25 × Sea Foam

6.2K 626 298
                                    

Medya; BTS - Sea

Yazar

"Hadi Rose," dedi Yoongi. "İçeri girelim. Üşüyeceksin." Bahçede her zaman oturdukları bankta oturuyorlardı. Rose başını Yoongi'nin göğsüne yaslamış ve gözlerini kapatmış anın tadını çıkarıyordu. Hava güneşli olsa da gittikçe artan bir rüzgar vardı ve Yoongi; Rose'un, zaten halsizdi, rüzgarda kalıp hasta olmasını istemiyordu. 

"Biraz daha burada duralım Yoongi." diye mırıldandı Rose zorlukla. Yoongi iç çekerek onaylayıp, dudaklarını genç kızın alnına yaslamıştı. Hissettiği fazla sıcaklıkla bu sefer alnına elini koydu. Rose, tabii ki Yoongi'den daha sıcaktı fakat şuanki normal bir sıcaklıl değildi. "Rose, gidiyoruz." dedi Yoongi. "Ateşin var." Rose'un bir şey söylemesini beklemeden onu hızlıca kucağına almış ve büyücülerin binasına doğru ilerlemeye başlamıştı.

İleride kendilerine doğru koşan Jisoo'yu görse de umursamadı Yoongi. Umrunda olan tek şey Rose idi ve o, cidden çok hastaydı. Kemikleri kırılmışcasına güçsüz düşmüştü, gözlerini dahi açamıyordu.

"Yoongi." dedi Jisoo yanlarına ulaşınca. Nefes nefese kalmıştı. "O iyi mi?"

"Bilmiyorum. İçeri girmeliyiz."

"Onunla konuşmam gerekiyordu." diyerek omuzlarını düşürdü Jisoo. Rose'u böyle görmek ona hiç iyi gelmemişti. Üstelik uzun zamandır karşı karşıya oturup tek kelime etmemiş olmaları saçma gelmeye başlamıştı. Saçmaladıklarını fark ediyordu. İki yakın dostken araları öyle bir açılmıştı ki, neler olduğunun farkına bile varamamışlardı.

"Sonra konuşursun." Yoongi kapıyı açarak hızla binaya girerken Jisoo gözleri dolu bir şekilde arkalarından baktı. Bundan sonra Rose'u ne olursa olsun koruyacaktı.

***

"Çok ateşi var." dedi Jennie. Kovadaki ılık sudan bezi alarak Rose'un alnına bastırıyordu. Rose için üzgün hissediyordu. Onu bu şekilde görmek Jennie'yi mahvediyordu. Bir an önce iyileşmesini diliyordu ve bir şeyler yapamamak, daha da sinir bozucuydu. "Ne yapacağız?"

Yoongi, odaya girdikten iki dakika sonra Jennie'yi çağırmıştı. Rose'un arkadaşları içerisinde güvendiği tek kişi oydu. Çünkü Jennie aynı zamanda Yoongi'nin de arkadaşıydı. Ne kadar birbirlerine sinir olsalar da, ona güvenirdi.

"Onun yanında kalmalısın Jennie." dedi Yoongi hızlıca. "Doktor birazdan gelecek, tamam mı?"

"Tamam." dedi Jennie. "Yanından bir saniye bile ayrılmayacağım fakat sen nereye gidiyorsun?"

"Önemli bir işim var."

Jennie dudaklarını aralayıp bir şeyler söylemek için hazırlanmıştı ki, Yoongi onu duymazdan gelerek hızla odadan daha sonra da binadan çıkarak; vampir yetenekleri sayesinde iki saniye içinde Bay Choi'nin odasının önüne gelmişti. Gözlerini kapatıp bir saniyeliğine kendini hazırladıktan sonra kapıyı tıkladı. Bay Choi gelmesini söylediğindeyse, içeriye girerek kapıyı ardından kapatmıştı.

"Yoongi," dedi Bay Choi gülümseyerek. Yoongi'yi severdi. "Hoşgeldin."

Yoongi, Bay Choi'ye kısa bir baş selamı verdikten sonra masanın önündeki ikili koltuklardan birine oturmuştu. Hemen konuya girmek istiyordu, beklemeye tahammülü yoktu. "Sizinle bir konuda konuşmak istiyordum."

"Tabii," dedi Bay Choi. "Nedir?"

"Rose çok hasta." diyerek kaşlarını çattı Yoongi. "O-"

"Böyle olması çok normal, değil mi Yoongi? O büyünün şakası yok ve Rose gerçekten ölümden döndüğü için çok ama çok şanslı. Doğal olarak bu halsizlik belirtileri de görülecektir."

house of cards ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin