Medya; Adele - Make You Feel My Love
Yazar
Lisa sırtına saplanan derin metali hissettiğinde, Jennie tiz bir çığlık atmıştı. Hemen ardından iki dizinin üzerine düştü Lisa. Jisoo'nun ağaçtan ve sarmaşıklardan kurtulmak için çırpınışını görüyordu. Belki birazdan Jungkook da gelir, diye düşündü istemsizce. Yetişebilir miydi? Yaralandığını anlayabilir miydi?
Jennie'nin çığlıkları devam ediyordu, Jisoo'nun gözyaşlarıysa sessizce dökülüyordu yanaklarından. O kadar çok uğraşmışlardı ki o sarmaşıklardan kurtulmak için, sarmaşıklar bileklerini, kollarını, bacaklarını kesmişti. Fakat, bunun acısını hissetmiyorlardı. Odaklandıkları tek nokta Lisaydı.
Jiwoo, keskin bıçağı Lisa'nın sırtına sapladıktan hemen sonra geri çekmiş ve bu sefer karnına saplamıştı. Lisa pes ederek yere yığıldığında Jennie'nin çığlıkları gittikçe artıyordu. "Yardım edin!" diyordu. "Lütfen, lütfen yardım edin!" Jiwoo, Lisa'nın sağlam bir yara aldığına emin olduktan sonra yerde güçsüz bir şekilde oturan Somin'in elinden tutarak onu ayağa kaldırdı. Beraber koşmaya başladılar. Birazdan herkes buraya toplanırdı, böyle bir riski alamazlardı.
İki saniye sonra Taehyung, Jungkook ve Jin gelmişlerdi. J.seph'in ellerinden zor da olsa kurtarmışları kendilerini. Ardından Yoongi ve Rose.. Sonra diğerleri. Jin ve Taehyung'un gözleri direk Jennie ve Jisoo'yu bulurken Jungkook yerde yatan Lisa'yı gördüğünde sadece bakakalmıştı. Hayır, o Lisa değildi. O Lisa olamazdı ki, onu çok güvenli bir eve bırakmıştı. Ordan çıkması imkansızdı. Gözleri şaşkınlıkla aralanırken yavaşça yere çöktü Jungkook. Yoksa, halisünasyon mu görüyordu?
"Lisa.." dedi titrek bir sesle. Hepsinin bakışları Lisa'nın üzerineydi. Rose neye uğradığını şaşırarak arkadaşının kanlı bedenine baktı.
"Ne oluyor?" dedi kekeleyerek. "Bu nasıl-" Vücudu titremeye başladığında zorlukla Yoongi'nin kollarına tutunmuştu.
Yeri ve Hoseok, Jennie ve Jisoo'yu sarmaşıklardan kurtarmak için uğraşmışlardı. Vücudu kesiklerle dolu iki genç kız sarmaşıklardan kurtulduğunda Jennie bağırmaktan sesi kısılmış bir halde hıçkırarak ağlamaya başlamış, Jisoo ise iki saattir yapamadığını yaparak Lisa'nın ismini haykırmıştı. Jin, sevgilisinin acısını kalbinde hissettiğinde dolan gözlerini kapatmıştı. Bu acı hiç yabancı gelmiyordu ona.
"Bizim için," dedi Jisoo ağlamaya devam ederken. "Kendini feda etti.. Lisa.."
Jungkook, Lisa'nın yanına oturmuş bedenini nazikçe kendisine çekerek kucağına yatmasını sağlamıştı. Titreyen parmakları sevgilisinin nabzına gitti. Atmıyordu. İlk defa bu kadar soğuktu Lisa. İlk defa yüzü parlak değil soluktu. Elini tuttu Jungkook zorlukla. Sıcacık eller şimdi buz gibiydi.
"Ne oldu burada?" dedi Rose sinirle Yoongi'nin kollarından kurtulurken. İlk defa böyle bir kızgınlığın, böyle bir ateşin damarlarında gezindiğini hissediyordu. Sesini yükseltti. "Kim yaptı ona bunu?" Yumruklarını sıkıyor gözlerinden süzülen yaşları sertçe siliyordu.
Jungkook Lisa'nın bedenini yavaşça yere bıraktı. Jennie ve Jisoo, Lisa'nın yanına oturup ağlamaya devam ediyorlardı. "Size kim yaptı bunu dedim?" diye bağırdı Rose. Gözleri kırmızının en koyu tonuna bürünmüştü. İntikam alacaktı. Acımayacaktı. Bu sefer kimseye acımayacaktı.
"Jiwoo." dedi Jisoo zorlukla. Jennie'nin konuşmaya mecali bile yoktu.
İki saniye. Sadece iki saniye içinde Jungkook ve Rose göz göze gelmiş, aynı yöne doğru koşmaya başlamışlardı. Diğerleri onların Jiwoo'yu bulmaya çalıştığını anladıklarında arkalarından bağırmış, Yoongi ve Namjoon koşarak onlara yetişmeye çalışmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
house of cards ❅ bts•bp ✓
FanfictionCadıların, vampirlerin, büyücülerin, kurt adamların.. Aklına gelebilecek tüm garip insanların olduğu bir kent düşün. Burası senin hayal gücünün oluşturduğu kent, bir ütopya. BTS & Blackpink ©nemesislau2018 ✨ Bu kitap kapağı Balaccie'nin Büyü Dükka...