"Neyi?" "Herşeyi. " diyip tezgahtan indim.
"Bende üzerimi falan değiştireyim." dedi ve mutfaktan ayrıldı. Dolapları karıştırarak sonunda tencereyi, süzgeçi bulmuştum. Çekmeleri de karıştırarak kaşık vs bulmuştum. Ceattleye (Ketılın nasıl yazıldığını bilmiyorum caktirmayin .s.s..) su koyup kaynamaya verdim. "Arda Spagettiler nerdeee?" diye anira anira bağırdım. Cevap gelmediğine göre duymamisti. Gerçi duysa ne yazar? Nerden bilsin? Erkek değilmi sonuçta? spagettiyi de karıştira karıştıra bulup kırdım. Su kaynayinca tencereye döktüm ve spagettileri içine attım. Ocağı yakınca telefonumla hala silmedigim Flappy Bird'i (American Horror Story) oynamaya başladım. Pardon ! Çalıştım. Oyuna henüz kendimi kaptirmistim ki Arda'nın mutfağa geldiğini ve tencereyle bişeyler yaptığını fark edince oyunu bıraktım. "Baksana yemeğe! " dedi. Şu kelimenin yanına aşkım, hayatım yada sevgilim ne kadar yakışırdi! "Fark etmemisim! " diye kendimi savunmaya çalıştım ama haksizdim. "Ben bahçeyi gezicem. Sen yemeğe bakarsın. " diyip çıktım. Her ne kadar okul kiyafetlerim beni rahatsız etse de aldırış etmiyordum. Arka bahçeye geldiğimde hayran kalmıştım. Yemyeşil çim (o ayrı bi aşk) bahçede koskocaman havuz vardı. Hemen ilerisinde 2 şezlong vardı. Biraz daha ileride büyük bir ağaç kulübe vardı fakat merdiven olmadığından cikamamistim. Ağacın büyük bir dalına tutunmus bir salincak vardı. Salıncağa binip hafif hafif sallandım. Bugün çok soğuk değildi Allahtan. Hafif gelen rüzgar yüzüme çarpıyordu. Huzur... Arkadan gelen kuvvetle hızla sallanmam ve iplere asilmam an olmuştu. "Ahahah benim korkma. " dedi. "Indir beni. " dedim sevinç çığlıkları atarak. Yavaşça durdurup belimden tuttu ve geriye doğru kendisine çekti. Düşmemek için zor duruyordum. Dudağima küçük bir öpücük kondurup indirdi beni. "Nasıl? Bahçe yani? " dedi. "Tek kelime; Harika! " dedim. Belimden tutup kendisine doğru, yanına çekti. "Havalar isininca havuza gireriz. " "Neden yarın girmeyelim? " dedim. "Hasta olursan?" dedi bana bakıp omuz silktim. "Tamam o zaman. " dedi. "Ağaç evi?" dedim. "Yarın kurarız. Içi suan boş ve pis." dedi. "Olur." dedim. Iceriye girdiğimizde mutfağa girdik direk ve harikulade bir masa bana adeta "Ye beni bebeğim." dercesine bakıyordu. "Masaya oturdum. Kırmızı şarap, makarna ve salata! "Muhteşem. " dedim. "Bi de tadına bak. " deyince ağzıma INSANCIL BIR ŞEKİLDE TIKTIM. OMG ! "Hayatımda yediğim en muhteşem makarna. " dedim. "Teşekkürler. " dedi. Ya bi kere de aşkım desen?! Canın çıkmaz merak etme! Odun! Hatta bi kere değil hep de! bana bakıp güldü. 'Ne var? ' bakışını attım. "Olur aşkım. Böyle düşündüğünü bilmiyordum. " dedi ve gülmeye devam etti. Kahretsin ki yine sesli düşünmüştüm! Utangaçligin amina koydum beyler dagilin B| .s "Makarna yedikten sonra bahçeye çıkalım mi?" dedim yavru köpek bakışı atarak. "Pekala ama sonra odamiza çıkalım. " dedi ve göz kirpti. Omzuna bir yumruk atıp "Igrencsin. " dedim gülerek. Yemeklerimiz bitince masayı topladık. Ben bulasiklari makinaya attım, o masayı sildi. Isimiz bitince "Önce bir duşa giriyim. " dedim. "Peki. " dedi. "Havlu falan var banyoda. " dedi. Ben banyoya gidip soyundum ve jakuzinin keyfini çıkardim ki bilin bakalım ne oldu?! Evet ! Arda banyoya girdi. "Napıyosun çık hemen! " dedim. Utançtan olebilirdim. Allahtan üzerimde ve belli bölgelerimde