1 × Witch

17.2K 975 937
                                    

Imagine Dragons - Thunder

Jisoo

"Eyvahlar olsun! Eyvahlar olsun! Yüce Harry Potter aşkına, Jennie sanırım yanlış büyüyü yaptım!"

"Yine kimi kurbağaya çevirdin?" Jennie göz devirerek yanıma ilerlediğinde omuz silkmiş ve dumanlar tüten koca kazanımın içindeki iksiri şişelere doldurmaya başlamıştım.

"Yok, yok." dedim sonra emin olmak için iksiri koklarken. "Doğru büyüymüş, yanlış sandım sadece."

Jennie uzun siyah masanın bir ucuna otururken, ben de etrafta dolanmaya başlamış bir yandan da elimdeki büyü kitabını karıştırmakla meşguldüm. "Büyücüler nasıldır bilmem ama," dedim. "Cadılar bu sıralar çok israfçı! İnanabiliyor musun, bir kazan iksir yapıp gösteriş olsun diye sadece bir şişeyi dolduruyorlar. Bana kalsa, kazanın dibini ekmekle sıyırırım."

"Bence sen kafayı sıyırmışsın," diyerek iksirlerimi sakladığım dolabın önüne geldi Rose. On dakikadır iksirlerimi ve büyü kitaplarımı inceliyordu. Eline mavimsi yeşilimsi karışık bir renkteki şişeyi almış sonra da burnunu tutarak şişeyi kendinden uzaklaştırmıştı. "Tanrı aşkına Jisoo. Bu iksiri yapalı kaç yıl oldu cidden? Fare zehri olarak kullanabilirsin bunu."

"Tatlım," dedim kafamı iki yana sallayarak. "O zaten fareleri öldürmek için kullandığım iksir." Jennie ve Rose bana şok olmuş bir şekilde bakarken ben gülümsemiş ve kitabıma geri dönmüştüm. "Bilirsiniz, bodrum kat olunca fareler gelebiliyor."

"Bu iğrenç." Jennie yüzünü buruşturduğunda kaşlarımı çatmıştım.

"Ne var yani? Siz hiç farelerle deney yapmıyor musunuz?"

Rose omuz silkerek Jennie'nin yanına yerleşmişti. "Uzun zamandır yapmıyorum. Son fareleri Sindrella'ya verdim de."

"Ben de kurbağa kullanıyorum." dedi Jennie.

"Umarım öpmeye çalışmıyorsundur."

Jennie suratıma önündeki havluyu fırlattığında küçük bir kahkaha atmış ve işime devam etmiştim.

"Cadılar ve büyücüler arasındaki temel fark nedir biliyor musun, Jisoo?"

Bir türlü çalışmalarıma odaklanmama izin vermedikleri için oflayarak Jennie ve Rose'a baktığımda Jennie devam etmişti. "Büyücüler her zaman cadılardan daha zekidir."

Rose da kıkırdayarak onu onaylamıştı. "Evet, öyledirler."

"Fakat, ne yazık ki bu odada sadece bir cadımız var."

Bir saniye bile kaybetmeden ellerimi sallayıp onları odadan yukarıdaki hole gönderdiğimde zaferle sırıtmıştım. İsterlerse elbette geri gelirlerdi ama bu son zamanlarda aramızda küçük bir oyun gibiydi. Şey gibiydi, tıpkı, kibarca 'defol' demek gibi.

Şehrimizde cadıların sayısı büyücülere göre azdı. Ne kadar, Jennie'yi kızgınlıkla karşılamış olsam da aslında zeka noktasında bir yerde haklıydı. Büyü ne kadar güzel ve hayat kolaylaştırıcı görünse de çok karanlık bir tarafı vardı. Bu karanlık taraf iradesiz cadıları ve iradesiz büyücüleri kendi tarafına çekmek için her şeyi yapardı. Ve cadılar, bu karanlığa büyücülerden daha kolay, daha fazla ve daha çabuk kanarlardı. Bu yüzden şu an cadıların soyu, büyücülerden daha azdı.

Okulumuzun, her türlü canlıya ait binasında bodrum da dahil ilk dört kat cadılara ayrılıyordu, daha sonra yedi katı büyücüler, sonraki sekiz katı kurt adamlar en tepedeki on katı da vampirler kullanırdı. Denizkızları ise sahilde bulunuyordu. Ve içinde unicornların olduğu bir ahırımız vardı. Aynı zamanda derslikler falan filan derken, binamız elli katlı binaya çoktan dönüşüyordu.

Şimdi, bana sakın sormayın elli katlı bina mı olur diye. Benim cadı olduğuma inanıyorsunuz da, elli katlı bina olduğuna mı inanmıyorsunuz? İnanmayın. Çünkü yok. Kandırdım sizi.

Her soyun kendine ait ayrı binaları var, derslikler yemekhane hepsi ayrı binalarda. Yani bir kampüs gibi burası. Eğitim alıyoruz, kendimizi geliştiriyoruz, arkadaş ediniyoruz.

Zaman zaman denizkızlarına balık yemi atıyor, yeri geliyor kurtadamların başını okşuyoruz. Tabi ki şaka yapıyorum, Lisa duysa kafamı koparır cidden. O bir denizkızı da.

Benim hakkımda bilmen gereken bir şey daha, fazla espritüel biriyimdir. Kafamdaki moda açısından korkunç, büyü açısından şaheser olan siyah sivri şapkam olmadan güçlü büyüler yapamam. Eh, bir de bebek ejderham var. Yani, bebek dediğime bakmayın koskoca adam aslında ama bir ejderha parmak kadar olup omzunuza falan konunca, diyecek başka bir şey bulamıyorsunuz. Onun türü ejderhaların farklı bir soyundan gelme. Konuşabiliyor, zeki - Lisa benden daha zeki olduğunu iddia ediyor - ve inatçı. İsmi Dalgom. İlerki bölümlerde, kısa zaman içerisinde onunla da tanışacağınızı umuyorum. Tabi yazar kısa zamanda yazabilirse, bu aralar sinirimi bozuyor biraz.

Aman, her neyse. Tam olarak tanışmadık değil mi?

Ben Kim Jisoo. Gelmiş geçmiş en yetenekli ve güçlü cadı-

"Yalan söyleme be bari!"

"Jennie, hangi tür fare olmak istediğini seçmek için beş saniyen var!"

××××

Tüm kızların ağzından yazılmış bölümler olacak ve kızların kişilik özellikleri birbirinden farklı olduğu için, anlatış şekilleri de farklı olacak ✨

İlk üç bölüm Jisoo'nun ağzından yazacağım🎈

İlk bölümü beğenmişsinizdir umarım yorumlarınızı merakla bekliyorum 💜

İlk bölümü beğenmişsinizdir umarım yorumlarınızı merakla bekliyorum 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
house of cards ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin