Sonda açıklama var, okumadan geçmeyin!
Yerden yanıma hızla gelen Arda'nın yardımıyla kalkmayi başarabilmiştim. "Berfin! Iyi misin?!" dedi telaşla. Başım ciddi şekilde ağrıyordu. "Ah! Başım." diye inleyebildim sadece. "Of , kızım önüne baksana be! Ne kadar sakarsin sen." bla bla bla. "Çok konuşma sen Arda Bey. Hep senin yüzünden oldu." S*ktir! Ne dedim ben! Arda bıyık altından gülmekle yetindi. Elleri sirtima ve bacaklarima kayinca ayaklarım yerden kesilmişti. "Sakar şakirem benim." diye mırıldandı. Sakar şakirem benim. Sakar şakirem benim!.. Bana. Sakar. Şakirem. Dedi! Bu söz üzerine gülümsemeden edemedim. Beni kucağına alıp stüdyodan çıktık. Evet. Şimdi, okulun ilk gününkiden daha çok bakan vardı. Şaşıranlar, bana öldürücü bakışlar atanlar, kiskananlar, o'layanlar... Ama en kötüsü de herkes gibi Barış'ın da bize bakmasiydi. Arda onlara aldırış etmeden ortamdan ayrıldık. Üst kata çıkarken hala bize bakanlar azalmamşti. Sınıfıma geldiğimde kapının önünde Arda ve ben gülümseyerek uzunca bir süre bakıştık. Gözleri... Beni bitiriyordu adeta. Gözlerinde, kendimi kaybediyordum. Sanki, okyanusun derinliklerinde boğuluyordum. Ama keyifli bir şekilde boğuluştu. Kendime geldiğimde durumun farkına varıp kafamı eğdim. Yüzüm salçaya dönmüştü. "Aa... Sırama kadar eşlik eder misin?" dedim utançla. Bilegim kafamdan daha çok ağrıyordu. Fakat başımda yüksek derecede ağrımıyor değil, o ayrı bir mesela. "Memnuniyetle." dedi gülerek. Sınıfa girdiğimizde dışarıdan pek farksız değildi. Bu durum çok sıkıcıydı. "Aman bee!.. Ne büyüttünüz abicim! Dönsenize önünüze..!" diye bağırdı. Kesin kulak zarım patlamışti. Dizim, başım, bileğim, artı kulağım! Iyi mi?! Arda beni usulca sırama oturttu ve yanıma oturdu. "Bir şey içmek ister misin? Ya da yemek felan?" diye sorunca midem bulandı. Elimi hızla ağzıma götürdüm. Arda doğrularak "Iyi misin?" diye sordu. Başımı iki yana sallayinca Arda beni kendisine çekip kucağına aldı. Bazılarının çaktırmadan dikizlediğini görsemde aldırış etmedim. Arda her an kusabilirim telaşından beni kızlar tuvaletine götürdü. Beni yere indirdi fakat kapıda beklemeyip kızlar tuvaletine girdi! Gözlerimi büyüttüm. "Napiyorsun?" diyecekken midemde ki sıvı ağzıma gelince elimle ağzımı kapatıp kabinlerden birine girdim. Kapıyı kapatmadan dizlerimin üzerine çöküp klozete başımı getirdim ve öğürmeye başladım. Birisi -ki bu kişi kesin Arda idi.- saçlarımı tutup geriye çekti ve bırakmadı. Umarım beni görmez diye düşünemiyordum. Umrumda da değildi zaten. Gayet doğal. Kusamayacağımı anlayınca ayağa kalktım. Arda geri çekilip bana geçmem için yol verdi. Musluğu açıp yüzüme soğuk suyu çarpıttım. Kapatıp saçlarımı da islattim. Aynadan kendime bakıp saçıma şekil verdim. Kendime geldiğimde tuvaletteki kızların acayip bir şekilde Arda'ya baktığını gördüm. Gözlerimi devirerek tuvaletten çıktım. Arda da peşimden geliyordu. Tuvalleten çıkınca bazı gözlerin bizi dikizlediğini gördüm. Aldırış etmedim. Edilecek birsey yoktu zaten.
"Daha iyi misin?"
"Evet"
"Tutunmak istersen koluma girebilirsin." kendimi götü hissetmiyordum. Başım dönüyordu. Arda'nın koluna girince herkesin bize dönmüş, fısıldaştığını gördüm. "Bazıları gerizekalı." dedim boş bir sesle. "Sevgili olduğumuzu sanıyorlar." dedi gülerek. "Söz konusu bile olamaz!"
Sol Berfin: Asla! Nevır!
Sağ Berfin: Yav He He.***
Öğle arası olmuştu. Arda ve ben masa da oturuyorduk. Ayça ve Tunç da yemeklerini alıp geliyordu. "Ağrın veya mide bulantın var mı?" diyerek sessizliği bozdu. "Yok." dedim. Utanıyordum. Ah, oraları anlatmadım değil mi? Özet geçeyim;
1- Olanlardan sonra herkes bizi sevgili sanıyordu. Bariz bir şekilde saçma.
2- Konuşulanlardan sonra Ayça beni köşeye sıkıştırmiş, hesap soruyordu. O da salak gibi buna inanmışti.
3- Arda'nın üzerine çorba dökmüştüm. Ve utancimdan geberiyordum. Her ne kadar Arda 'bir şey yok' dese de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler Değişim
Teen FictionHarika bi kolejde burs kazanmamla Istanbul'a gitmem bir oldu. Hayatım tamamiyle değişmisti. Ve ben başka bi hayatta başka bi kızdım. (Hikaye adını "Tercih"den "Popüler Değişim" olarak değiştirilmiştir.)