Sabahın köründe zil sesimle uyandım. Bilerek yarım saat öncesine almıştım. Kalkıp sıcak bir duş aldım. Hava buz kesiyordu. Pantolonumun üzerine kazak giyip saçımı kuruttum. Makyaj yapmaktan hoşlanmazdım. Hafif göz kalemi ve parfümle tamamdım. Dünden hazırladığım çantamı ve telefonumu alıp çıktım. Dışarısı adeta Kutuplar gibiydi. Alışmam gerekecekti anlaşılan. Gelen taksiye bini okulun adını verdim.
Durduğumuzda geldiğimizi anladım. Ücreti ödeyip indiğimde ağzım açık kaldı. Gölyazı'da ki liseler burasının kantini kalırdı herhalde. Yeni öğrenci tipi çekinen adımlarla binaya girdim. Öğrenciler derste olmalıydı ki bahçede tek tük öğrenci vardı. Zar zor müdürün odasını bularak kapıyı tıklattım. İçeri girdiğimde kimse yoktu. Beklemeye karar verip siyah koltuğa oturdum. Müdür de birkaç dakika sonra gelmişti. Güler yüzle "Hoşgeldin, sanırım telefonda annenin bahsettiği kız, Berfin sensin değil mi? Ses kayıtların elime geçer geçmez okulumuzun ve tüm çevre okullarındaki en iyi müzik eğitmenlerimize dinlettik. Seni görmeyi çok istiyorlar," dedi. Gülümseyerek karşılık vermekle yetindim.
Kayıt işlemleri için imzalamam gereken yeri gösterip kağıdı uzattı. Verdiği kalemle okumadan imzaladım.
"Pekala, benim pek zamanım yok. Dilersen direk konuya girelim. Bize seçtiğin şarkıyı söyle ve bizde senin hakkında karar verelim. Haydi bakalım, okulumuzun stüdyosuna gidelim. Orada istediğin zaman çalışabilirsin. Tabii bursunu alırsan."
İlk başta utansam da aptallık ettiğimi düşünüp başımı salladım. Müdür ayağa kalkıp odadan çıktı ve bende onu takip ettim. Anlaşılan herkes teneffüsteydi. Bazı öğrencilerin bakışlarına maruz kalsam da aldırmadım. Öğrencilere bakmaya çalışırken kafam yumuşak bir şeye çarptı. Ona baktığımda ağzım açık kaldı. Tapılası bir çocuk karşımda tüm güzelliğiyle bana bakıyordu. "Affedersin," dedim. Gözlerini devirip gitti. Sanırım asosyal birisiydi. Asosyal ve konuşmayı sevmeyen.
Çocuğu kafama takmamaya çalışarak bodrum katına indik ve kocaman cam kapının ardına geçtik. Ağzım açık kalırken olanları idrak edemiyordum.
Burası okul muydu? Peki burası okulsa benim eski okul sandığım taş yığını neydi?!?!
Şuan bulunduğumuz yer okulun ministüdyosunun ta kendisiydi.
Müdür "Berfinciğim, okulumuzun müzik hocaları." dedi. Ilk önce bayan hocayla el sıkıştık "Ben Esra." dedi. "Memnun oldum hocam" diyip erkek hocayla tanıştık "Ben Kaan. " dedi ve elimi sıktı. İkiside çok tatlılardı. Anladığım kadariyla evlilermis. "Berfin, haydi müzik listemizden bir şarkı seç." dedi Esra hoca. "Pekala," diyerek müzik listelerine göz attım. Two Pieces'de karar kılıp cam odaya geçtim. Kulaklığı kulağıma takıp boğazımı temizledim. Umarım başarıyla sonuçlanır derken duacıydım.
There's a boy, lost his way, looking for someone to play
There's a girl in the window tears rolling down her face
We're only lost children, trying to find a friend
Trying to find our way back home
We don't know where to go, so I'll just get lost with you
We'll never fall apart, cause we fit together right, we fit together right
These dark clouds over me, rain down and roll away
We'll never fall apart, cause we fit together like, two pieces of a broken heart
I know where we could go and never feel let down again
We can build sandcastles, I'll be the queen, you'll be my king
We're only lost children, trying to find a friend
Trying to find our way back home
We don't know where to go, so I'll just get lost with you
We'll never fall apart, cause we fit together right, we fit together right
These dark clouds over me, rain down and roll away
We'll never fall apart, cause we fit together like, two pieces of a broken heart
Now I can lay my head down and fall asleep
Oh, but I don't have to fall asleep to see my dreams
'cause right there in front of me
There's a boy, lost his way, looking for someone to play
We dont know where to go, so I'll just get lost again
We'll never fall apart, cause we fit together right, we fit together right
These dark clouds over me, rain down and run away
We'll never fall apart, cause we fit together right, we fit together like two pieces of a broken heart
There's a boy, lost his way, looking for someone to play"
Gözlerimi açtığımda öğretmenler bana bakıp aralarında fısıldaşıyorlardı. Beğenmediler diye tedirgin olurken alkışlamaya başladılar. Ben çok şaşırdım doğrusu. Dışarıya çıktığımda Kaan Hoca "Berfin, muhteşemdin canım," diyerek beni tebrik etti. Esra Hoca "Kesinlikle." dedi. Müdür bey "O zaman yeni okuluna hoş geldin," Hayallerime bir adım yaklaşmanın verdiği mutlulukla ellerimi çırptım. Müdür odasına geri döndük. "Kontejanı dolnayan iki sınıfımiz var senin için. A mi F mi?"dedi. İçimden geçmiş olacak ki "A" dedim. Sonra bana bir kağıt ve broşür verdi. Bu broşürde; okul kıyafetlerini hangi mağazada satıldığı falan yazıyordu. Kağıtta da okulun kaçta bittiği başladığı ders programım cart curt. Ben kağıtları alıp odadan çıktım. Okulu gezmek istiyordum. Tekrar stüdyoya gitmeye karar verdim. Stüdyoya geldiğimde neyseki boştu. Ben cam odaya gidip yine kulakligimi taktım.
"Oh, hey, oh
Baby, baby, are you listening?
Wondering where you've been all my life
I just started living
Oh, baby, are you listening?
When you say you love me
Know I love you more
And when you say you nee-" tam soylicektim kapı açıldı. Çarpıştığım çocuk, iki erkek arkadaş ve bir kız arkadaş. Yani arkadaşlardır. Kız öne çıkarak "Bu yeni mi?" dedi. Bir saniye, daha on dakika olmamıştı. Nasıl duyulmuştu? "Hadi canım hadi, kalabalıklık yapma. Sen ve şarkı mı? Tanrım sesini duydunuz mu çocuklar?" dedi ve o hariç hepsi güldü. Gözlerimi devirip "Bu yaşa kadar nasıl beyinsiz yaşadın bilmiyorum. Zor olmuyor mu, boş bir hayat?"
Hepsi şaşkınlıkla sustu. Kulaklığı çıkararak odadan çıktım. Tamam kabul, laf pek fazla sokamıyordum ama bu onun havasını almaya yetecekti. Psikolejim gereği fazla sinirlenmiştim. Hızla okuldan çıkarak ana caddeye indim. Bir kahve çok iyi gelebilirdi.
Yakınlarda bi yerlerde ki Starbucks'a Karamelli Frappuccino alarak boş bir masaya oturdum. Az önce yaşananları sindiremezken aklıma Selinay geldi. Selinay benim küçüklük arkadaşımdı. Kardeş kelimesi daha uygun olur heralde.
Çantamdan telefonumu çıkararak gelen iki mesaja baktım.
1) Avea
2) Selam befikom -Berkcan
Berkcan da benim küçüklük arkadaşım. Selinay, Berkcan, Doğukan ve Burak. Küçükken aynı zamanda Gölyazı'da tanışmıştık. Hepsi kardeşim. Cevap veremezken masama oldukça yakışıklı birisi oturdu. "Merhaba güzelim, oturabilir miyim?" , "Yo." dedim soğukça. Oturup "Teşekkürler, bunu biliyordum," dedi. Sanırım şizofrendi. Masama oturduğuna göre. Zaten oturmakla sosyal intihar etmiş bulunuyordu. Bir saniye… Ne?
"Benimle çıkar mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler Değişim
Teen FictionHarika bi kolejde burs kazanmamla Istanbul'a gitmem bir oldu. Hayatım tamamiyle değişmisti. Ve ben başka bi hayatta başka bi kızdım. (Hikaye adını "Tercih"den "Popüler Değişim" olarak değiştirilmiştir.)