandırmaya zorluyordu. Esnemeye çalıştım ama koltuk buna engel oldu. Araba bir anda hızlandı.
'Araba mı?'
Gözlerimi aniden açtığım zaman arabanın içindeydim, hızla doğrulduğumda başıma ağrı girdi. Yüzümü buruşturdum.
"Aniden kalkma, biraz daha dinlen birkaç saatlik yolumuz var" dedi Ateş gaza basarken. Kalbimi ağzımda hissediyordum, saate baktım.
'06.21'
Elim ayağım titremeye başladı. "Neredeyiz? Ne yapıyorsun? Ablamın yanına dönmek istiyorum!" dedim. Şoktan ne yapacağımı bilemez gibiydim.
O ise sırıtmaya başladı. Dikiz aynasından ona bakıyordum, birkaç saniye boyunca bana baktı sonra bakışlarını yola çevirdi. Gözleri kıpkırmızıydı, hiç uyumadığı belliydi ama yine de hızlı bir şekilde kullanmaya devam ediyordu.
"Anlaman biraz uzun sürecek ama kısa bir şekilde anlatayım. Ablan ve abini unut. Artık benimlesin" dediğinde ağzım açık kaldı. Şaka yapıyordu herhalde.
Ciddi mi diye aynadan tekrar baktım ama sırıtmıyordu bile. Göz yaşlarımı tuttum.
"Sence beni aramayacaklar mı, bunu mu düşünüyorsun? Sen nasıl bir insansın?" dedim, o ise arabayı hızlı bir şekilde kenara çekti.
'Bana zarar verecek' dedim içimden ama o bunun yerine arabadan çıkıp kilitledi ve yanda duran kafeye girdi.
O sırada telefonunu arıyordum ama hiçbir şey yoktu. Sinir krizi geçirecektim. Beş dakika bile geçmemişti ki arabanın kilidini açıp içeri girdi.
"Al şunu ye ve yol boyunca sus" dedi ve arabayı tekrar çalıştırdı.
Torbadan simit ve süt çıkardım. Yemeyecektim diye tutturacaktım ki aynada öyle bir bakış attı ki sütümü açtım ve içmeye başladım.
Yemeği bitirdiğimde saat yediyi vuruyordu. Gözlerim yine kapanıyordu ama uyumayacaktım, nereye gittiğimizi bilmem gerekiyordu.
"Bırakta uyu, simitinde uyku ilacı vardı, biraz daha uyu" dediğinde ne olduğunu anlamadan kendimi uykuya bıraktım.
*
Kafam daha yumuşak bir yerdeydi, yana çevirdiğimde birisine çarptım. Aniden gözlerimi açtım.
Yorgun gözler bana bakıyordu, "Niye öyle bakıyorsun?" dedim ve kalkmaya çalıştım o ise belimden tuttu.
"Uyumak istiyordum ama... Seni izlemek daha güzeldi" dediğinde korkuyla gözlerimi kapattım.
"Bırak" dedim, o ise birkaç saniye boyunca durdu, sonra bıraktı. Aniden ayağa kalktım ve pencereden dışarı baktım.
Burası hayatımda görmediğim kadar yeşillikti, ağaçların arasında tek tük ev vardı ve bu manzarayı daha da mükemmel kılıyordu. Biraz ötede ise deniz tüm maviliğiyle bana bakıyordu.
"İzmir?" dedim sadece. İçim yanıyordu, burada olmak istemiyordum evet burası mükemmel bir yerdi ama ablam ve abimi istiyordum.
Bir anda belimden tutuldum, beni kendisine çekti ve başımı öptü.
"Söz veriyorum, seni çok mutlu edeceğim" dediğinde göz yaşlarım yanaklarımdan düşüyordu bile.
Ağzımı zar zor açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Kaçamazsın!
Teen Fiction"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu göre...