Hayalet vee Hırsız mı?!

2K 91 1
                                    

Arkadaşlar! Yine merabaa!!! Vee hikayemizin ismini Popüler Değişim olarak değiştirdiim! Görüşlerinizi bekliyorum :* 

(Kapak yakında gelecektir)

İyi okumalarr...

Bölüm Şarkısı:

Nil Karaibrahimgil - Kek

ÇİRKİNİN BİRİYLE.

Depo günü. Doruk Can'ın beni oraya götürdüğü gün. Bana 'Çirkin' dediği gün. O zaman da bana çirkin demişti!

Yarın benimle?! Ah Hayır.

Telefonu Arda'nın yüzüne kapattıktan hemen sonra Arda aradı. Kendi telefonumdan.

Telefonu yerden alıp odama geçtim. Cevabı soracaktı. Ve ben hala düşünmemiştim. Ama Barış'ı üzmektense oraya giderdim. Hem hiç birşey yapmazdı. Yani zorla yapmazdı.

"Efendim?"

"Düşündün mü?"

"Ne zaman geleceğim?"

"Güzeell, doğru şıkkı seçtin."

"Ama yanlış birşey yapmayacaksın,"

"Hı hı,"

"Arda!"

"Tamaaam. Yarın akşam seni evden alırım. Görüşürüz çirkin."

Siktir! Anlamış mıydı?! Neden böyle dedi ki şimdi bu kazma?! Sıçtın Befi!

Off, Allah kahretmesin ya! Anladı, kesin anladı! Nasıl çıkacağım onun karşısına?!

"Berfin?", annemin sesi odanın kapısından duyuldu. Kapıyı açtım, "Efendim anne?" dedim açık vermeyerek.

"Ben uyuyorum tatlım, pastayı siz yapın artık."

"Tamam, iyi geceler." dedikten sonra annemi arkamda bırakarak salona yöneldim. "Pasta yapalım?" dedim elimde ki telefonu koltuğa atarak. "Tamam!" deyince Selinay diğerleri de o'na katıldı. Oturdukları yerden kalkıp mutfağa geçtik. "Tamam, neyli pasta yapalım? Ayrıca kek mi? Kurabiye mi? Yaş pasta mı? Cupcake mi?" dedim saydırarak. "Wöğhh!" dedi Doğukan elini öne savurarak. "Hepsini yapalım?" dedi Burak ve Selinay. "Oldu canım, daha neler!" dedi Doğukan. Berkcan da o'na katıldı, "Hem masraf olur baya,". Itiraz ettim, "Hiç birşey olmaz! Sonuçta kırk yılda bir yani! Ne masrafı!? Markete gider geliriz hemen!" dedim. Sonuçta ne zaman yapardık birdaha? "Off! Market açık değildir hem,"  diye bahane uydurmaya çalıştı Berkcan. "Burası Istanbul. Bu saatte hayat başlıyor asıl," dedim.

***

"Ya bir dur," dedim üçümüzün aynı anda geçmeye çalıştığı kapıdan sıvışmaya çalışırken. Berkcan, Selinay ve ben. Berkcan benle Doğukan'ı tutup ileri itti ve bizle birlikte Selinay da düşmüş olduk. Kapıdan geçmiştik ama yere düşmüştük. En altta olduğumdan ezilicektim. "Ahh!" diye inledim. Üzerimde Selinay ve Doğukan vardı. Burak "Altta kalanının canı çıksııınn!" diyerek o da üzerimize atladı ve nefes alamıyor gibiydim. Üstelik Selinay'ın dirseği karnıma batıyordu. Berkcan da üzerimize atlayınca tepe bozuldu ve hepimiz savrulduk. "Hayvanlar," dedim başımı avuşturarak. "Ahahah," diyerek şakasına konuyu vurmaya başladı ama ağzından "Ağhh" çıkmasına engel olamadı. "Altta canım çıktı lan!" dedim karnımı açıp kontrol ederek. "Oyunun amacı bu zaten mal," dedi Burak. Gözlerimi devirerek ayağa kalktım. Ayakkabılarımı çıkarırken çocuklar da beni takip ediyordu. Poşetleri alıp mutfağa geçtik. "Saat tam 12." dedi Doğukan. "Yani?" derken Selinay eliyle anlına vurdu, "Bugün dolunay vardı!" derken çoktan kapları çıkarmıştık. "Şimdi," dedim, ellerimi belime koydum. "Havuçlu kek, çöpadam kurabiye ve..." derken Berkcan atıldı, "Cupcake mi? Yaş pasta mı?". Selinay, Doğukan ve Burak "Cupcake" deyince listeme cupcake'i de ekleyip işe koyulduk.

Popüler DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin