50 × Stars

4.2K 450 174
                                    

Evet, final değil.
Menejerimle ( uzayli_ghoul ) yaptığımız istişare sonucu, finali 55. Bölüm yapmaya karar verdik. Çünkü bahsetmem gereken fazla yer olduğundan finali 3-4 part yapacaktım, bu da pek mantıklı olmayacaktı~

Medya; Sam Airey - Stars

Rose

"Buna inanamıyorum." dedi Jisoo. Pencereden Lisa'yı ve Jungkook'u izliyorduk. Ne kadar süredir ayaktaydık bilmiyorum, muhtemelen bir vampir olmasam çoktan ayaklarım ağrımaya başlardı. Ama Jisoo'nun ya da Jennie'nin bu ağrıyı önemsediğini sanmıyordum.

"Neye inanamıyorsun," dedi Jisoo Jennie'ye bakarak. "Lisa'nın geri gelmesine mi, bizi hatırlamamasına mı yoksa Joy ile kardeş olmalarına mı?"

Jennie Jisoo'ya yandan bir bakış atıp gözlerini devirmişti. Hepimiz büyük şaşkınlık içindeydik. Yeri'ye mesaj atmıştım sanırım o da Joy'a çaktırmadan cevap vermişti. Yeri'ye Joy'un nasıl olduğunu sormuştum. Yeri ise Joy'u daha önce hiç böyle görmediğini, bir koltuğa oturup boş boş duvarı izlediğini söylemişti.

"Bakın," dedim sonunda dayanamayarak. "Burada durup olanları izleyemeyiz. Gidip bir şeyler yapalım."

"İyi de ne yapabiliriz ki, Lisa bizimle ilgilenmiyor bile."

Jisoo üzgünce konuştuğunda sıkıntıyla dudaklarımı ısırmıştım. "Kütüphaneye gidelim." dedi Jennie. "Belki bir ihtimal, Lisa'nın hafızasını geri getirebilecek bir şeyler bulabiliriz."

Lisa

Jungkooktan kaçmıştım. Evet, bildiğiniz kollarından sıyrılmış banktan hızlıca kalkmış ve koşarak gidip bir yere saklanmıştım. Aptaldım. Utanmıştım çünkü ben daha önce bırakın başkasının kollarında ağlamayı, yanımda biri varken bile ağlamamıştım. Ağlayamazdım da. İlla ki yalnız kalmam gerekiyordu ama Jungkook.. Jungkook'un yanında olmama rağmen kendimi tutamamıştım. Hatta belki de onu görmek, ağlamamı tetiklemişti.

Jungkook'un arkamdan geleceğini düşünmüştüm. Ama gelmemişti. Beni yalnız bırakmanın en doğrusu olduğunu düşünmüş olmalıydı ve bu bile, ona karşı büyük bir mahcubiyet taşımama neden oluyordu.

Saklandığım masanın altına iyice gizlendim. Nerede olduğumu bilmiyordum. İlk gördüğüm odaya girmiş ve gizlenmiştim işte. Derin bir çektim. Masanın altından çıksam mı yoksa biraz daha beklesem mi diye düşünürken karşıma aniden çıkan vampir suratı çığlık atmama neden olmuştu. İrkilip, oturduğum yerde zıpladığım için kafam masaya çarpmıştı. Kafamı tutup, sızlanarak masanın altından çıkmaya çalışırken, Yoongi kahkaha atıyordu.

"Neden gülüyorsun?" dedim sinirle ona bakarak. Hala kafamı okşuyordum. Canım çok yanmıştı.

"Çünkü çok komikti." dedi Yoongi kahkahalarını zorlukla durdurup omuz silkerken. "Burada ne işin var?"

"Yalnızca Jungkooktan kaçıyordum." dedim. Sonra kırdığım potun farkına vararak gözlerimi kaçırmıştım. Yoongi derin bir iç çekerek odada ilerlemeye başladı. Vampirlerin kan odasına girdiğimi yeni anlamıştım.

"Seninle ve Rose ile bu odaya benzer bir odada tanışmıştık." dedi. Sırtı bana dönüktü. "Jisoo ve Jennie'yi zaten tanıyordum ve siz Jisoo sayesinde kan çalmaya gelmiştiniz."

house of cards ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin