Öykü & Ayaz

2.3K 82 5
                                    

Bölüm Şarkısı:
Little Nikki - Yoyo

Kafama kesin koyduğum düşünceyi Arda'ya elbette söylemeyecektim. Pislik bu ya, ne yapar eder mani olurdu. Uyuz.

"Ne düşünüyorsun?" dediğinde hangi cevabı vereceğim konusunda telaşlanmıştım.

"Ne kadar gıcık biri olduğunu," dedim gözlerimi devirerek. "Bende senin ne kadar saf olduğunu düşünüyorum biliyor musun?" deyip alayla kahkaha attı. "Ben saf değilim." dediğimde kızmaya başlıyordum. "Tabi canım, değilsin." deyip taklidimi yaptı. Bu hali oldukça komikti. "Ne zaman orda olacağız? Yol hiç çekilmiyor. Özellikle seninle." dedim saçımı karıştırarak. "Allah Allah, ne varmış bende?" dedi. Gözlerinin içine bakıp öylece durdum. Gözlerinde ki derinliğe ulaşabilmeyi isterdim. Hiç birşey söylemeyip önüme döndüm ve yola bakmaya devam ettim.

***

Yaklaşık on dakika sonra benim aynı pozisyonda hala duruşum sonucu gelmiştik. Arabadan indiğimde üşümeye başlamıştım. Kahretsin ki montum kafede kalmıştı. Titreyerek yürümeye başladım. Arda da arabayi kilitleyip gelmişti. Titrediğimi görünce "Üşüyor musun?" dedi. Başımı yere eğerek salladım. Siyah, oldukça pahali montunu çıkarıp bana uzattı, "Giy." dedi. Uzattığı monta bakarak kararsız kaldığımı gösterdim. "Ah, hadi." dedi uzattığı montu sallayarak. Herşeyi siktir edip uzattığı montu giydim. Saçımı montum altından çıkarırken Arda yanıma yaklaşmış, montun önünü kapatıyordu. Yüzünde ciddi bir ifade vardı. "Teşekkürler," dedim utangaç bir şekilde. "Takma." dedi ve yürümeye başladık.

Nerede olduğumuzu bilmiyordum. Sadece içinde sinema bulunduğu alışveriş merkezine geldiğimiz. Arda elimi tutmaya yöneliyordu ki çaktırmadan ellerimi cebime koydum. O da bozuntuya vermeden saçlarını kaşıdı. Karşımızda ki devasa sinema salonunu görünce ağzımdan "Oha," tarzı bir şey kaçmıştı tabiisi. Arda bunu gülerek geçiştirdi ve devam ettik.

***

Arda gişeye gelince "Lucy'e iki bilet," deyip cebinden çıkardığı 50 TL'yi uzattı.

Oha.

Ben ise Arda'nın biraz gerisinde durmuş, yere bakıyor ve ayaklarımla kaygan zemine daireler çiziyordum. Bir an kendimizi Öykü ve Ayaz hissettim. Kiraz Mevsimi'nde ki Öykü ve Ayaz hani.  Bu düşünceyi aklımın en uzağında ki çöpe atıp içimde ki Berfin'i tokatladim. Böyle birşey olamazdı. Çünkü,

Ne o beni seviyordu, ne de...

Nihayetinde Arda gelmişti ve biz şimdi de mısır & kola almak için markete giriyorduk. Yani sinemalarda olur ya.

Off, adını unuttum .s

Arda sıraya girince bana dönüp cebinden orta ve işaret parmağı arasına kıstırdığı 'Lucy' filminin biletlerini uzattı. "Sen yerlerimize git, ben gelirim." dedi. Odun işte. Katkısız odun. Gözlerimi devirip biletleri hışımla çektim ve saçımı savurak (topuz olmasına rağmen asdfkjmdk) 4.salona girdim. Koltuklarımız 'E' bölümünün 4-5. koltuğuydu. Ben beşinciye oturdum ve ceketimin önünü açtım. Perdeye bakıp yine o saçma sapan hayallerimden birini kurdum:

Yıl: Yine aynı gün amk.

Biz Arda'yla filme gelmiştik. Resmen ikinci Öykü & Ayaz idik. O kadar aşıktık ki...
Filmin ortalarında Arda yanımdan kalkıp "Tuvalete gidiyorum" deyip salondan çıkıyor. O sırada film duruyor. Perdede, o zamana kadar çekildiğimiz tüm fotoğraflar birleşmiş, "Benimle Evlenir Misin Berfin'im?" yazı şeklini alıyor. O sırada Arda, mavi bir smokinle sahneye çıkıyor, elinde mikrafonla. "Berfin?" diyor. Ben kalkıp sahneye gidiyorum. O sırada herkesin gözü bizde. Arda önüme çöküyor. Kutu içindebir tek taş yüzük çıkarıp "Benimle evlenir misin?" diyor. Gözümden bir mutluluk yaşı akıyor ve Arda'yla şevhetli bir öpüşme yaşıyoruz. O sırada tavandan güller, balonlar, köpükler felan yağıyor. Herkes bizi alkışlıyor.

Popüler DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin