Medya; Alan Walker - Faded
Jisoo
Rose'u başımdan ciddi anlamda savdıktan sonra, canım sıkıldığından odamdan çıkmış ve koridorlarda boş boş gezinmeye başlamıştım. Koridorlarda boş boş gezinmek, zaten benim en büyük aktivitemdi.
Rose'un Yoongi'ye yaptığı aşk büyüsünü bozacak olan büyüyü her yerde aramış, tüm büyü kitaplarına tek tek bakmıştım. Neden bulamadığım hakkında en küçük bir fikrim yoktu. Bu dünyada sayamayacağımız kadar çok büyü vardı. Fakat, bunların içinde en tehlikelisi aşk büyüsüydü. Bunu artık daha iyi anlamıştım.
Benim yaptığım sorumsuzluklar yüzünden Rose çok kötü bir duruma düşmüştü ve ben de kendimi berbat hissediyordum. Derin bir nefes alıp bakışlarımı karanlık koridorun sonuna çevirdiğimde, birinin gölgesinin duvarlara yansıdığını fark etmiştim. Duraksayarak, kim olduğunu anlamaya çalıştım. Okulun bu saatinde, ben hariç çünkü tüm geceyi büyüyü bulmak için geçirmiştim, hangi manyak derse girmek yerine koridorlarda boş boş gezinirdi ki?
"Hey Jisoo,"
Jin'in sesini duymamla düşüncelerimden sıyrılıp koridorun başında bana doğru gelen Jin'e odaklandım. Geçen seferki saçma sapan rastlanımız hala tüm ayrıntılarıyla aklımdaydı ve Jin'in çok garip birisi olduğunu düşünüyordum.
"Proje için partnerim sensin." dedi yanıma ulaştığında. "Projeye ne zaman başlayacağız?"
Proje aklımdan tamamen uçup gittiği için biraz boş anıma denk gelmişti. "Bilmem ki, ne zaman istersen."
"O halde, şimdi başlayalım."
Jin beni kolumdan tutup sürüklemeye başladığında şaşkınlıkla dudaklarımı aralamış ve düşmemeye çalışarak, ilerlemeye devam etmiştim.
"Aslında şu an hiç müsait değilim." dedim hızlıca.
"Neden ki?" diyerek omuz silkti. "Henüz tüm koridorları dolaşamadın mı?"
Oflayarak kolumu ellerinin arasından kurtardım. Beni gerçekten sinir ediyordu. Kütüphanenin olduğu kata çıktığımızda bu işten kaçışım olmadığını anlayarak bir an önce bitsin gitsin şu sinir bozucu an diye düşünmeye başlamıştım. Neredeyse bomboş olan kütüphanenin beyaz kapılarını araladığımızda, kütüphane görevlisi okuduğu kitaptan başını kaldırıp bizi şöyle bir süzmüş sonra da önünde dönmüştü.
"Bekle," dedim. "Biz konumuzu bilmiyoruz ki?"
"Ben biliyorum. Bayan Lee ile görüştüm çoktan."
"Hmm," diyerek gözlerimi devirme isteğimi zorlukla bastırdım. "Neymiş peki konumuz?"
"Cadılarla kurt adamların arasındaki o büyük sırrı araştıracağız."
Bana bakmadan ifadesizce ilerlemeye devam ediyordu. İç çektim. Ne sırrı ya? Bahsettiği şeyi herkes biliyordu ve herkesin bildiği bir şey sır olmazdı.
Kitaplıkların arasında gezinirken, büyük ansiklopedilerin önünde durmuştuk. Jin raftan birkaç ansiklopedi alıp elime tutuşturdu. Kitapları zor tuturuyordum ve kollarımın arasında duran üst üste yığılmış bu kitaplar, kafamın görünmesini engelliyordu.
"Ne yapacağım bunları?" dedim zorlukla.
"İlerdeki masaya koy, ben de diğer ansiklopedileri getireyim."
Jin'i mırıldanarak onaylamış ve birkaç kez düşme tehlikesi yaşayarak ve aynı zamanda en üstteki ansiklopedi neredeyse gözümü çıkarmak üzereyken masaya ulaşmıştım. Kitapları masaya yığdım ve kollarımı ovuşturarak yandaki sandalyeye yerleştim.
Sadece birkaç saniye sonra, benim taşıdıklarıma oranla daha ince bir ansiklopediyi elinde tutan Jin, tabiri caizse sallana sallana yanıma geliyordu. O an, kafa koparma büyüsü diye bir büyünün evrende var olmasını diledim. Eminim hiçbir cadı buna benim kadar ihtiyaç duymamıştı.
"Evet," dedi Jin yanımdaki sandalyeye otururken. "O zaman başlayalım." Ses tonundan eğlendiği çok belli oluyordu. Ona sert bakışlarımı yollayıp sinirimin geçmesini umarak en üstteki ansiklopedinin kapağını açtım.
'Bir cadının, bir kurt adamı yaratışı:
18. Yüzyılda, cadıların tehlikeli birer varlık olup, öldürülmesi gerektiği anlayışı yavaş yavaş kaybolmaya başlıyordu. İnsanlar, her cadının kötü olmadığını fark etmişlerdi fakat aslında karanlık bir duygu tüm cadıların kalbinde vardı. Sadece, bazılarını tamamiyle ele geçiriyor; bazıları ise o dürtüyü susturmayı başarıyordu.
En güçlü cadılardan biri olarak bilinen ve henüz kendisine ne olduğu hakkında bir şey bulunamayan Lee Chaerin, 18. Yüzyılın ikinci yarısında, dünyaya hakim olmak amacıyla kendi ordusunu yaratmaya karar verdi.
Emrinde çalışan hizmetkarlarını güçlü bir büyüyle kurtadamlara çevirdi. Bu tür kişiler hem insanlığın hem de kurtların gücüyle kutsanıyor; çok hızlı, güçlü, çevik ve zeki bireyler oluyorlardı. Chaerin'in ordu kurma planı gerçekleşememiş olsa da; kurtadamlar zamanla dünyanın her bir tarafına yayıldı ve bizden biri oldular.'
"Bu mu sır cidden?" dedim iç geçirerek. "Bunu beş yaşındaki çocuk bile biliyor."
"Neyden bahsediyorsun?" dedi Jin, kafasını kendi kitabından kaldırırken.
"Çok basit bilgiler var. Bu konunun neyini araştırmamız gerek anlamadım."
"Hmm, bilmem."
Tepkisizce önündeki kitaba dönmüş ve sanki çok önemli şeyler okuyormuşcasına kaşlarını çatmıştı. Bir süre bekledikten sonra dayanamayarak sandalyemi yanına doğru kaydırıp kitaba bakmaya çalıştım.
"Ne var senin kitabında?"
"Ne?" dedi Jin hızlıca kitabı kapatırken. "Hiçbir şey. Bir şey yok."
"Emin misin?"
"Elbette," diyerek hızla başını aşağı yukarı salladı. Şüphelenerek Jin'i süzdüm.
"Ben de bakabilirim o zaman."
Öne doğru eğilerek kitabı almaya yeltendiğimde, Jin iki eliyle yüzümü kavramış ve dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Beni öpmüyordu, sadece öyle duruyorduk. Gözlerimi şaşkınlıkla yuvalarından fırlayacak derecede açıp, Jin'in ellerini tutarak kendimi kurtarmaya çalıştım.
Jin geri çekildiğinde ateş saçan gözlerimle ona bakmıştım. "Sen ne-"
"İlk öpücüğün müydü?" dedi bana bakarak.
"Neyden bahsediyorsun?" dedim hızlıca. Yanaklarım kızarıyordu.
"Titriyordun." dedi kendi kendini onaylarcasına. "İlk öpücüğündü."
"Bunu neden yaptın?" dedim sinirle. Neredeyse bağırmıştım ve kütüphanede yapmam gereken son şeydi.
"Üzgünüm," diyerek masadan kalktı. "Sadece bir şeyden emin olmam gerekiyordu."
××××
Geç gelen ama şaşırtan bir bölüm..
Şimdi, o cadı ve kurtadam olayı tamamen benim uydurduğum bir şey bu yüzden mantıksızlık aramayın lütfen~
Her neyse, sizi seviyorum❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
house of cards ❅ bts•bp ✓
FanfictionCadıların, vampirlerin, büyücülerin, kurt adamların.. Aklına gelebilecek tüm garip insanların olduğu bir kent düşün. Burası senin hayal gücünün oluşturduğu kent, bir ütopya. BTS & Blackpink ©nemesislau2018 ✨ Bu kitap kapağı Balaccie'nin Büyü Dükka...