köpük vardı. Yoksa...! "Tamam hemen gidiyorum ama duşa girmem gerek. " "Ben Varım görmüyor musun?!" Arda delirmis olmalı ! Ama bu olmayacakti ! "Off pekala." diyip banyodan çıktı. Nihayet ! Bende hızla duşumu alıp, kurulandim ve iç çamaşırlarimi giyindim. Sacimi kurutmak için dolapları karıştıriyordum. Hiç bi dolapta yoktu. En yukaridaki hariç! Arda banyoya pat diye dalmışti ama iyi bir zamanlamaydi. "Yukarıdaki dolabı açabilir misin? " dedim Arda'ya bakarak. Arda vücudumu inceliyordu ve sorumu duymamisti. Lanet olsun kıyafetlerim yoktu ! Küçük bir çığlık atıp banyodan çıktım. Arda'nın kahkaha sesleri odadan bile duyuluyordu. Çıkıp yanıma geldi. "Hadi gel sana birşeyler vereliim." dedi ve belimden tutup cekistirmeye başladı. Utançtan yerin dibine gömüle bilirdim. Yanimdaydi ve ben iç çamaşırlarimla yanında duruyordum. Odaya gelip dolaplardan birinden tişört çıkarıp bana uzattı. "Al giy şunu. " diyince arkami dönüp giyindim. "Eşofman var mı? " dedim. Sırıtarak dolaptan beyaz eşofman çıkardı. Onu da alarak giydim. "Panduf var mı? " dedim. "Ya burda, ya çalışma odanda yada çatı katında. " dedi. "Sen odama falan bak, bende buraya bakiyim." dedim pic smile yaparak. "Emredersiniz." dedi. Bunun üzerine gidip yatağın yanına baktım ve bulmuştum. Ayaklarıma geçirip sessice salona gidip televizonu açtım ve koltuğa attım kendimi. Panduflari bulduğumu tabikide soylemeyecektim. *Niahaahahaha yaşasınn kötülüq.* Iç ses sus ! *Peki apla .s.s.s* Televizyon kapaninca doğruldum. Işıklar kapanmisi !!! Benim karanlık fobim olduğunu biliyor muydunuz? Panikledim. "Ardaaaaaaaaa" diye çığlık attım ve kafamı yastığa gömdüm bi kaç saniye sonra merdivende ayak sesleri duyunca geldiğini anladım. Emin olmak için "Arda?!" dedim. Seri katil de olabilirdi yanee .s..s.s "Benim. Korkma." dedi ve yanıma oturdu. "Korktun mu?" dedi. Muhtemelen gülüyordu, ses çıkmadığı ve karanlık olduğu için anlaşılmiyordu ama ben öyle hissetmistim. "Azcık." dedim yanına yaklaşarak. "Hahaha gel buraya." deyip beni göğüsüne çekti. Kafamı göğsüne yasladim ve erkeksi kokusunu içime çektim. Öyle güzel kokuyordu ki... Kokusunu çekince rahatlamistim. Huzur, onun yanıydı tartışmasız. "Arda..." "Evet? " "Beni yine bırakacak mısın? " dedim. Işte bundan gerçekten korkuyordum. Diğerleri gibi Arda da bırakır mıydı? Belkide çok alışmamalıydım. Belki de ondan uzak durmaliydim. "Asla." dedi ve daha sıkı sarıldı. Gözlerimi rahatlıkla yumdum. Şimdi rahatlamistim işte. "Uykun geldi mi?" dedi. Cevap vermedim. Uyumuş numarası yapacaktim ve beni odaya çıkaracaktı. Bende yürümekten kurtulmus olacaktım. Uyduğumu sanmış olacak ki kucaklayip odama çıkardı. Pardon, Odamıza. Yaşasın kötülük ! Usulca yatağa bırakıp üzerimi yorganla örttü. Panduflarim zaten salonda kalmıştı. Yolu da telefon ışığı sayesinde bulmuştuk. Yanıma uzanıp yanağıma bir öpücük kondurdu. "Iyi geceler meleğim. " diyip kendi üzerini de örttü. Yüzünü bana döndürerek ellerini kollarimda gezdiriyordu. Kıpırdanarak rahatsız olduğumu belirtince bıraktı. Bende arkami dönerek uyumaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler Değişim
Teen FictionHarika bi kolejde burs kazanmamla Istanbul'a gitmem bir oldu. Hayatım tamamiyle değişmisti. Ve ben başka bi hayatta başka bi kızdım. (Hikaye adını "Tercih"den "Popüler Değişim" olarak değiştirilmiştir.)