Merhabaaaa ballarım ben geldim!😆
Multimedya: Bölümden bir kare + Olsun
(Sertab Erener) 👼*İyi okumalar*
Güneş'ten
Dün gece
Esen rüzgar saçlarımı savurmaya devam ettiğinde titreyen bedenimi biraz daha sardım. Kulaklarım denizin dalgalarını her duyduğunda biraz daha sakinleşmemi sağlıyordu. Artık hiçbir şey düşmek istemiyordum. İpin kopması gerekiyorsa izin verecektim, belki o zaman her şey daha güzel olurdu.
Belki de daha kolay...
Bu yaşıma kadar hiç zorlanmamıştım.
Nasıl yaşamam gerekiyorsa öyle yaşamış ve hiçbir şeyi dert etmemiştim. Büyük sorunlarda bile gülümsemeyi başarıyorken Can'la her şey altüst oluyordu.
Küçük bir sorun bile büyüyüp bir çığ haline geliyordu ve ben o çığ da nefes alamamaya başlamıştım.Zorluğa gelince savaşmak yerine kaçan birine göre yine iyi dayanmıştım.
Aşk sınır tanımıyordu nerde olursan ol buluyordu. Peki ben niye şunda kaybolmak istiyordum? Beni bulmaması gereken tek şey aşkken bulmuş ve peşimi bırakmaya niyeti yok gibiydi.Ne onunla oluyor ne onsuz...
O zaman ben ne yapacaktım?
Göz pınarlarım artık dayanamamış pes etmişti. Tek tek dökülen gözyaşlarım ruhumla birlikte çürüyüp gidiyordu ve benim elimden bir şey gelmiyordu.
Yavaş yavaş cisileyen yağmurla gülümsedim. Belki bu yağmur ruhumu çürümekten kurtarırdı. İlk omzumda bir sıcaklık hissederken yanımda ki hareketlenmeyle başımı yana çevirdim.
Mavi gözler denize bakıyordu ben ise ona baka kalmıştım."Burada olduğumu nerden anladın?"
Mavi gözler bu sefer benimkilerle birleşmişti. O bakışlar donuktu, hiç görmediğim kadar karanlık... Kızarmış olduğunu tahmin ettiğim gözlerimi inceledi.
"Sadece tahmin. Denize bakınca huzur bulan biri için akıllıca bir seçim."Onun gözleri varken deniz yanında sönük kalıyordu. Onunla huzur buluyorken deniz sadece sakinleştirici olabilirdi.
Ne diyeceğimi bilmediğim için bakışlarımı denize diktim. Bugün medcezir vardı.
Nadir olan bu olay bana denk gelmiş gibi görünüyordu. Bize benziyordu denizde.
Yeri geldiğinde sakin yeri geldiğinde her şeyi yıkacak kadar hırçın bir o kadar da kusursuz..."Ne düşünüyorsun?"
Omzuma koyduğu ceket üşümeme engel olmamıyorken soğuk sesi hiç yardımcı olmuyordu. "Bizi, geleceği ve vereceğimiz kararı" kaşları son dediğimle çatılmıştı.
Ne sanıyordu hiçbir şey olmamış gibi devam etmemi mi?"Ne kararı?"
Sesinin altında yatan öfkeyi hissetmem, bu konuşmanın devamının sakin geçmeyeceğini gösteriyordu.
"Ayrılık kararından bahsediyorum. Hem böylece sende benim geçmişi düşünmek yerine kendine yeni bir yol çizersin"
Hiç beklemediğim bir anda attığı kahkaha şaşırmama neden olmuştu. Şaşkın şaşkın ona baktığımda o alev alan mavi gözlerini bana dikti. "Ayrılmak? Sen ne saçmaladığının farkında mısın? Biz evlenme kararı aldık. Ben her şeyimi sana adamaya hazırken senden tek bir şey istedim. Sadece benimle olmanı bana ait olmanı ama sen ayrılmak istediğini söylüyorsun. Güneş ben seni anlayamıyorum"
Zaten sende beni anlamıyorsun.
Sakin olmak adını saçlarımı geriye attım.
"Can sen beni anlamaya çalışmıyorsun ki!
Ya öbür türlü olsaydı ne olacaktı? Beni bırakacak mıydın? Senin olmayan ama aşık olduğun kadını sevmeyi bırakacak mıydın?
Benim senden tek istediğim şey beni anlamam. Ait olmak önemli değildir. Onunla nefes alabiliyorsan, onu gördüğünde diğer her şeyi unutabiliyorsan ve onunla mutlu olabiliyorsan diğer her şey boştur. Ben senin beni sevmene aşık oldum. Öyle bir bakıyorsun ki nefes almayı unutuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Tutkun Adam | Tutkun Serisi I
Roman d'amourAŞK, Bir kalıba, Bir yatağa, Bir sıfata, Ya da dört duvara... Sığdırarak yaşanacak kadar küçük bir duygu değil. Her sıfatta ve her firsatta. Her yerde ve her koşulda yaşanacak kadar kabuğuna sığmayan koca bir tutkudur. ... Hata yaparak öğrenir...