57.Bölüm: BATAKLIKTAN ÇIKMAK

56.1K 2.3K 386
                                    

Merhabaaa yine ben geldim😄

Multimedya: Ayaz Aksoy (Yılmaz Kunt)😝

İlk defa türk bir isim bence bu karaktere çok yakışacak😏

Umarım severek okursunuz😘

*İyi okumalar*

Güneş'ten

Ayaklarım beni taşımaz bir halde iken dudaklarımdaki baskıdan kurtulmak için onu hızlıca ittim.
Bunu beklemediği için gerilerken dudaklarımız ayrılmıştı.
Yanağımdan akıp giden gözyaşıma rağmen tokat atmaktan geçikmemiştim.
Attığım tokat başını yana döndürürken mavi gözleri kararmıştı.

"S-sen ne yaptığını sanıyorsun!"

Titrek çıkan sesim gücümün tükendiğini bağırırken titriyordum. Donuk bakışları gözlerimin en derinlere baktığın da gözlerimi kaçırdım.

"Bir daha sakın bana dokunma! Yoksa bir tokatla kurtulamazsın Can Karahan!"

Bağırışım onda bir etki yaratmazken bakışları akan gözyaşıma kaydı.
Neden susuyordu? Neden konuşmuyordu?
Daha fazla ona bakmak istemezken arkamı döndüm. Kafamda bitmek bilmeyen sorularla yüzleşmek istemezken hıçkırdım.

Allah belanı versin Can!

Neden beni öpmüştü?

Onun gibi maymun iştahlı bir adamdan zaten bu beklenirdi! Beni ne sanıyordu?
O her gece geçirdiği kadınlara mı benziyordum?
Ağladığım için önümü göremezken karşıya geçmek için adımlarımı yönlendirdim.
Kendime gelmek için gözyaşlarımı silerken elime bulaşan rimelle küfür ettim.
O sırada bir anda önüme çıkan araçla yolun ortasında kalırken spor araba ani bir fren yaptı. Araba son anda durduğun da far ışıkları yüzüme çarpıyordu.
Elimle ışığı engellemeye çalışırken arabadan bir adam inmişti.
Kalıplı adam yanıma yaklaşıp "iyi misiniz hanımefendi?" sorusuyla hıçkırdığım da kaşları çatıldı. "Bir yerinize bir şey mi oldu?
Hastaneye gidelim mi?" kahve gözleri beni süzerken başımı olumsuzca salladım.
"Hayır ben iyiyim" dediğim de adam inanmamış bakışlarını üstümde tutmaya devam etti. "Hiç iyi görünmüyor sunuz?" adamın sorusu daha çok sinirlendirmişti.
"Sana ne!" dediğim de yüzünde saçma bir gülümseme oluştu. "Evet haklısınız ama sizi burada böyle yalnız bırakmak doğru olmaz.
İsterseniz istediğiniz yere kadar bıraka bilirim?" adamın suçu günahı yokken bağırmam kendimi kötü hissetmeme sebep olmuştu. "Ben özür dilerim biraz sinirlerim bozuk da" adamın anlayışla bakmasına karşılık gözümde ki yaşla gülümsedim.
"Kötü bir niyetim yok sadece bu gece vaktinde burada tek yürümeniz tehlikeli"
Haklıydı. Başımla onu onaylayıp "teşekkür ederim" dediğim de gülümsedi.

Arabanın kapısını açtığın da hala emin değildim. Tanımadığım bir adamın arabasına binmek doğru değildi.
Adam anlamışcasına eline uzatıp "Ayaz"
Dediğin de anlamsızca ona baktım.
"Beni tanımadığınız için rahat değilsiniz bende kendimi tanıtmak istedim." gözlerin de kötü niyet kırıltıları bile yokken adama haksızlık etmek istemedim.
Arabaya bindiğim de kemerimi takip Ayaz bey'e döndüm. Hiç yapmadığım şeyleri bugün yaparken sıkıntılı bir iç çekmeden edememiştim. Can kafamı allak bullak etmişti. Düzgün düşünüyor olabilseydim şuanda bu arabada olmazdım.
Onu orada öyle bırakmak neden içime dert olmuştu. Araba çalıştığın da Ayaz bey'in bakışları üzerimdeydi. "Sizi nereye bırakayım?" bakışlarını benden kaçırmadan bakmaya devam ederken düşündüm.

Aşka Tutkun Adam | Tutkun Serisi IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin