Balon.

2.6K 94 5
                                    

Epey uzun bir bölüm silinmesine rağmen tekrar yazdım. Seviliyorsunuz.

Hikaye önerileri:
-MerveGndz6) Çirkin Örneğin Arkadaşına Aşkı.

Çocuklarla kol kola girmiş, otobüs durağına ilerliyorduk. "Film de alalım?" dedi Selinay keyifle. "Olur." deyince karar alınmıştı. Burak iç geçirerek "Hatırlıyor musunuz Bursa'da ki Betül'ü?" dedi. Ah, onu nasıl unutabilirdik? Mahallenin Cd'cisiydi. Bütün filmlerimizi ordan alırdık. O abla her zaman içimde olacaktı. Mutlu günlerime sebep olmuştu. Neşe kaynağı Betül Abla. "Unutur muyuz," dedim Burak'a dönerek. "Çok güzel anılarımıza sebep oldu o abla." dedi Selinay, sanki içimi okuyordu. "Kesinlikle." diyerek onu onayladı Doğukan. "Hatırlıyor musunuz, Arzu Abla Antalya'da idi. Biz de Berfin'de kaliyorduk. Betül'den Orphan almıştık. Kızlar nasıl korkmustu ama." dedi Berkcan kahkaha atarak.

Gerzek.

"Hı çok komik." dedik Selinay'la. Bu kadar g*t olmak zorundalar mıydı ki? "Bencede." dedi Berkcan. Omzuna bir yumruk geçirince "Şimdi de komik mi?" dedim taklidini ederek. "Ah, evet. En komiği." dedi Selinay. Alay sırası bizdeydi. Bir beşlik çakıp durakta ki boş bankalara oturduk. "Sahi, Arzu Abla nasıl?" dedi Doğukan, birsey hatırlamış gibi hali vardı. "Iyi." dedim kısa keserek. Iyi işte, ne diyim? "Ha, unuttuk sanma! Telefonda anlattıklarını bir bir anlatiyorsun bayan!" dedi Berkcan. Bu şapşal hiç mi birşey unutmazdı?! "Eve gidelim bir hayırlısıyla." dedim iç geçirerek. Sırası mı şimdi Allah aşkına?! "Burda bitmedi." diyip son noktayı koyan Berkcan olmuştu.

Otobüs ilk defa bu kadar boştu. Karşımda Burak, yanımda Doğukan, çaprazımda Berkcan oturuyorduk. Selinay da kucağımda. Gerçi kuş tüyü gibiydi. "Rahat mısın?" dedi Selinay. Bu ellinci soruşuydu! "Yeter be kızım, rahatım! Kapa çeneni." dedim sabırsızlıkla. Motorun soğusun Selinay. "Istanbul pek soğuk. Bursa gibi değil." Doğukan bunu söylerken Burak ona ters ters bakmıştı. Doğukan 'ne?' bakışı atarken Burak cevapladı: "Çünkü burasi Istanbul, gerizekalı." dedi. Zeki kardeşim.

Selinay "Ev nerde?" dediğinde otobüsten inmiş, yürüyorduk. "Biraz uzak. Ama sizle çekilir." diye yanıtladım. "Yerim be, can içim." deyip burnumdan makas aldı.

Biliyorum, çok normaliz.

"Film nerden alacağız? Ve, market nerde?" dedi Berkcan, aşkım benim! "Bizim evin yanı. Yani sayılır." dedim elimle ileriyi göstererek. Selinay "Hangi filmi alalım?" dediğinde cevabını Burak vermişti. "Hayırlısıyla bir gidelim de."

***

Markete gelmiştik. Ben ve Burak kaldırıma otururken Selinay, Doğukan ve Berkcan içeri de yiyecek-içecek alıyorlardı. "Yoruldum ya." dedi Burak. "Uykum geldi." dedim nayış bir halde. "Benimde." oldu cevabım. "Eve gidince uyuruz." dedim ek not olarak. Kesin yapacaktık. "Ev nasıl? Yani büyük mü? Küçük mü?" dedi. "Orta. Sığarız yani." dedim. "Hepimiz aynı oda da yatsak?" dediğinde onun burnuna bir öpücük kondurmadan edemedim. "Bence de. Öyle yaparız. Öyle özledim ki sizi..." dediğimde bu sefer Burak kollarını bana sardı. "Bizde seni, fıstık." dedi.

En kötü günüm böyle olsun.

Çocuklar nihayet marketten çıkmayı başarabilmişti. Biz Burakla uykulu bir halde yürüyorduk. Gözlerimiz yarı açıktı ancak büyük bir bölümü kapaliydi. Beynim, uykuya koşuyordu. Benim kafam Burak'ın göğüsünde, kollarım beline sarılıydı. O da kollarını omzuma atmıştı. "Filmleri nerden alacağız?" dediğinde Berkcan, belli belirsiz bir sesle cevap verdim. "Şurada." deyip işaret parmağımla dükkanı gösterdim. Uyku git gide beni kollarına alıyordu. Tam uykunun derinliğine düşecekken Selinay'ın sesi beni çekti. "Lan, kendinize gelin. Uyumayin sakın. Film seçelim sonra zıbarırsınız." dedi. Gözlerimi açıp dükkana girdik. "Önerileriniz var mı? Ya da isteğiniz?" dediğinde Doğukan, Burak kendine gelmişti. "Hı?" dediğini duydum fakat sanki kulağım, seslere kapaliydi. Gözlerimi açıp köşe de duran büyükçe bir pufa kuruldum. Başımı geriye atıp gözlerimi kapattığım an da uyku bana kapısını açmıştı.

Popüler DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin