Arkadaşlar! Malum, hikayenin ismi değişti. En yakın zamanda kapak da hazır olucak ^^
Bölüm Şarkısı:
The Vamps - Wild Heart"Ahh, kollarim koptu." dedim elimde ki poşetleri tezgaha bırakırken. "Sen bir de bana sor," dedi Berkcan inleyerek. "Yıllık şey aldık resmen." dedi Burak kendini koltuğa atarken. "Bize hiç birşey ödetmedin ama." dedi Selinay kaşlarını çatarak. "Tabi ödetmeyeceğim lan." dedim sert bir sesle. "Salak," dedi Selinay saçımı çekerek. "Ah, hayvan,"
Pazara gitmiştik. Ordan da kendime yeni bir hat almıştım. Bir sürü şey almıştık. Tabii Doğukanlara da almıştım. Gerçi onların bundan haberi yok. Burak dolaplardan kola alırken"Arzu Abla nerde?" dedi. "Arkadaşın da kalıyor," dedim kısaca. "Haa, size birsey söylemeyi unuttum. Andie gelmiyor." deyince Selinay, Burak, Doğukan, Berkcan koltuktan kalkıp çığlık ardına Harlem Shake yaptılar.
Özürlüler.
"Şimdi ses qes. Berkcan come. Yapılacak yemekler var!" dedim. Berkcan, grubun en iyi aşçısıydı. "Geldim bebeğim." derken yanımda bitti. "Heheh, ben salataları yapayım, sen çorbadan başla." dedim tezgahin altında ki dolaptan doğrama tahtasını çıkarırken. "Tamam,"
Dolaptan tahtayi çıkarırken Berkcan çoktan ocağı yakmış, tencereyi koymuştu. Eli ne çabuk! "Oha be, ben bile bu kadar süre de tencereyi buluyor olurdum." derken Berkcan cevabı yapıştırdı, "Elim çabuk değil, sen çok uyuşuksun." Bu söz üzerine yüzümü buluşturdum.
Içimden: Bla, bla, bla.
Dışımdan: Hıı,Salatalıkları, domatesleri, mısırları, yeşillikleri dolaptan çıkardığımda hepsini hahtaya koydum ve doğramaya başladım.
"Be cause ı'm happy..." şarkısını mırıldanırken Berkcan da bana eşlik ediyordu. "Çorba tamam. Şimdi?"
"Pilav yapalım? Onun yanına da sen bişeyler uydur." dedim salatalıkları tabağa boşaltırken. SIM kartı telefonuma takmıştım. Tüm numaraları aktarıp herkesi ismiyle kaybetmiştim, eskisinin aksine. Telefonum masanın üstünde çalınca elimi üstümde ki önlüğe silip masada çalan telefonuma yöneldim: Meriç.
"Efendim?"
"Naber Befi?"
"Iyi Meriç, senden?"
"Iyi, çok sıkıldım."
"-"
"Buluşalım mı?"
"Şey, ben gelemem. Bahsettiğim kardeşlerim burda. Yemek yapıyoruz."
"Ah, ne güzel. Size geliyim? Tabi istersen?"
"A, tabi. Tabi, gel."
"Tamam, adresi mesaj olarak atarsin. Görüşürüz."
"Tamam, görüşürüz."Of, of! "Meriç, kim?" dedi Berkcan tencereyi ocağa koyarken. "Uzun hikaye, arkadaşım," dedim masaya bırakarak. "Bize geliyor." diye ekledim. "Ha." dedi sadece.
***
Salata işim bitince tabağa doğradıklarımı boşalttım. "Benim işim tamam, senin?" dedim salataya son malzemeleri eklerken;
Mısır
Zeytinyağı
Ve Berkcan'ın özel salata sos/mezeleri."Bitmek üzere, sen sofrayı kur." , "Tamam," deyip salatayı masanın ortasına koyarken. Berkcan için, Selinay icin, Doğukan için, Burak için, benim için ve Meriç için altı tabak, 6 bardak, altı çatal-kaşık koydum.
"Sahi, bizimkiler nerde? Napiyorlar? Hiç ses solukları çıkmıyor."
"Dur bi bakayim," demek üzere mutfaktan çıkıp salona gittim. Uyuya kalmışlar! Ahah, çok tatlı görünüyorlar, bebişlerim. Uyandırmamaya özen göstererek parmak uçlarımla yürüyerek mutfağa döndüm "Uyuyorlar,"
Berkcan da yemekleri tabağa koyunca "Hadi, uyandıralım." deyip salona geçtik. Tam uyandiracakken kapı zili çaldı. Onun sesiyle uyanmışlardı zaten. "Ben bakarım," edasıyla kapıyı açtım. Meriç, kollarını açmış "Selam!" dedi. "Hoşgeldiinn!" deyip kollarının arasına girip kollarımı boynuna sardım. "Hoşbuldum, Berfin Hanim? Beni çok özlemişsiniz." dedi alayla. Omzuna vurup "Aptal," dedim. "Iceri girsene?" deyip geçmesi için yol açtım. "Sana mesaj attım görmedin galiba. O yüzden bende bişey alamadım." ah, mesaj mı? "Yok, görmedim. Neyse, zaten eksik birşey yok." dedim. "E hadi, mutfağa geçelim," dedim ki ekmeğin eksik olduğu aklıma geldi. Bizden kimse yemezdi ama gece acıkabiliriz. "Ekmek yok, ben gidip alayım." derken Berkcan oturduğu yerden kalktı "Ben giderim?" , "Berkcan birincisi sen marketin yerini bilmiyorsun. Ikincisi ses qes. Ben gittim," dedim birşey söylemesine izin vermeden mutfaktan çıktım. Altimda ki tayt, üstümde ki uzun kollu kapşonumla çok sportif görünüyordum. Banyoya geçip bozulmuş topuzumu açıp, yesini yaptım. Banyoda işim bitince lambayi kapatıp ayakkablıktan UGG'larımı ayağıma geçirdim. Montumu üstüme geçirip kapıyı çekip çıktım. Montumun içinde zaten bozukluk vardı. Meriç yeni geldiğinden asansör bizim kattaydi. Binip zemin kata bastım. Aşağıya inene kadar dün olanları düşündüm. Arda'dan sağlam bir hesap soracaktım. Küstah, evime izinsiz girebilmişti ki? O kimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler Değişim
Подростковая литератураHarika bi kolejde burs kazanmamla Istanbul'a gitmem bir oldu. Hayatım tamamiyle değişmisti. Ve ben başka bi hayatta başka bi kızdım. (Hikaye adını "Tercih"den "Popüler Değişim" olarak değiştirilmiştir.)