(Playist'te Berfin'in ses örneği var ancak bu sahnede söyleyeceği şarkı değil.)
Bölüm Şarkısı:
Cem Özkan - Olmayacak Bir Hayal
"Efendim?"
"Nasılsın?"
"Aynı, sen?"
"Beni boş ver Berfin. İki haftadır ssdece dersle ilgileniyorsun. Bu çok güzel birşey elbette ama endişeleniyorum senin için."
"Ben iyiyim, o sınavı başarıyla geçeceğim Meriç. Bu hafta üç tane sınavım var. Hepsine çalışmaya çalışıyorum."
"Hangi derslerden?"
"Edebiyat, Biyoloji ve Tarih."
"Tamam, birlikte çalışırız olur mu? Ama şimdi erkenden yat. Yarın ki sınavını etkiler. Yarın okul çıkışı Limon'da buluşur, çalışırız."
"Çok sağ ol, çok iyisin Meriç."
"Senin için lafı olmaz,"
"Hangi kitapları getiriyim?"
"Biyoloji ve Tarih."
"Peki, iyi geceler."
"Sana da."
Meriç'in aramasını sonlandırıp konsola koydum.
İki hafta tüm sıkıcılığıyla bitmişti. Tek yaptığım haftaya Edebiyat sınavına deli gibi çalıştığımdı. Ayça ile iki kez telefonda konuşmuştuk. Onun dışında pek kayda değer bir şey yok.
Yataktan kalkıp saate baktım: 21:45. Kaldığım yere ayraç koyup kitabımı masaya koydum. Ah, bu arada, Andie yıl başından bir gece önce gidiyor. Yani iki hafta sonra.
Okul formaları kaldırıldığından yarın için, kıyafet seçmek için gardrobımın önüne dikildim. Jean ve pançomda karar kılarak aksesuar olarak sade bir kolyeyle uyumlu bir kombin oluşturmuştum. Vans'larım ile kombini tamamlamak istesem de kış mevsiminde olduğumu hatırlayıp hardal renkli çizmemle noktayı koyup banyoya geçtim.
Dişimi fırçaladıktan sonra yatağıma dönerek yorganımın altına girdim ve gece lambasını kapattım. Tüm benliğimle uykuya koşarken gözlerimi kapattım.
***
Sabah 6:30'da kalktım. Alışmıştım artık erken kalkmaya. Uykulu uykulu banyoya giderek yüzümü yıkadım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra tekrar odama döndüm. Dün gece seçtiğim kıyafetleri giyip tuvalet masama yöneldim. Göz makyajım için rimel, göz kalemi ve eyeliner'ı tercih edip, çilekli parlatıcımı sürdüm.
Saçım zaten düzdü. Maşayla önlerine hafif dalga verdikten sonra montumu ve çantamı alıp çıktım. Andie'nin okula gitmiyor olması beni biraz imrendirmişti.
Otobüs durağının sadece iki sokak öte de olduğunu öğrendigimde bir nebze rahatlamıştım. Her sabah taksiye para veriyor olmak zorunda kalmak kötü bir durumdu.
Otobüs durağına geldiğimde az kalsın ki otobüsü kaçırıyordum. Tam zamanında yetişmiştim. Akbili bastıktan sonra arkaya doğru ilerledim. Zaten sıkış tepiş olan otobüste ne kadar ilerleyebilirdim bilmiyorum.
Kapıya yakın bir yere zorlukla gelip sarı direğe tutunarak geçmişti yolculuğum. Durağa gelince inip yakın bir mesafede olan durağa yürüdüm. Kış mevsimine göre sanırım biraz ince giyinmiş olabilirim.
Okula girdiğimde yine merdiven başında oturan Arda ve grubunu es geçerek binaya girdim. Acaba şimdi ne yapmalıydım? Yani, geldiğimi müdüre söylemeli miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler Değişim
Teen FictionHarika bi kolejde burs kazanmamla Istanbul'a gitmem bir oldu. Hayatım tamamiyle değişmisti. Ve ben başka bi hayatta başka bi kızdım. (Hikaye adını "Tercih"den "Popüler Değişim" olarak değiştirilmiştir.)