Popüler Değişim

Kitap

Bölüm Şarkısı: 

Lana Del Rey - Shades Of Cool

"Üstümden kalkar mısın?" dedim utançla. Arda okyanus maviliğini gözlerime sabitlemişti. Ve bakşları dudaklarıma kayması iyi değildi... 

Utandığımı anlamıştı ki üzerimden kalkıp odadan çıktı. Ellerimle yüzümü kapatıp hızla yataktan kalktım. Kısa süreli baş dönmesi ve göz kararması geçirdim.

Bir daha hızla ayağa kalkarsam Allah bin türlü belamı versin.

Odamın kapısını kapatıp dolaptan kıyafetlerimi ve iç çamaşırlarımı çıkarıp yatağın üzerine bıraktım. Banyoya geçerken Arda'ya seslendim, "Ben duşa giriyouuumm". 

Banyonun kapısını örtüp üzerimdekileri çıkarttım. İç çamaşırlarımı kirliler sepetine koyarken kıyafetlerimi katlayıp tezgaha bıraktım. Daha bugün giymiştim zaten. Duşa kabine girip sürgülü kapısını kapattım. Sıcak su tenime değerken rahatlamıştım bile.

***

Yaklaşık on beş dakikalık duşumdan çıkmıştım. Hızlı alırdım duşu/banyoyu. Neyse ki bornozum çıkmıştı. Bornozuma sarınıp katladığım kıyafetleri benimle birlikte odama götürdüm. Odamın kapısını açarken Arda'yı beklemiyordum. Küçük bir çığlık atıp duvarın arkasına saklandım. Bornozum olsa da çıplaktım sonuçta. Yani... ne bileyim. Belki bazı insanlarda normaldir ama benim aile yapıma da bana uymuyordu. İçeriden "Sorun yok. İçeri gel?" diye ses duyunca ilk başta karşı çıktım. Ama Arda'nın ben gelene kadar çıkmayacağını bildirdiğinde utana sıkıla odaya girmiştim. "Utanılacak ne var?" dedi sakin bir ses tonuyla. 

Kahretsin! 

Arda! Yatağımda! Mor dantelli iç çamaşırlarımın yanında oturuyordu! Elimde tuttuğum kıyafetlerle yüzümü kapattım. Rezillik! Tek kelimeyle! "Ahaha!" diye bir kahkaha attı. Sütyenime baktığına adım gibi eminim! "Yaaa!!! Çık şurdan!" dedim. Haksızlık bir kere. Bana karışmayacağını söylemişti. "Tamam, tamam." dedi alayla. Gözlerimi açtığımda Arda dibimde bitmişti. Dudaklarını ince çizgi haline getirerek gözlerini göğsüme kaydırdı. Kıyfetlerle dekolte yaratan bornozumu kapattım. Gülerek odadan çıktı. Arkasından odanın kapısını kilitleyip üstümde ki bornozdan kurtuldum. İç çamaşırlarımı giyip kendimi yatağa attım. Bir kaç dakika yüz üstü uzandıktan sonra üşüyüp giyinmeye karar verdim.

Kıyafetlerimle uyuğum içerisindeydim. Son olarakta makyaj malzemelerimi bulundurduğum odamda ki beyaz tuvalet masasının önüne geçip saçımı salaş bir şekilde at kuyruğu yaptım. Göz Kalemi üzerine rimel çekip kavunlu hafif dudak parlatıcımı sürüp odadan çıktım. Banyoya uğrayıp kapının arkasına bornozumu asıp salona, Arda'nın yanına gittim. Karşısında ki ikili koltuğa oturup ayaklarımı sehbaya uzattım. "Saatler olsun çirkin." deyince yerin dibine girdim resmen. "T-teşekkürler," dedim yine kekeleyerek. Alayla dudaklarını kıvırdı.

"Sen olduğunu biliyorum,"

"Neyden bahsediyorsun?" dedim salağa yatarak.

Bal gibi biliyorsun Berfin!

Sus iç ses!

"Bence çok iyi biliyorsun." deyip bir dalga savurarak yanıma geldi. Yutkunarak gözlerimi ayaklarıma kaçırdım. "Oyun oynuyorduk," dedim başımı kaldırmadan. "Hım," dedi. Bariz bir şekilde benimle eğleniyordu! "Iıı... Ben acıktım ya, sen acıktın mı?" dedim konuyu değiştirmeye çalışarak. Boynumu tutarak ayağa kalktım.

"Ne yiceğimize bağlı."

"Akşam yemeğine çıkaran sensin." dedim göz kırparak. "Ah, evet. Saat de zaten yedi oldu. Bir saat erken çıkalım?" dediğinde "Olur," dedim. "O zaman üstünü değiştir?" deyince ne bileyim... Alındım sanki.