Şaşıran Eşşek!

3.3K 118 6
                                    

Sabah 5 civarlarinda gözlerimi araladığımda Arda'nın yanımda oturmuş beni izlediğini gördüm. Uyanınca hemen kıpırdandı. "Bende seni uyandırmaya gelmiştim." dedi panikleyerek. Kendimce iç savaş verip Arda'nın göz hapsinden kurtulmuş banyoya girmiştim. Yüzümü yıkayıp kendime geldiğimde dehşete düşmüştüm. BU. SAÇIMIN. HALİ. NE?! Aha şimdi sictim! Arda'nın karşısında böyle mi uyuyordum?! Amaann... Ne önemi vardı ki? Saçımı tokadan kurtarıp raflarda bulunan tarak kutusundan tarak alıp özenle taramaya başladım. Bugün örmeye karar verdiğimden saçımı yandan ördüm. Örmek bana yakışıyor muydu ne? *Simarma!* iç sesimi dinleyerek fazla oyalanmadan banyodan çıktım. Odaya girip yatağı topladıktan sonra aşağıya indim. "Hazırım ben. Beni eve bırakır mısın?" dedim. Arda koltukta oturmuş beni bekliyordu. Saçımı böyle görünce süzmesi daha bir yoğunlaştı. "Arda!" dedim. Kendine gelmişti. "Ha?" dedi. Anlamamişti anlaşılan. Boşuna gerizekalı demiyorum! "Hazırım diyorum. Beni bırakır misin?" diye tekrarladim. "Birşeyler yeseydik? Nesquik felan. Ben hemen hazırlayım bekle sen. Yeyip çıkarız." aç olduğumdan üstelemedim. Koltuğa oturup telefonumdan Instagram'a girdim. Amanin! The Vamps konser vermiş alışveriş merkezinde! Bakın siz şimdi ergen olduğumu düşüneceksiniz. Umrumda mısınız? Hayır. Benim hayatım, benim fikrim, benim hayranlığım. The Vamps'ın koyu bir hayranı olduğum doğrudur. Bir gün beni otobüsleriyle gelip alacaklar. Buna inanıyorum! Acaba bende Amerika'ya gidip yolda beni almalarını mi beklesem? Wild Heart gibi! Kesin yapmalıyım! Beklemekten vazgeçmemeliyim! "Berfin! Berfin!" Arda'nın ısrarcı sesiyle kendime gelebilmiştim. "Nerelere daldın?" dedi kıkırdayarak. "Aslında 5 Second Of The Summer da fena değil." dedim. Kahretsin ki sesli düşünmüştüm. Yine! "Ha?" dedi Arda. "Ee hiç boşver." dedim tuttuğu tepsiden nesquik tabağımı almak için uzanirken. "Saol." dedim soğukça. Nesquik için hani. Cevap vermesini beklemeden hemen tabağıma yumuldum.

***

Arabaya binmiş, eve doğru yol alıyorduk. Radyoda Teoman'ın "Hayalperest" şarkısı bize eşlik ediyordu. "Çook gençsinn... çoook güzelsin..." diye tekrar etti Arda sözleri. Bana mıydı? Sanırım bu şarkı bana karşı yazılmıştı. Hani hayalperestsin felan. Çok severim şarkıyı. Ardından "Gönülçelen" şarkısı çıkıyor. Harika! Bitiyorum bu şarkıya! Şarkıyı söyleyince Arda'nın bana baktığını hissettim. Ama camdan dışarıya baktığımdan dolayı göremiyordum kendisini. O da bana eşlik etti. Sesi güzeldi. O da benim için aynı şeyleri düşünmüştü. Nerden mi biliyorum? "Sesin güzelmiş." cümlesinden bu anlaşılıyor çünkü. Sonra kendisinin 'BlackParadise' adlı bir grubu olduğunu öğrendim. Arkadaşlarıyla ve de Almila'yla beraberlermisler. Bende ona müzik bölümü okuduğumu söyledim. Şaşırmışti. "Bizim gruba gelmek ister misin?" Ah hadi ama! Geçmişi unutmuş gibi konuşma! Seninle aynı ortamda bile durmak yeterince berbat bir de aynı grup mu? Ah teşekkürler, kalsın. Sitenin önüne geldiğimizde arabayi durdurdu. "Saol." deyip arabadan indim. Girişi geçip binaya doğru yürüdüm. Iceriye girdiğimde o gün aklıma geldi. Yaslandığı duvara baktım. Kendime sert bir tokat atıp asansöre bindim. O günden sonra ilk kez geliyordum. Ne yazık ki anahtar yanımda değildi. Zili çalıp beklemeye başladım. Bir kaç saniye içinde içeriden ayak sesleri duyuldu. Sonra annem kapıyı açtı. "Selam." dedim soğukça. O günü hala unutabilmiş değilim ve hiç niyetim yok. Annemin pişmanlik sözlerini geçip odama girdim. Okul kıyafetlerimi giyindim. Ayça'nin kıyafetlerini bir poşete bırakıp masanın üzerine bıraktım. UGG'larimi giyip odadan çıktım. Annem kapıda beni bekliyordu. "Berfin bekle bir konuşalım kızım. Nolurs-" derken sözünü kestim. Sesini duymaya tahammül edemiyorum. "Anne okula gitmem gerek gelince konuşuruz hadi bye." dedim. Kapıyı çekip çıktım. Asansör bizim kattaydi hala. Kızarmış olan gözlerimi katta bırakıp asansöre bindim. Kendime aynadan bakıp üstümü başımı düzelttim. Zemin kata geldiğimde kapıyı açıp hızlı adımlarla binadan çıkıp hızla yürümeye başladım. Hava giderek soğuyordu. Yerdeki beyaz karlar masum muydu hersey? Çıkışa yöneldiğimde Arda'nın hala burda olduğunu fark ettim. Arabaya yönelip kapıyı açtım. "Hala burdasin?" dedim. Saçma bir cümle oldu. Bana neydi? Onu deli gibi sevsem de belli etmemeyi başarıyor gibiydim. Annem tarafından ihanete uğranmis bir kızım ben Arda'ya tekrar nasıl güveniyim? "Seni okula bırakayim. Atla." Hayır eşşekle demek yerine "Hiç sanmıyorum." dedim. Allahtan! "Off. Birşeye de evet de be kızım! Bu soğukta nasıl gideceksin?! Hadi bin hadi." Bu hala beni mi düşünüyor?! Ayy götümm. Ezik. "Bal gibi de giderim. Hem sana ne? Niye beni düşünüyorsun?" diye patladım. Hak ediyor, fazlasıyla. "Berfin. Haklısın Berfin. Hadi bin Berfin." onun bu halini görünce;

Popüler DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin