Kalpler Buluşuyor

5.6K 202 8
                                    

Berfin'in Ağzından

Arabaya binmistik. Eve gitsem iyi olacaktı. Biraz dinlenmeliydim. Bu hafta Istanbul'da ilk haftamdi ve çok yorulmuştum.

"Kahretsin! " dedim. Unutmuşum! "Noldu?" dedi Barış. "Çıkışta bir işim vardı demiştim ya. Off neysee. " dedim. "Eve mi? " dedi. Başımı salladim. Biraz uyku çekmem gerekiyordu. Acayip derecede uykum vardı. "Haftasonu? " dedi. "Okulda bişey demiştim ama hatırlamıyorum. " dedim. Kahkaha attı. Belki de ona aşık oluyordum? Pardon ama Arda picinden iyidir. O beni bıraktı gitti. Kendisini bana hoşlandirdiğni hissettirdi. Barış ise onu bıraktığım halde arkamdan geldi. Şimdi ise Barış yanımda. O da Arda kadar mükemmel. Kimi kandiriyorum ya?! Barış Arda'nın mükemmellik konusunda yarısı.

Arda yanımda araba sürüyordu. Boş, tenha bir yerdeydik. Geceydi. Araba Istop edince arabayi durdurup indi. Bende indim ve yanına geldim. O arabanın motoruyla uğraşırken arkasından sarıldım. "Berfin? Berfin! " dedi. Ne? Uyuya kalmışım ! Yanımda Arda değil, Barış vardı. "Uyuya kalmışsin melek. " dedi gülümseyerek. Başımı koltuktan arabanın koltuğundan kaldırinca Barış kahkaha attı. Uykulu uykulu mal mal bakıyordum. "Noldu? " dedim. Hala aptal gibiydim. "Iz çıkmış. " dedi. Kemeri çözüp doğruldum. Sitenin önündeydik. "Görüşürüz. " dedim. "Haftasonu birşeyler yapar mıyız?" dedi. "Bakarım. " dedim. Kapıyı açtım "Görüşürüz. " dedim ve kapadım. Binaya girip kapıyı kapatmamla Arda'yla karşılaşmam an oldu. Duvara yaslanmis, ayağını ve kafasini duvara yaslamis beni bekliyor gibiydi. Beni görünce doğruldu. "Ooo prenses..." dedi ukala bir tavırla. U-K-A-L-A. Gözlerimi devirip yürümeye devam edince kolumdan tutup kendisine doğru çekti. Nefesini, nefesliyordum. "Bırak beni. "  dedim dişlerimi sıkarak. "O biraz zor olucak güzelim. " dedi göz kirparak. "Barış'la barıştiniz mi?" hala kolumu tutuyordu. "Sana hesap mi vericem? " dedim gözlerimi kisarak. Güldü... güldü... güldü..."Komik mi?" dedim. Sinir oldum amk. "Kim olduğunu sanıyorsun? " dedim. Zengin züppesi. "Senin sevgilin olduğunu. " ne?! "Sevgilin olarak bilmeye hakkım var demi aşkım? " "Ne diyosun sen ya? Ne sevgilisi! Kafana bişey mi düştü? " salak midir nedir. "Bak Berfin eğer Barış picini bırakmazsan hayatını dar ederim. Rezil olursun. " dedi. Inş cnm yha .s "Çok korktum canım ya. " dedim. "Kolumu bırak. " dedim kolumu sıkan ellerine bakarak. "Benimle geliyorsun." dedi sürüklerken. "Zorla mi?! Bırak beni! Hiç bir yere gelmiyorum seninle! Şimdi bırak beni!" kolumu daha bir sıktı. "Gelmiyorsun öyle mi?" dedi küçümseyerek. "Aynen tatlım. " dedim. Tam dönerken beni kucağına almıştı. "Napıyorsun sen ya?! " dedim bağırarak. "Bırak beni!" dedim sırtını yumruklayarak. "Boşuna zorlama. Öyle birşey olmayacak. Yani kendini zorlama. " dedi. Ağlamamak için zorduruyorum. Onun da bırakmayacağıni bildiğim için durdum. Sitenin otoparkına girDIK. Arabasının yanına gelince durup kapıları açtı. Ön koltuğa beni yavaşça oturtturdu. Kapıyı kapatıp rahat bir tavırla sürücü koltuğuna geçti. "Nereye gidiyoruz? " dedim. "Süpriz olsun." dedi göz kirparak. Salak. Gerizekalı. Bacaklarımda duran çantam titresince telefonumun çaldığıni fark ettim. Arayan annemdi ! Off napicam şimdi? "Bence bugün arkadaşında kalacağını söylesen iyi edersin prenses. " dedi.

"Alo?"

"Kızım nerdesin? Ben eve geldim. Isim çabuk bitti. "

"Anne been..." Arda'ya bakıp devam ettim. "Ben bugün arkadaşimda kalıcam. "

"Neden bana haber vermiyorsun? "

"Dakikam bitmişti. Neyse görüşürüz."

"Dikkat et."

Arda'ya dönüp "Sayende anneme ilk yalanımi söyledim!" "Bu son olmayacak." dedi göz kirparak. "Ne istiyorsun benden?!" gerçekten ne istediğini merak ediyordum. "Barış' dan ayrilmani. Sonra benim olacaksın. " dedi. "Oldu canım ! Hem Almila ne olucak?! " dedi. "Siktir et. Söylerim, o kolay. Ha bu arada olucak tabii. " ağlamayacaktim! Almila'yi nasıl böyle kullanabilirdi? Ne sanıyordu bu kendini? Ondan nefret ediyordum ! Ama vazgeçemiyordum. Yol boştu. Tavandaki pencereyi açıp "Birşeyler söylemek ister misin? " diyince ayağa kalktım. Pencereden kafamı ve ellerimi çıkarttım. Ellerimi havaya kaldırarak haykirdim "Arda senden nefret ediyorum !!!" dedim. Rahatlamistim. Ama henüz bir parça daha vardı. "Hayatımı mahvettiğin için ALLAH BELANI VERSIIN !!!" oturdum. "Oldukça rahatlatıcıydi." dedim gülerek. "Bence beni seviyorsun." ne diyecektim şimdi? "Ahh hadi ama ! Ikimizde bunu biliyoruz ! " dedi. Ellerini saçlarımda gezdirdi. Ne kadar rahatlatıcı olsa da mesafemi korumaliydim. Ellerine vurunca geri çekti. Sonunda site kadar büyük bir evin önüne geldik. Pardon. Villa ! "Vay anani. " dedim ağzım bir karış açık. Güldü. "Bilmen gereken şeyler var." ne demeye çalışıyordu? "Söyle? " dedim. "Zamanı gelince." deyip arabadan indi. Kapimin önüne gelince "Hadi?!" dedi. "Inmiyorum." dedim. "Anlaşılan birileri kucağa alınmaktan keyif almış." dedi gülerek. Bunu inkar edemezdim. "Fena değil." dedim gülerek. Alışmaya başlamıştım. Pekala buraya gel." diyip kucağına aldı. "Çok hafifsin minik." dedi. "Bana bi daha minik dersen ağzına sümsüğü yersin. " dedim pic smile yaparak. "Tamam bu kadar yeter. Kendim yürüyebilirim." dedim. Yere indirdi ve yüzüme yaklaştı. Aramızda bi milim mesafe vardı. Nefesini yüzümde hissediyordum. "Öpecigimi mi sandın?" dedi kahkahalari basarak. Yüzüne bir tokat indirdim. "Sürtuk. " dedim ve yürümeye başladım. Yanıma gelip elimden tuttu. "Napıyorsun sen?! " dedim ellerimi çekmeye çalıştım. Ama ellerimi daha sıkıca tuttu. "Berfin alişmalisin." dedi pic smile yaparak. "Artık itiraz istemiyorum. Yoksa başına geleceklerden sorumlu olmam." dedi. Ne? Başıma gelecekler mi? "Neyden bahsediyorsun?" "Yakinda anlarsın. Umarım." dedi. Kapıya gelince anahtarla açtı. Eve girince ağzım yere düşücek gibiydi. Aman tanrım ! OMG! Ov şet! Anani avradini!  "Burası ev mi? Yoksa Türkiye Beyaz Saray'in bi üst bedeni mi?" dedim. kahkaha attı. "Türkiye Beyaz Saray?" dedi gülerek. Karnına bi yumruk atınca inledi. Ev 3 katliydi. 1.kati salon, mutfak, balkon ve boş bir odadan oluşuyordu. Salonda  şömine vardı bunu atlamayalim.  2.kat koridor, banyo, odalardan oluşuyordu. Boş bir oda camlarla kaplı olduğu için dışarı rahatlıkla görünüyordu. 2 dönen koltuk vardı. Yerde halı falan vardı. 3.kat ise çatı katiydi. Tavan da camlarla kaplı olduğundan gökyüzü görünüyordu. Yerde beyaz tüylü hali vardı. Etrafta resim ve aletleri vardı. Bir köşede kitaplik ve kanepe bulunuyordu. Kanepenin baş ucunda yuvarlak bir pencere vardı. Ordan da arka bahçe görünüyordu.. "Neden böyle birşey yaptın? " deyince elleriyle dudaklarimi susturdu. "Konuşacak birsürü zamanımız var." dedi. "Şimdi yatak odamiza gidelim. " Oha! "Hoop dur orada! Yatak odamiz derken? Herşeye tamam ama seninle yatmam ! Sürtük değilim! " dedim. "Sakın ol minik. Sadece yan yana yaticaz. Sürtük yapmayacağım seni sakin ol." dedi. Rahatlamistim (!) YATAK ODAMIZA gelince ağzım yine bir karış açılmıştı. Beyaz bir yatak, pudra renkli bir halı, beyaz sürmeli dolap, masa ve balkon ! Harikaydı!  Odada saat gibi ufak tefek şeyler bulunuyordu. "Şimdi de çalışma odana. " dedi. "Çatı Katı? " "Orası eğlence mekanı bebeğim." dedi. Çalışma odamda harikaydı. 2 masa ve 2 sandalye, kitaplik ve balkondan oluşuyordu. Masanın üzerinde raflar vardı. 2 saksı, radyo ve saat vardı. Birde boş bir çerçeve. "Oraya resmimizi koyarız. " dedi gülerek. "Evlenmiyoruz Arda! " dedim ayağına basıp gülerek. Dudagini büküp kucağına aldı. "Mutfağa goo! " diye bağırdı. Gülerek "Orada rahat rahat konuşabiliriz." dedim. Başımı omzuna yasladim. "Korkuyorum ben Arda." dedim. "Neyden? " dedi kaşlarini catarak. Mutfağa geldiğimizde beni tezgaha koydu. "Neyden? " dedi tekrarlayarak. "Beni tekrar bırakmandan. O günkü gibi. Biz yine birlikte olucaz ama sonra ya sen beni bırakırsan? " dedim. Gözlerim dolmuştu. Evet sulugözdüm. Gözümden damlayan yaşı baş parmağıyla silerek "Bu asla olmayacak. Seni asla bırakmayacağım Berfin. Sen benimsin. Sadece benim ve başkasının asla olmayacaksin." dedi ve dudaklarını dudaklarimla buluşturdu. Ellerimle kafasını tutuyordum. O bir elini belimde bir elini bacaklarima gezdiriyordu. Geri çekilip "Seni seviyorum. " dedim ve dudaklarını dudaklarıma yapıştırdim. Bu sefer o geri çekilip "Bende. " dedi. Nefes nefese kalınca dudaklarimi çektim. Ben acıktım. Bir şeyler yapayım sonra konuşalım? " dedim. "Neyi?" "Herşeyi. " diyip tezgahtan indim.

Popüler DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin