54.Bölüm: HAYKIRIŞ

49.5K 1.7K 193
                                    

Helloooo size yine mütüşlü bir bölümle geldim😝😍

Multimedya: bölümden bir kare😓

Umarım severek okursunuz😊

*İyi okumalar*

Elif'den

Bazen önümüzde olan şeyi bile görmezdik.
Bunun iki sebebi vardı.

Ya o şeyi görmeyecek kadar kör ya da aşıktık...

Kör değildim.

Peki Aşık mıydım?

Onsuz nefes bile alamayacağımı düşünürsek aşıktım. Ona her baktığım da tekrardan aşık olabiliyorsam, yanımda olsa bile onu özlüyorsam fena aşıktım.

Peki ya hiçbir şey düşündüğüm gibi gitmiyorsa?

Ya hepsi yalandan ibaretse?

Beynimde beni yiyip bitiren sorularla baş edemezken nefes alamadığımı hissettim.
Saçlarım bile ağır gelirken masada duran kalemle topladım. Ayağa kalkıp pencereyi açtığım da gördüğüm kişi ile duraksadım.
Yiğit kapıdan içeri girerken gözlerime inanamıyordum.

Burada ne işi vardı?

En son konuşmamızdan beri hiç görmemiştim. Onun bana hissettiği duygular yüzünden arkadaşlığımız bitmişti.
Tek sorun bu da değildi. Demir onu görürse ortalık karışabilirdi!
Demir'in onu görüp de olay çıkarmaması için odadan çıkarken Yiğitle burun buruna geldim. Son görüşmemizden bu yana oldukça değişmiş görünüyordu.
Uzamış sakalları onu daha olgun göstermişti. Bu yakınlığın sakıncalı olduğunu fark ettiğim de biraz geriledim.

"Merhaba Elif"

Mavi gözleri parıldarken gülümsemeye çalıştım. "M-merhaba Yiğit" şaşkınlığım sesimede yansımıştı. "Biliyorum. Buraya gelmem seni şaşırttı ama seninle konuşmak istiyorum" işte o dediği biraz zordu. Demir onu gördüğü an olay çıkacağını biliyordum.
"Yiğit bence konuşacak bir şey yok.
Biz konuşmamız gereken her şeyi konuştuk" kısık tutmaya çalıştığım sesim beni zorlarken "o zaman yaptığım her şey bir saçmalıktı. Benim konuşmak istediğim başka konuyla ilgili" dediği şeyle kaşlarım çatılmıştı.

Hangi konudan bahsettiğini anlamazken derin bir nefes aldım.
"Tamam ama burada konuşamayız akşam sana mesaj atarım" dediğimde bana gülümsedi. "Beni yanlış anlamanı istemem Elif söyleyeceğim şeyler önemli olmasaydı buraya gelmezdim" hala kapıda devam eden konuşmamız gerilmeme sebep oluyordu. "Umarım dediğin gibi önemlidir"
Çünkü Demir'in arkasından iş çevirmek hiç hoşuma gitmiyordu.

Yiğit yanımdan ayrılıp asansöre binerken diğer asansörden Demir çıkmıştı.
Bu nasıl bir şanstı?
Rahat bir nefes alırken Demir'in bakışları üzerimdeydi. Sert adımlarla bana gelmesini izlerken burnumun dibine kadar geldi.
"Gergin gibisin?" sert çıkan sesi titrememi sağlarken gülümsemeye çalıştım.
"Yoo sana öyle gelmiş olmalı" sesimin titremesi sinirimi bozmuştu.
Bakışları ile beni süzüp "sana verdiğim dosyayı odama getir" dediğin de gözlerimi devirdim. Bu adamın emirleri sevgilim olsa bile bitmiyordu.
O odasına bende kendi odama girdim.
Masada duran mavi kapaklı dosyayı alıp Demir'in odasına girdim.
Bakışları bilgisayardan bana kayarken kendimi kasmamaya çalışıyordum.
"Her şeyi kontrol ettim. Bir sorun yok gibi görünüyor" dediğim de dosyayı önüne koydum. Dosyayı incelerken emin olmak için bende tekrar onunla inceledim.
Eğildiğim için saçlarım onun yüzüne çarpıyordu. O hiçbir şey yokmuş gibi dosyayı incelerken ben onu izlemeye başlamıştım. Dalgalı koyu kahve saçları biraz uzamıştı. Kokusunu yavaşça içime çekerken gözlerimi kapattım.

Aşka Tutkun Adam | Tutkun Serisi IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin