Karşı Komşu

12.1K 346 60
                                    

Iceriye girmiştik. Nihayet. Sımsıcak! "Hangisinden istersin? " dedi bana dönerek sevgilim (!) "Kova. " dedim. "O zaman bende ondan yiycem. Sen boş bir yer bul otur. Getiririm ben. " dedi. Israr etmeden boş bir yer bulup oturdum. Mal mal etrafa bakinirken telefonum çaldı. Selinay!  Öyle ozlemistim ki meleğimi.
"Askilotolaaamm"  diye açtım
"Naber lan sapsal"
"Iyidir bebek. Sevgilimle yemek yiyoruz. "
"Sevgilin?! Neden benim haberim yok?!"
"Bekle lan. Ani oldu. Eve geçince anlatırım. Söz. Şimdi kapatmam lazım. Seni seviyorum" deyip kapattım. Yoksa bin türlü soru alicaktim. Barış hala gelmemişti. Etrafa bakmaya devam ettim. Ve kapıdan içeri 3 kişi girdi !!! Arda?! Gözlerim portlemis gibi bakarken göz göze geldik. Göz kirparak bizden bir kaç masa arkamiza oturdular. Yanlarına gitmeye götüm yemiyordu. Yerimde öylece oturdum. Barış da gelmişti ve şükürler olsun ki onları görmedi. Karşılıklı oturduk. Bana tepsimi uzatıp pipetimin kağıdını açtı. "Teşekkür ederim. " dedim. "Herzaman" dedi gülümseyerek. "Az önce kimle konusuyordun? " sana ne dicem olmayacak. Sonuçta sevgilim (!) "Selinay. " dedim sadece. "Hmm. Kim bu Selinay? " burda umarım Selinay'imi kucumsemiyordur. Yoksa olucaklardan ben sorumlu olmam. "Kardesim" dedim. "Öz mu?" dedi. Hayır ama evet. "Evet. Öz. " dedim. "Artık yemek yesek diyorum? " dedim ona bakarak. Kaşlarini kaldirip bana baktı "A, evet tabi. " dedi. Salak. Böylece ben INSAN GIBI yemeğime gömüldüm. Yemek benim hayatımdi. Kilolu muydum? Barış' a mi sorsam? Ne diyorum ben ya?! "Doydum ben." dedi. Yuh lan daha hic birsey yememisti ki?! "Cidden mi?  Bana aç olduğunu söylemiştin. Yemeğine dokunmamissin bile. " dedim. "A, şey, evet. Doydum. " dedi. Belki de utaniyordu. Neyse. "Imm... Şey... Kalksak mi?" dedim. "Tabii. Sahile gidelim mi?" diyince kiramadim SEVGILIMI. "Olur" diyince ikimizde kalktık. Arda'ya göz ucuyla bakmak istiyordum. Acaba ne yapıyorlardı? Ve arkami döndüğümde göz göze geldik. Yine! Yemek istememislerdi. Cola iciyolardi. Biz yürümeye başlayınca arkamizdan geldiklerini fark ettim. Noluyodu lan? Bunlar bizi mi takip ediyordu? Biz arabaya yöneldigimizde onlar ayrıldılar. Herkes kendi arabasına bindi. Üçünunde son derece lüks arabaları vardı. Arda'nınkisi siyah Porsche idi. Sanırım yani. Demiştim size. Arabalarla aram hiç iyi değildir. Bizde arabaya bindik. "Ben eve gitsem iyi olucak sanırım. " dedim. "Sahile gidecektik? " dedi. "Yapmam gereken işler var." dedim bir yalan bularak. "Sen nasıl istersen. " dedi. Anlamıyorum. Bir günde nasıl ona aşık olduğumu düşünebilir? Aptal. Ona şimdi söylemem lazım! "Seyy, Barış arabayi kenara çeker misin? Sana bisey söylemek istiyorum. "dedim. O da kenara çekti. Ikimizde inip arabanın önüne geldik. "Barış-" derdemez dudaklarimi dudaklarinda buldum! Başımı geri çekince daha da bastırdı. Ya bi gören olursa??? Tanrım!  Sonunda başımı rahat bırakmıştı. "Napiyosum sen ya?!" dedim. Gülümsedi. Şizofren mi lan bu? Hemen arabaya bindim. O da bindi tabii. Sonra gaza kökledi. Artık hizdan korkmuyordum. Hatta hoşuma gitmişti. Harika bişeydi bu! Bi kaç dakika sonra eve geldik. "Bi daha istemeyecegim şeyleri yapma!" dedim. Arabanın kapısını hızla vurup binaya girdim. Asansörü çağırıp 4.kata çıktım. Umarım evde annem vardır. Çünkü anahtari yanıma almamistim. Zile uzunca bir süre bastım. Açan olmadı. Telefonu çıkarıp annemi aradım. Çalıyor...
"Hah! Anne kapıda kaldım ben?!"
"Kapıcı da yedek anahtar var bitanem."
"Saol annem."
Aşağıya inip kapicinin kapısını çaldım. Orta yaşlı bir kadın açtı. "Buyrun efendim? " diyerek gülümsedi. "Şey, biz buraya yeni taşındikta. Anahtarı almayi unutmuşum. Daire 16nin yedek anahtari varmı? " diyerek en tatlı gülüşümu takıldım. Her zamanki ben falan sjsjsjsjsjsjs. Kadın "Biraz bekleyin" dedi ve birkaç dakikalığına gitti. Döndüğünde elinde anahtar da vardı. Anahtarı alıp "Teşekkürler" dedim ve yukarı çıktım. Kapıyı açarken karşı dairenin kapısının açılmasıyla şoka girdim. Ikimizde birbirimize mal mal bakıyorduk. BARIŞ?! "Ne işin var burda? " dedi. "B-ben burda yaşıyorum. " dedim. Bana yaklaştı. Nefesini yüzümde hissediyordum. "Peki. " dedi ve gitti. Ben içeriye girdim. Hala şoktaydim. Nasıl yaa?!! Mutfağa henüz geçmiştim ki kapı açıldı. AÇILDI?! BARIŞ?! "Nasıl girdin buraya? " dedim kapıya doğru giderken. Anahtarı elinde salliyordu. "Daha dikkatli olmalısın prenses. " dedi. Elinden aldım. Iceriye girdi. "Napiyosun sen?!" dedim. "Hiic. ARKADAŞIMIN evine gelemez miyim? " dedi bana bakıp piç smile yaparak. Evi dolaştı, bende arkasından. "Kutuları birlikte açalım mi?" dedi. Her an annem gelebilirdi. Yani erken cikabilirdi. "Gitsen iyi olucak eşşekcik. " dedim. Telaslanmistim. "Daha yeni geldim amaa" dedi. Çocuk gibiydi. Tatlı. "Bak annem gelebilir. Tamam mii?" dedim. "Ara anneni ve kaçta geleceğini sor o zaman. " dedi rahat bir tavırla. Bu normal bişeydi. Onun için!  Assinda yanımda olmasını istiyordum. Karşı koyamadim. "Iyi. " dedim ve annemi aradım.
"Alo anniş? Ne zaman gelceksin sen?"
"2 saat sonra bebeğim. Kapatmam lazım. Dolapta yemek var. Seni seviyorum"
KAPANDI.
Ona döndüğümde anlatmıştı. Kutulara yöneldi. "Falcata getir." mal. Oldu! Çay kahve?  "Emriniz olur beyfendi. " dedim ve dediğini yaptim.

***

Kutuları birlikte açıp, birlikte dizayn ettik. Ev çok hoş olmuştu. Kendi ellerimizle bile birseyler yapmıştık. "Yemek yiyelim mi? " dedi. "Aynen. Dolapta birseyler vardır. Isıtiriz. " dedim. "Ya da onun yerine pizza isteyelim? " bu daha iyi bir fikirdi. "Olur. " deyince pizza siparişini verdik. Pizza gelene kadar evi temizledik. Başıma türban baglamistim. O da tişörtunu çıkarıp, üzerine mutfak önlügu giymisi. Fazla taştı. Ben yerleri viledalayiyordum o da camları siliyordu. Bence çok romantik bir andı. Sonra ben 'Rihanna - Lost in Paradise' söylemeye başladım. O da eşlik etti. Şuan kendimi çok özel hissediyorum. Onun yanindayken 7 milyar insanı unutabiluyorum. Bu aşk mi? Saçmalama. Karsiliksiz bi kere. Ben tüm odayı sildim. Vileda kovasina yöneldim. Ve ayağım kaydı. Yere kapaklandim! Canım açıyordu. "Ahh! " diye inledim. Hemen yanıma koştu. Kucağına aldı (!!!) ve beni odama götürüp yatağıma yatırdı. "Dikkatli olsana mal." dedi. "Napıyım ya!" dedim. Bir süreliğine odadan gitti. Elinde buzla dönünce anladım mutfağa gittiğini. "Sakar eşşek. " dedi bacağıma buzu koyarken. SAKAR EŞŞEK. Kulağıma çok hoş gelmişti. Ahahahah tatlii. OMG!  Napiyoz lan biz?! Annem ya gelirse!  Yerimden doğrularak "Arda her an annem gelebilir. Gitmelisin. " dedim. Bana bakıp "Seni bu halde bırakmam Berfin." dedi. Ben sanki çok istiyorum Johny Bravo. "Iyiyim ben. " dedim. "Daha pizza gelmedi. " dedi. O sırada zil çaldı. Ya annemdi. Ya da pizzaci. Umarım pizzacidir. "Ben gidip bakiyim" dedi. ve yatagimdan kalktı gitti. Arda odadan kapıyı açmak için gitti ve kısa bi süre sonra odaya geri geldi. "Pizza" dedi. "Umarim annem henüz gelmez. Bugün keşke hiç bitmese" ne?! ne dedim been?!!! neden dedim ya ben bunu?! siktir. Arda'ya baktığımda o sadece gülüyordu. Oha onun göz gamzesi de mi vaar?! woh ! "Seyy... Özür dilerim. " dedim utanarak. Sonunda kapı çaldı ve Arda kapıya yöneldi. 10 - 15 dk sonra odaya geri döndü. "Kalkabilecek misin?" dedi. Denedim. Olmadı. 'Hayır' anlamında başımı salladim. Yine beni kucağına aldı (!) Allam sana geliyom !!! Herneyse. Beni kucağına alıp salona götürdü. Televizyonun karşısındaki koltuğa oturttu. Sehbaya zaten sofrayi kurmuştu. Önüme tepsi koydu, içine patates hamburger falan. O değilde ciddi ciddi ayağım aciyordu. Kalktı televizyonu açtı. Yanıma oturdu. Kumandayi aldı ve Scooby Doo'yu açtı. Hem film izliyor, hemde yemek yiyorduk. Çok keyifliydi. "Ketçap var mı? " dedi bana bakarak. Hayvan hepsini bitirmiş, şimdi benimkine göz dikmisti. Ama no bich! Bu benim!  Ketçapi alıp, kafama diktim. Ağzımin etrafı kıpkırmıziydi. Bana baktı ve kahkaha patlattı. Onu böyle görünce bende duramadim. Bir kaç dakikalık gülme krizimiz bitince, peçete aldı ve ağzımi sildi. "Im... Saol..." dedim. Kesin yine yüzüm KETÇAP gibi kıpkırmızı kesilmişti!  "Sorun değil" dedi gülümseyerek. Biraz sonra yemeklerimiz bitmişti. "Derslerin nasıl? " dedi bir amacı var gibiydi. "Matematik haricinde pek sıkıntım yok." dedim. "Belki sonra biraz sana çalıştırabilirim. Matematiğim iyidir. " dedi. What dedin gülüm?! Haa?! Nasıl yaw?! "Olur. " dedim. "Ben gitsem iyi olucak. Duş falan alicam. Yarın görüşürüz. " dedi ve gülümsedi. Ben yerimden dogrulmaya çalışınca el işareti yapıp "Kalkma sakin bayan ketçap" dedi ve güldü. Ben de güldüm. Sonra gitti. Tek kelime;  HARİKAYDI! O gittikten hemen sonra annem geldi. Umarım kapıda karsilasmamislardir. Herneyse, annem gelince şok oldu tabii. "Sıkıntıdan yaptım. Geri kalanını sen yaparsın. Ben yoruldum. Yatıyorum iyi geceler." dedim. Halbuki saat, benim yaticagim saat değildi. Sonra zar zor odama gittim. Annem neyseki ayağımi fark etmemişti. Yoksa 2 saat sorguya cekerdi. Noldu nasıl oldu iyi misin diye. Odama gider gitmez kapımı kilitleyip kendimi yatağıma attım. O neydi lan öyle!!! Okulun popisi, fıstığı, taşı evime gelmiştii! 
M U H T E S E M !!!
Hala inanamıyorum. Beni kucağına almıştı!  Yeaah!  Ben, içimdeki hayvan ortaya çıkmadan uyuya kaldiim. Sjsjsjsjsjsj.

Popüler DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin