Ben "prenses"sem, sende "prens"sin.

1.9K 83 0
                                    

Bölüm Şarkısı:

Pink - Just Give Me A Reason

---

Arda söylediğimin şaşkınlığıyla geri çekilip bana baktı.

Bu sevginin tek taraflı olduğunu biliyordum. Arda'yı da suçlayamazdım. Elimi tutup "Haydi, stüdyoya gidelim çirkin." dediğinde gülümseyerek elini sıktım. Madem sevmiyordu, el tutma sebebi neydi? 

Fazla düşünme, an'ı yaşa.

Stüdyoya geldiğimizde cam odaya girip kulaklığı kulağıma taktı. Kendisine de ikinci kulaklığı taktığında "Ne yapıyorsun?" dedim. "İlk düetimizi de yapalım madem, aynı sahneyi paylaşacağız sonuçta." deyip gülünce inanamadım. Aynı sahneyi mi paylaşacaktık?!?! Kapanış olarak?!!

"Cidden mii!" diye bağırıp Arda'nın kucağına atladım. "Gerçekten," diye fısıldadı. 

Huzur; sevdiğinin kolları arasında saklıdır.

***

Hayatımın en keyifli anı'ydı! Birlikte çok eğlenceli vakitler geçirmiştik. Harika bir sesi vardı üstelik.

Bir buçuk saatlik çalışmamız sonucunda sahile gitmeyi karar verdik. Arabasına binerken bile ellerimiz ayrılmamıştı. O kadar mutluydum ki.

Hep bir; hayatımın erkeğiyle güzel an'ım olsun istemiştim. Arda belki bana ait değil ama bu düşüncemi faaliyete geçirerek beni belkide dünyanın en mutlu insanı yapmıştı. Basitti. Seviyordum işte. Kendime bile Arda'ya olan aşkımı itiraf edememişken bana da süpriz olmuştu. Hiç ayrılmayacağımızı umarak derin bir nefes aldım. Havada aşk kokusu vaarrr.... Tek taraflı olsa da.

Şarkımızı da seçmiştik. Harika bir şarkıydı. Teoman'ın Sevdim Seni Bir Kere. Tamam, bu beni çok iyi anlatıyordu ama Arda'nın ağzından duymak bir başkaydı. Belki o'nun için bir önemi yoktu, sıfatsızdı. Ama ben kendimce seviniyordum işte. 

Sahile geldiğimizde Arda beni şaşırtarak kapımı açtı. Gülerek indiğinde kucağına alınca sevinç çığlığı attım. Bazı yaşlı amcalar bizim halimize gülüyordu. İki aşıktık belkide. Bana göre iki aşıktık yani.

"Arda," diye kısık çıkan sesimle çığırınca susmam için dudağımı öptü. Çimlere yatırarak yanıma yattı. Beni kucağına alırken ikimizde çevredekilere aldırmıyorduk. Gün benim günüm diyorum.

"Beni bırakma," deyip kafamı boynuna yaslıyorum. Gökyüzüne bakarken birşey demiyor. Demesin, ben ikimizin yerine de severim. Kocaman sevgim var benim, yeter de artar bize.

Belki de böyle olmalıydı. Ben o'nu severken o beni sevmezdi. Kırılırdım belki. Ama şuan düşünecek zaman değil. Düşünmemeliyim. O beni kırar mıydı?

Bilemiyorum. Kırardı belki de. 

Peki ya onu diğer erkeklerden ayrı kılan özellik nedir? Diğer erkekler varken neden Arda? 

Tipi? Tarzı? Geçirdiğimiz zamanlar? Söylediğimiz şarkılar? Hiç biri. Zaten anlatılacak gibi olsaydı sizde aşık olurdunuz. Bırakın benim olsun Arda'm. Sadece benim olsun.

***

Geçen vakitler sonrası güneşin batışını huzurla izlemiştik. Ayağa kalktık, yürüyoruz. Bu kadar zaman yeterdi. Yarın yine bana bugünden çok ayrı bir kişi olarak davranacaktı. Üzülecektim. Bu kadara da kafii. Bir kez olsun bu an'ın tadını çıkartabillmiştim. Tadabilmiştim Arda'nın huzurunu. Yetecekti, öyle gözüküyordu.

Durup Arda'nın önüne geçtim. "Bu gün için teşekkürler, bana bunları yaşattığın için unutmayacağım. Seni seviyorum." deyip dudağına buse kondurup arkamı dönerek ilerledim. Arkamdan gelmedi, gelmesin. Doğrusunu yaptım ya ben. Olacaklar bu kadardı. Günüm sona ermişti. 

Popüler DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin