Merhaba, beni özlediniz mi?😘😆
Multimedya: bölümden bir kare🙈
*İyi okumalar*
Güneş'ten
Hayatımda her şey b*ka sararken ben sadece izlemekle yetiniyordum.
Hep güçlü olduğumu düşünürken şimdi hayat acımasızca, olmadığımı söylüyordu.Karşımda bana hayal kırıklığıyla bakan Yalın'a ne cevap vereceğimi bile bilmezken tüm suç benimdi. Ona bunu ben yapmıştım. Can'ı unutmak için onu kullanmıştım ve ilk defa vicdan azabı çekiyordum. Gözümden akan yaşla Yalın'a doğru yaklaştım.
"H-hiçbir şey görüldüğü gibi değil. Ben-"
Lafımı kesip bakışlarını arkama dikti.
"O aşık olduğun herif bu mu? Benim sana nasıl baktığımı bile göremeyecek kadar kör olma sebebin bu adam mı?!" kahve gözleri sinirle parlamaya devam ederken hıçkırdım."Ben üzgünüm seni sevmeye çalıştım ama-" bu sefer cümlemi tamamlamamın sebebi kendimdi. Ne diyecektim? Onu unutmak için seni kullandın mi?
Bunu yapacak kadar nasıl becilleşmiştim?
Bana acı dolu bakışlarını umursamdan ona sıkıca sarıldım. Yalın çok iyi bir insandı.
Ona bunu yaptığım için çok pişmandım.
"Ö-özür dilerim" bana sarılmadığı için kötü hissetmiş olsamda ona sarılmaya devam ettim tabi Can çekene kadar. Beni kendine çekip öfkeli bakışlarını bana dikti.Bilerek yapmıştı.
Akan gözyaşımı umursamdan onu hızla ittim. "Benden uzak dur! Hepsi senin suçun bilerek yaptın!" mavi gözlerine nefretle bakarken arkasına dönüp giden Yalın'la durakladım.
"Yalın!"
Peşinden gidip kolunu tuttum. Kahve gözleri hüzünle parlarken ne yapacağımı bilememiştim. O bunu hiç hakketmemişti.
"Onun yanına git Güneş, ait olduğun kişiye"
Kızarmış olan gözlerine daha fazla bakamamıştım. "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum Yalın-""Git Güneş!"
Kükreyişi daha çok ağlamama sebep olurken hızla bahçeden çıktım. Arkamda bıraktığım iki adam öylece baka kalırken yaptığım hatanın acısını çekiyordum.
Aptaldım!
Nefes alamadığımı hissederken durup soluklandım. Aklım ne kadar Yalın'da olsada kalbim Can'da kalmıştı.
Dudaklarımın sızlaması üzerine gözlerimi kapattım. Beni öptüğü an onu ne kadar çok özlediğimi anlamıştım. İstesem de onu unutmayacaktım. Saçlarımı çekiştirip önüme gelen taksiyle hiç düşünmeden bindim.Topuklu ayakkabılarımı kenara atıp merdivenlere ilerlerken gelen hıçkırık sesi ile duraksadım. Nerden geldiğini anlamaya çalışırken bakışlarım ablam'ın odasına kaydı. O ağlıyor muydu? Odaya hızla daldığım da ablam yerde uzanmış kafasını duvara vuruyordu. Mavi gözleri ağlamaktan kızarmışken bakışarı bana döndü.
Beni gördüğü an daha çok ağlamaya başlamıştı. Bu hali canımı yakarken yanına çöktüm."Abla?"
Titreyen sesim kısık çıkmıştı.
Hıçkırıp bana sıkıca sarıldı. "G-gitti Güneş!"
Ona anlamsızca bakarken "b-benden vazgeçti" demişti. Sırtını okşayıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. "Abla neler oluyor?" şüphe dolu olan gözlerim onun yıkılmış gözlerine kaydı. Yine hıçkırdı."Ben onu hayatına devam et dedim"
Kimden bahsettiğini sonunda anlamıştım.
Kaşlarım çatılmıp ona bakmaya devam ettim. "O da devam etmeyi seçti" bu iyi bir şey olsada ablam için değil gibiydi.
"Güneş ben yapamıyorum. Onun bana yaptığı söylediği yalanları kaldıramıyorum ama onu da bırakamıyorum. Ben onu çok seviyorum!" dediklerinden sonra bende ağlamaya başladım. Her şey üst üste geliyordu. Buraya hiç gelmemeliydik.
Yüzüne yapışan saçlarını çekip yanaklarını tutum. "Abla yapma böyle. Kendini düşünmüyorsan bile bebeğin için dayan o sana güç verecek" başını olumsuzca sallayıp "ben dayanamıyorum Güneş! Ona her bakışımda ölüyorum!" demişti.
Kendine getirmek için onu ayağa kaldırıp banyoya sürükledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Tutkun Adam | Tutkun Serisi I
RomanceAŞK, Bir kalıba, Bir yatağa, Bir sıfata, Ya da dört duvara... Sığdırarak yaşanacak kadar küçük bir duygu değil. Her sıfatta ve her firsatta. Her yerde ve her koşulda yaşanacak kadar kabuğuna sığmayan koca bir tutkudur. ... Hata yaparak öğrenir...