Sürprizzzz! 👋
Çok kısa bile olsa sizi kırmak istemedim ve bölümden bir kesitle geldim!😆
Az da olsa belki heyecanınız geçer😂
İnşAllah yeni bölümü en kısa zamanda yazıp tamamıyla karşınıza bomba gibi çıkacağım!😘
*İyi okumalar*
~~~
"Demir uzak dur vallah kafana fırlatırım!"
Elimde sıkı sıkı tuttuğum vazoyu havaya kaldırmış karşımda bana sırıtan bir adet Demir'le uğraşıyordum. O ise kapının arkasına yaslanmış elinide birbirine bağlamış bana bakıyordu.
"Hamilelikte çok yakışırmış benim asi kadınıma" alaylı sesi beni daha çok delirtirken elimdeki vazoyu duvara fırlattım.
"Demir bırak beni! Beni buraya kapatamazsın!"
Yüzündeki gülümseme kaybolurken bakışları kararlamıştı. "Sen benden hamileliğini saklarsan bende seni her yere kapatırım!"
"Biz seninle bunu konuştuk! Seni hayatımda istemediğimi söyledim."
Ona sinirle bağrırken "o karnındaki çocuk benimde çocuğum ve ben hem seni hemde onu istiyorum!"
"Ama ben istemiyorum!"
İkimiz birbirimize bağırmaya devam ederken gülümsedi. "Elif böyle davranman sadece ikimize değil bebeğimize de zarar verecek"
"O benim bebeğim!"
Öfkeyle kabaran sesim onu daha çok sinirlendirmişti. "O bizim bebeğimiz ve sen bunu o kalın kafana sokana kadar burada kalacaksın!" sinirle inleyip saçlarımı çekiştirdim.
"Sensin kalın kafa!" diye bağırdığımda öpücük atıp odadan çıktı. "Sen dinlen ben bebeğimiz için yemek hazırlayıp geliyorum"
Hala bebek diyor, delircem!
Uzun zamandır gelmediğim odada hiçbir şey değişmemişti. Anılarım bir bir gözümün önüne gelirken dolan gözlerim pes etmiş gibi akmaya başladılar. Belki bunların hiçbiri olmasaydı biz şimdi çok mutlu olabilirdik.
'Hala geç değil o mutluluk kapıda, sen sadece o kapıyı aralık bıraksan yeter...'
O mutluluk gelmeyecekti. Hıçkırık sesimi bastırmak için elimi ağzıma kapattım.
Yere çöküp ayaklarımı kendime çektiğim de başımı dizlerime yasladım.
Böyle olmasını istemiyorum."Demir neden vazgeçmiyorsun?" fısıltım daha çok canımı yakmıştı.
"Vazgeç diyorsun ya, öyle kolaysa sen yapsana... Gel içimden seni alsana..."
Demir'in sesiyle kafamı kaldırdım.
O gözler yandığını söylüyordu.
Hem birbirimize ateş olurken nasıl su olacaktık? Biz sadece birbirimizi yakıyorduk. Kızarmış gözlerimi gözlerinden çektiğimde yanıma çöktü."Ben bunları yaşamanı istemezdim.
Senin her bir gözyaşın benim nefessiz kalaşım. Hani sen diyorsun ya benden vazgeç diye o zaman ben nefes almaktan da vazgeçeceğim"Elini karnıma koyarken hareketsizce ona baktım. Tişörtümü karnımın üstüne sıyırmış elini çıplak tenime koymuştu.
"Onu benden sakladığın için sana çok kızdım ama sonra bu kızgınlığın ne kadar saçma olduğunu anladım. Kızgınlığım bize sadece zarar verecek ve ben artık seni ve bebeğimizi üzmek istemiyorum. Mutlu olmak istiyorum"Mutlu olmak?
Yalanla mutluluk olmazdı. Baştan beri bir yalanın içinde yaşarken neyin mutluluğuydu? Dudaklarımdan dökülen histirik kahkaha onu şaşırtmıştı.
"Mutluluk? Bu bizim için uzak bir kelime.
Sen babamı öldürdün!"Hızla ayağa kalkıp benide kaldırdı.
"Ben öldürmedim! Babamı öldürmeye çalışan o adamı sadece vurdum ama ölme ihtimali yoktu. Elif inan ki ben isteyerek onu vurm-" onu hızla itip "ne fark edecek yalan söylemedin mi? Beni kandırmadın mı? Baştan beri neden geldiğimi biliyordun! Babamın katilini öldürmek için gelirken ben aşık oldum! Sonra ne oldu tüm hayallerim, umutlarım darmaduman oldu.
Ve bunu sen yaptın!" çığlık atıp ona vurmaya devam ederken ellerimi tuttu."Ben böyle olmasını istemezdim. Seni kaybetmemek için yaptım."
Öfkeyle ona bakarken o alnını alnıma yaslamıştı. Onu itmeye çalışırken mavi gözlerim kahverini buldu.
"Yine kaybetmedin mi?"
Ağladığım için boğuk çıkan sesim sert bakışlarına maruz kalmamı sağlamıştı.
Kararlı bakışları altında gözlerimi ondan kaçırırken "bu sefer kaybetmeyeceğim!" demişti. Ona kaşlarım çatık bir şekilde bakmaya başladığımda dudaklarımda oluşan baskı her şeyi altüst etmişti.Hemde her şeyi...
🔥🔥🔥
Eveeeet!
Devamı diğer bölümde...😘😆
Umarım sürprizim hoşunuza gitmiştir.😊
Diğer bölümde görüşmek üzere👋
Sizi seven yazarınız😍
Buzsel...❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Tutkun Adam | Tutkun Serisi I
RomanceAŞK, Bir kalıba, Bir yatağa, Bir sıfata, Ya da dört duvara... Sığdırarak yaşanacak kadar küçük bir duygu değil. Her sıfatta ve her firsatta. Her yerde ve her koşulda yaşanacak kadar kabuğuna sığmayan koca bir tutkudur. ... Hata yaparak öğrenir...