19 × Blue Side

6.7K 621 455
                                    

Medya; J-Hope - Blue Side

Yazar

Ormanın en derinliklerindeydiler. Saat gece üçe gelmek üzereydi. Etraf sessizdi, ama öyle bir ıssızlık hüküm sürüyordu ki.. Fırtınadan önceki sessizlik olduğu besbelliydi. Bugün dolunay vardı karanlık gecede. Bu yüzden Jin de Jimin de keyifliydiler. Kurt adamlar güçlerini Ay'dan alırlardı ve ne zaman yıldızların arasındaki Ay en parlak zamanına ulaşsa, onlarda en güçlü hallerine dönüşürlerdi.

"Bugün neden bu kadar kalabalık orman?" dedi Jimin yanında duran Jin Hyunguna. Sıradan bir nöbetteydiler. Yasak ormanda her gece nöbetçiler bulunur, olası tehlikelere karşı yurdu ve okulu korumak için görev alırlardı. Nitekim bu zamana dek böylesine önemli bir olay yaşanmamıştı fakat okul yine de bunu çok önemsiyordu.

"Haklısın, Jimin." dedi Jin etrafa kısa bir bakış atarak. "Bugün ormanda gereğinden fazla nöbetçi var."

Biraz daha kendi bölgelerinde öylece gezinmiş, hiçbir şey bulamadıklarındaysa bir ağacın önüne oturmuş ve sırtlarını ağaca yaslamışlardı.

"Jisoo nasıl bir tepki verdi?" dedi Jimin merakla.

"Berbat," diyerek iç çekti Jin. "Düşündüğümden daha berbat. Rose ile araları bozuldu. Benim yüzümden."

"Kendini suçlama," dedi Jimin. "Bu eninde sonunda olacaktı."

Jin onu onaylarak kafasını aşağı yukarı salladı. Ardından, ormanda bir çıtırdı duymuş ve ayağa fırlamışlardı. Jin kuzeyi kontrol ederken Jimin de güneye doğru ilerledi. "Kim var orada?"

İkisi de yemyeşil ve henüz yeni çiçek açmış ağaç dallarının ardından yaralanmış bir Jungkook ve onu taşımaya çalışan Yoongi ve Taehyung'u görmeyi beklemiyorlardı. Jungkook'u iki dakika önce Jin ve  Jimin'in oturduğu ağacın önüne yasladılar. Çok değil, birkaç saniye içinde Jungkook'un yarası kapanacaktı. Önemli olan bu değildi zaten. Garip şeyler oluyordu.

"Neler oluyor?" dedi Jin telaşla.

"Sayılarını bilmiyoruz," diye cevapladı onu Taehyung. "Ama ormanda birileri var. Jungkook'u yaraladılar. Ve bu o kadar hızlı oldu ki, neye uğradığımızı şaşırdık."

"Üstelik," diye devam etti Yoongi. "Bu ikinci."

"Onlar kim Jungkook?" diyerek ağaca yaslanmış olan genç adama bakmıştı Jimin. Jungkook, yarası kapanır kapanmaz Taehyungdan destek alarak ayağa kalktı.

"Onlar Mavi Taraf'ın öğrencileri." dedi Jungkook. "Sadece bunu biliyorum. Ama çok güçlülerdi. Gerçek olamayacak kadar çok."

Derin bir nefes aldı Yoongi. "Acilen Bay Choi ile konuşmamız gerekiyor."

***

"Hayatımda böyle bir şey görmedim." dedi Jungkook. Ertesi sabah, nöbetleri biter bitmez, ilk iş okula gitmişlerdi.  "İki defa saldırdılar bana. Bu neydi bilmiyorum bile."

Bay Choi'nin yani okulunun müdürünün odasındaydılar. Yoongi ve Jungkook karşılıklı koltuklara oturmuşlardı. Jin de Yoongi'nin yanında oturuyordu ama diğerleri ayaktaydı. Taehyung ve Jimin bu durumda bile birbirlerine nefret dolu bakışlarını göndermekten kaçınmıyorlardı. Kavga etmediklerine şükretmek lazım, diye düşündü Jin. Bu gerçek bir mucizeydi.

"Bu çok ilginç." dedi Bay Choi. "Mavi Taraf'ın güçlü olduğunu zaten biliyoruz ama anlattıklarınız gerçekten çok ilginç. Nasıl bu kadar güçlü olabildiler, bilemiyorum."

Jungkook kaşlarını çattı. Bunu daha önce kimseye söylememişti. Ama şimdi söylemenin tam zamanıydı. "Onlar sadece güçlü değiller." dedi. "Onlar ölümsüz. Kurt adamların ya da vampirlerin ölümsüz olmasından bahsetmiyorum. Cadılar, büyücüler... Hepsi ölümsüzdü. Bir büyücüyü bıçakladım." Herkesin şaşkın bakışları arasında iç çekti. "Ölmedi. Etkilenmedi bile."

house of cards ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin