Aşka Tutkun Adam | Tutkun Serisi I

59.Bölüm: BİRLEŞEN RUHLAR +16

Eveeet yeni bir bölümle merhabaaa😄

Yukarıda gördüğünüz +16 işareti sadece küçük bir uyarı okumak istemeyen atlayabilir😊

Multimedya: bölümden bir kare🔥

*İyi okumalar*

Güneş'ten

Kıyıya çarpan dalgalar kadar hırçın olan ben bu adamın yanında nasıl bu hale gelebiliyordum?

Kalp atışlarım bana ayak uyduramazken inip kalkan göğüsüm ona çarpıyordu.

Bu aptallığı nasıl yapmıştım?

Onu nasıl öperdim!

Ona hissettiğim şey ne ise biran önce vazgeçmeliydim. Belki de en iyisi dönmek de olabilirdi. Onun yanında olduğum sürece ondan uzak duramaycaktım.
Göğüsünde duran elim kalp atışlarını hissediyordu. Çok hızlıydı.
Yaptığım hatayı telafi edemesem de geç olmadan durdurabilirdim. Sessizce beklerken gözlerimi mavilerine çevirdim.
Yüz ifadesinden ne düşündüğünü anlamamış ve gözlerinin derinlikleri baktım.

Bu gözlerde ki arzu muydu?

Derin bir nefes alıp sakince konuştum.
"Bunun olmaması gerekiyordu." fısıltıdan farksız çıkan sesim ona ulaşırken gözlerinde ki pırıltılar donmuştu.
Kuruyan boğazım canımı yakarken bakışları sanki öldürüyordu.
Bakışlarımı kaçırıp duvarla arasından çıktım. Bu yaptığım aptallığı düzeltemeyeceğimi bildiğim için her zaman yaptığım şeyi yapacaktım.

Kaçacaktım.

"Bunu unutmak ikimiz içinde en doğrusu"

Cevap vermesini beklemeden arkamı döndüm. Biz onunla olamazdık. Ne o bana göre idi ne de ben. Buna rağmen akmak için direnen göz yaşlarıma küfür ettim.
İlerlemek için adım atacağım sırada tahmin ettiğim gibi durduruldum.
Ne bekliyordum hiçbir şey demeden kabul etmesini mi?

Gerçekten aptaldım.

Kolumu sertçe tutup beni kendini çevirdi.
Gözlerinde gördüğüm sadece kızgınlık değildi orada hayal kırıklığıda vardı.
"Senin derdin ne? Hem gelip karşılık veriyorsun hemde unut gitsin diyorsun!
Güneş derdin ne bilmiyorum ama benim sabrımı zorlarsan senin adını hiç de iyi şeyler olmayacak!"

Beni tehtid edişi dolan gözlerimi bile umursamadan gülümsememi sağlamıştı.
"Beni tehtid mi ediyorsun?" mavi gözleri kararlılıkla parlarken elindeki kolumu daha da sıktı. Acı ile dişlerimi sıkıp ona baktım.
Şimdi daha iyi anlıyordum en doğru kararı aldığımı. "Ben tehtid etmem direk söylerim.
İstemediğim bir şey yaparsan bu hayatı sana dar ederim!" bağırışı daha çok sinirlendirirken kendime inanamıyordum.

Ben bu adamı daha demin öpmüştüm.
Bu yine hatırlayınca yüzümü buruşturdum.
Gözlerinin içine bakıp "elinden geleni ardına koyma" sert bakışları beni öldürmek için hazır beklerken duyulan sesle ikimiz de oraya döndük.

"Güneş bir sorun mu var?"

Ayaz bize kaşları çatık bakarken kolumu Can'dan kurtarıp "hayır bir sorun yok geliyorum" Can, Ayaza öldürücü bakışlarını atıp bakışları bana döndü.
Ayaz "tamam ben araba da bekliyorum" onu başımla onayladığım da Canla yalnız kalmıştık. Ona sinirle bakıp arkamı döndüğüm de "bir adım daha atma!" arkadan gelen soğuk ve emredici sesle bıkınlıkla Can'a döndüm.