Bizim Günümüz.

2.1K 80 1
                                    

Bölüm Şarkısı:

Emre Akad - Bu Aralar İhtiyacım Var Sana

Pazar sabahı... Yarın düello saçmalığından bir sabah önce...

İstanbul'a gelene kadar herşey iyiydi. Burs kazandım ve muhteşem bir okula geldim. Bunu hak etmiş miydim? Bilemiyorum.

Wattpad'te okuduğum hikayelerde hep birşey fark etmişimdir. Hepsinde, kötü erkek - masum kız ilişkisinden. Acaba Arda öyle miydi? Belki benim hayatımda Wattpad sayfalarındandı. Ben masum kız olanından mıydım? Belki. Ya Arda? O da kötü çocuk olan mı?

Hepsi; birlik beraberlikle, mutlu sonla son buluyordu. Ya benim hikayem? Arda - Berfin ilişkisi? Bizim için geçerli miydi? Yoksa ben mi yanılıyordum? Belki de doğru çocuk Meriç'ti.

Normal bir günmüş gibi, kahvaltı sonrası evde televizyon izliyordum. Annem izinli olduğundan yatıyordu. Annemle aramızın açıldığını fark eden taraf sadece bendim sanırım.

Ayaklarımı sehbaya uzatmış, eski bölümlerini yayınlayan TV2'de Kavak Yelleri'ni izliyorum. Dağınık ev topuzum, kuzulu pijamalarımla oldukça rahatım.

Telefonuma gelen mesaj sesiyle baygın gözlerle mesaja bakıyorum. Arda.

Arda'dan gelen mesajın sevinciyle hala okumadığım mesajı açıyorum.

Çirkinimiz, bugün nasıllar?

Kıkırdayıp cevap veriyorum.

Keyifler yerinde. Bay Egoist'e sormalı?

Gönder'e basıp merakla yeni mesajın gelmesini bekliyorum. Kapı ile mesaj sesi aynı anda çalıyor. Arda daha önemli deyip mesaja bakıyorum.

Beni içeri alırsan memnun olacağım ;)

Gözlerimi büyüterek telefonu koltuğa atıp kapıya koşturuyorum. Arda gelmişş!

Kapıyı gülümseyerek açıyorum. Arda da gülerek bana bakınca jeton yeni düşüp aniden kapıyı suratına kapatıyorum. Salona koşup koltukta ki battaniyeye sarınıp tekrar kapıya koşuyorum.

"Hoş geldin," deyip geçmesi için yol veriyorum. Ayakkabılarını çıkarıp içeri giriyor. Burnumdan makas alıp "Hoş buldum," diyor.

"Neden geldin?" deyince biraz patavatsızlık ettiğimi düşünüyorum. "Gideyim istersen?" deyince itekliyorum "Saçmalamaa,"

"Seni almaya geldim,"

"Nereye gideceğiz?" diye merakla sorarken içim kıpır kıpır. Beni almaya gelmişş! Yerim ya.

"İstanbul turu!" deyince- O kapı sesi? Annem!!!

Nasıl unuttum! Hay...

Arda ve ben merakla bakarken salona şaşırmış annem giriyor. Arda'yı görünce kaşlarını çatıp "Merhaba?" deyince araya giriyorum. "Anne, bu Arda." deyince Arda elini uzatıp "Merhabalar efendim, ben Berfin'in erkek arkadaşı,"

Bayılacağım vallahi!

Biraz; annemin vereceği tepkiden ötürü korku - merakla, biraz da Arda'nın sıfatıyla mutlulukten ölüyorum. Ben Berfin'in erkek arkadaşıyım.

!!!!!

Annem beklediğim tepkinin aksine gülerek elini sıkıyor. "Aa, demek meşhur Arda sensin." demez mi?!?!

Oldu mu anne ya! Denir mi öyle!

Utançtan kıvrınarak "Yaa," diyorum. "Berfinciğim, sen bize iki kahve yap bakayım," diyor annem. Sanki istemeye gelmiş! Daha zamanı var anne. Olacak o da olacak tabiki. Evet anne, o benim çocuklarımın babası,evimin direği, hayatımın aşkı.

Popüler DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin