Vee, son bölüm...
Sürekli olan okuyucularım için üzüntülü an. Ancak bu Popüler Değişim için geçerli mi? Göreceğiz.
Her hikaye mutlu sonla biter. Yoksa "her" kelimesi Meriç için uygun değil mi?
Bu benim içinde çok zor bir durum. Severek yazıyordum. İlk başta hatalarım olsa da sadece dünyamdan kaçmak amaçlaydı. Kendim için yazarken siz oldunuz. Bağımlı oldum galiba size. Çoğunuz olmasa da yakınlıklar kurdum.
Ama herşeyin bir sonu vardır. Bu bölümü yazarken ben bile ağladım. Çok zor ayrılmak sizden. "Popüler Değişim-2" çıkmayacak, bilginize. Ama yeni hikayeler yazmayı düşünüyorum. Nisan-Mayıs aralarında yeni bir hikayede buluşabiliriz. Veda konuşmalarını sevmem, yapamam zaten. Hepinizi seviyorum.
Sağlıcakla kalın çirkinler.
Ve... pazar sabahı. Saat tam olarak 7:00.
Dinçle kalkıp soğuk bir duş aldım. Siyah taytım ve "Hey, assbut!" yazan siyah kazağımı giydim. Saçımı at kuyruğu yapıp odadan çıktım. Annemin odasına gidiyorum. Artık anne-kız ilişkisinde level atlamamız gerek, Game Over olmadan. Zaten hayat oyun değil midir? Birşeyler yürütmezsen, level atlamazsan biter, Game Over olur.
Kapıyı çalmadan içeri girdiğmde annem yine kitap okuyordu. "Günaydıınn," deyince gülümseyerek bana baktı. "Günaydın canım,"
Yatağına oturup yanağına sulu bir öpücük kondurdum. "Hangi kitabı okuyorsun?" deyince kitabının kapağını döndürdü "Gece Yolu"
Yaşına göre değildi ki. Tabi ki bunu anneme söyleme cesareti bulamadım. Annemi yatağından kaldırıp mutfağa doğru yürüyoruz. "Kahvaltı yapalım!"
Ben dolapa yönelmişken annem kolumdan tutup masaya oturttu. "Gel hele, şu Arda? Niye haberim yok? Kimdir, neyin nesidir? Ne zamandır tanışıyorsunuz? Anlat bakayım." deyince huzursuzlandım. Anneme yalan söylemekten nefret ediyorum.
"Okuldan, üst sınıflardan. Pek birşey yok," dedim. "Seviyorum da,". Evet, bu yalan değildi işte. Annem pek inanmamış gibi "Hım," dedi. "Artık kahvaltı yapabilir miyiz?!"
"Arda da gelsin, çağır hemen."
Nerden çıktı ya?! "Neden?". "E kızım sevgilin! Sus ve ara," dedi kararlılıkla. Oflayarak telefonumdan aradım. Çalıyor... Çalıyor... Ça-
"Günaydın,"
"Günaydın çirkin,"
"Gel,"
"Ne? Daha kibar?"
"Annem kahvaltıya çağırıyor gel,"
"Oo, işimiz var seninle Berfin Hanım. Beni görememeye dayanamıyorsun, anneni kullanıyorsun. Ayıp ayıp."
Sinirlilikle anneme baktım. İzliyordu. Olayı çakmasın diye
"Aşkım annem çağırıyor,"
"Sevgili olayına kandın mı Berfin? Şakaydı o. Hah, gelin güvey olmuşsun kendine,"
"İyi bay,"
"Tamam, tamam şaka yaptım sevgilim. Geliyorum,"
Aramayı sonlandırıp "Geliyor," dedim. Salak, gelin güvey olmuşum kendime! Erkek arkadaşım olan sendin be.
Bir de "sevgilim" diyor. Ego torbası. Yürüyen ego.
***
Annemle mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlamıştık. Kuş sütü eksik diyebilirdiniz. Kuş sütü yerine ekmek desek daha doğru olur. "Berfin, git bir koşu ekmek al da gel. Ayıp olmasın," diyen anneme söylenerek karşı çıksak ne fayda? Yaptığı gurur var ya... İnsanı pişman eder!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler Değişim
Novela JuvenilHarika bi kolejde burs kazanmamla Istanbul'a gitmem bir oldu. Hayatım tamamiyle değişmisti. Ve ben başka bi hayatta başka bi kızdım. (Hikaye adını "Tercih"den "Popüler Değişim" olarak değiştirilmiştir.)