Kısa bir bölüm oldu ama bir sonraki bölümde söz uzun yazıcam :) Sizi seviyorum :* Vote ve yorum yapmayı unutmayın turşucanlarr! ♥
Dünya ne küçük ama! Karşımda Ateş duruyordu... Hani çıkma teklifi eden akıllı. "Öncelikle adın?" dedi gülerek. Ne kadar değişmişti... Taş gibi bir çocuk olmuştu. "Berfin." dedim gülerek. "Umm... Telefon için saol." dedim gülümseyerek. "Önemli değil. Ben o gün için özür dilerim. Arkadaşlarla iddiaya girmiştik de." dedi çekine çekine. "Biraz salakça bir iddia." dedim gülerek. O da karışlik verdi. "Neyse benim gitmem lazım. Hoşçakal." "Ben seni bırakıyim?" dedi durdurarak. "Olur." dedim. Biraz ileride duran BMW'ye binip yola çıktık. "Hoş bir karşılaşma." "Öyle." dedim. Sonuçta fazla yüz vermemeliydim. Sahi ya? Ben neden tanımadığım birinin arabasına biniyorum ki?! "Ateş durdur arabayi!" dedim kemeri açarken. "Ne? Neden?" bir bana bir yola bakarak. "Seni henüz tanımıyorum. Ya başıma bir şey getirirsen?" fazla mi gergindim? "Ahh saçmalama! Berfin çocuk musun? Saçmalama lütfen." haklı olabilirdi. "Sağa mı sapıyordum?" "Evet." dedim. Korkuyor muydum? Evet. Güvenebilir miydim? Hayır. Sağa girerek kısa bir mesafe sonra daha önce hiç görmediğim bir apartmanın önüne geldik. Napiyordu bu çocuk? "Burası benim evim değil!" "Biliyorum. Bekle biraz ben 5 dakika sonra geliyorum." güzel! O 5 dakika da ben neler yaparım biliyor musun?! Arabadan Ateş indikten bir kaç saniye snra hemen kapıyı açtım. Çantami alıp kapıyı kapatmadan koşarak oradan uzaklaştım? Peki ben neredeydim? Ana yol yoktu. Artık geriye de dönemezdim. Tunç'u arayamam. Barış? O olaydan sonra mı? asla. Arda? Hayatta olmaz! Batuhan? Evet evet Batuhan olabilir. Bir köşeye geçip Batuhan'i aradım. Çalıyor... Çalıyor... Açıldı!
"Berfin? Naber ya?"
"Batuhan beni gelip alabilir misin lütfen?
Batuhan'ın Ağzından
"Telefon çalıyorr!" dedi Arda. Mutfaktan hızla salona geçip telefona baktım. 'Befiko Belası' Berfin? Hayırdır inşallah.
"Berfin? Naber ya?" dedim en şeker sesimle. Arda aniden koltuktan doğrulup gözlerini kocaman açtı ve bizi dinlemeye başladı.
"Batuhan beni gelip alabilir misin lütfen?" sesi korkulu çıkmıştı. Ne olmuştu? Fazla uzatmadan
"Tamam sakin ol. Ben gelip alıyorum seni. Nerdesin?"
"Bilmiyorum. Etrafımda binalar var, önünde park var."
"Parkın adı yazıyor mu?"
"Bir dakika." dedi. Bekliyorum... merak ediyorum... Bekliyorum...
"Beyoğlu Parkı gibi bişey. Çok okunmuyor. Ya lütfen gelip al beni. Beni bulacak diye çok korkuyorum zaten." A-a?
"Tamam tamam biliyorum orayı. Bekle hemen geliyorum." deyip telefonu kapadim. Sehbanin üzerinde duran araba anahtarını kapıp ayağa kalktım. Arda beni durdurup ayağa kalktı "Noluyo lan?! Hiç bir yere gitmiyorsun! Ver anahtari, ben gidiyorum!" hafif ürkmüştüm. Arda'ydi bu sonuçta. Ama konumuz Berfin olunca işler değişirdi. Bu sefer reislik sırası bende. Berfin benden birsey istedi ve yapıcam. Kendim yapıcam. Yapmalıyım. "Hayır gitmiyorsun! Yeter artık Arda! Sen kimsin ki?! Berfin senden nefret ediyo! Bırak kızı!" diye karşı çıkmamla yüzüme bir yumruk yiyip koltuğa düştüm. O sırada anahtar elimden fırlamişti zaten. Arda yere düşmüş anahtari kapıp "Ben Arda Kumrucu." deyip çıktı. Bu çocuk kendisini Google'a yazılmış Tumblr- Bad Boy mu sanıyordu biraz? Pardon biraz dedim...
Berfin'in Ağzından
Nerede kalmıştı? Ağaç oldum resmen! Yakınlarda duyulan araba sesi ve
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler Değişim
Novela JuvenilHarika bi kolejde burs kazanmamla Istanbul'a gitmem bir oldu. Hayatım tamamiyle değişmisti. Ve ben başka bi hayatta başka bi kızdım. (Hikaye adını "Tercih"den "Popüler Değişim" olarak değiştirilmiştir.)