AŞK,
Bir kalıba,
Bir yatağa,
Bir sıfata,
Ya da dört duvara...
Sığdırarak yaşanacak kadar küçük bir duygu değil.
Her sıfatta ve her firsatta.
Her yerde ve her koşulda yaşanacak kadar kabuğuna sığmayan koca bir tutkudur.
...
Hata yaparak öğrenir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aşka Tutkun Adam - 24. Bölüm: YANLIŞ TEKLİF"
Sabahın ilk ışıklarında uyanmıştım, yatakta dönüp duruyordum. Aklım hala dün olanlarla çalkalanıyordu. Hiç bitmesini istemediğim anları yaşamıştım. Ona her baktığımda nefesim kesilirken, o her güldüğünde öldüğümü hissetmiştim. Yanımda ilk defa bu kadar rahat davranmıştı.
Sanırım düşündükçe deliriyor gibi hissediyordum, içim kıpır kıpırtı. Sanki ilk defa gülmüştü. Kendi kendime sırıttığımı fark ettiğimde ellerim dudaklara gitti. Aptal aşık gibi hissediyordum. Ağzımdan dökülen istemsiz kıkırtıyla yanda duran boy aynasıyla göz göze geldim.
Ben böyle ne yapıyordum?
Liseli ergenler gibi hareket etmem ve yüzümdeki aptal gülümseme neyin nesiydi? Dün geceden farklı şeyler çıkarmamalıydım. Sadece vakit geçirmiştik, iki arkadaş gibi... Yüzümde oluşan gülümseme solduğunda başımı olumsuz anlamda salladım. Kendimi kandırmamalıydım. Olmayacak bir şeyi umut edemezdim.
Beni sevmesini bekleyemezdim...
Aynadaki bakışlarımı çekip yataktan kalktım. Bugün yoğun bir gün olacaktı ve hazırlanmazsam kahvaltıya geç kalabilirdim. Bugün inşaat halinde olan hotele gideceğimiz için rahat şeyler ayarlamıştım. Banyoya gidip sıcak suyu ayarladığımda üstümdeki kıyafetleri çıkartıp kirli sepete attım. Yüzüm solgun görünüyordu. Bunun sebebi dün pizzacıdan çıktıktan sonra yürüyerek hotele dönmek istememdi. Demir başta kabul etmese de onu umursamadan gittiğimi görünce peşime takılmıştı.
Sessizce arkamdan yürüdüğünü gördüğüm an kendimi daha güvende hissetmiştim. Sanki o her şeyden beni koruyabilirdi, benim için dimdik durabilirdi. O anlar aklıma geldikçe yüzümdeki gülümseme tekrardan gün yüzüne çıktı. Arkamdan gelirken şikayet etmeden duramamıştı. O an bir çocuktan farksızdı. Huysuz bir çocuk...
Su sesi kulaklarıma ulaşırken küvetin taştığını gördüm. Umursamadan sıcak suya girdiğimde mayıştığımı hissettim. Dün onunla daha fazla vakit geçirmek için yürümek istemiştim ama soğuğu hesaba katmamıştım. Yinede hasta olmaya değer bir gece geçirmiştim.
Kısa bir duştan sonra bornozumu giyinip saçlarımı havlu ile sardım. Saat 8'e gelirken kapının çalması kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Bu saatte kimdi bu? Oda servisini çağırdığımı hatırlamıyordum. Kapıyı sonunda açtığımda karşımda Demir'i görmeyi hiç beklemiyordum. Beni kısaca baştan aşağı süzüp kaşlarını çattı.
