Kızı bırak ve git. Aksi takdirde canını almak için ikinci kez tereddüt etmem’! Saruhan ve kayıhan arasında geçen tartışmaya Kor’un müdahale etmemesi sinirlerini geriyordu. Lanet olsun diye geçirdi içinden tekrar tekrar. Saruhan’ın henüz saraydan çıkmadığını bilse bahçeye çıkmazdı.
‘Önümden çekil,kayıhan. Bu kadın derken havada olan işaret parmağı üzerine dönmüştü,Bana ait olana el mi süreceksin? Bu kadın ben izin vermediğim müddetçe nefes dahi alamaz’.
‘Sen ne diyorsun’diye bağırdı bu sözünün üzerine Sahra öfkeyle,Senin malınmışım gibi konuşmayı bırak. Biri sana hatırlatmalı mı bekaretimi alan kişi bile senin kin duyduğun kral kor’du. Birbirinize olan nefretiniz için oyuncak ettiniz beni aranızda. Buna müsaade etmekle de aptal olan benim elbette. Şimdi ya çek git ya da seni ben öldüreceğim,saruhan. Böylece üzerimde ki kandırılmışlık hissinden biraz olsun kurtulabilirim’.
‘Sana bu cesareti veren güven duygusunun kaynağı kim,kadın’diye tısladı soğuk bakışları üzerine dönerken.
‘Cesaret için kimsenin güvenine ihtiyacım yok. Ama kaynağını merak ediyorsan göstereyim’ dedi şuh bir kahkaha eşliğinde atik adımlar atarak önüne geçtiğinde. Siyah alevini aktif hale getirip tereddüt etmeden kullandı. Karşısında yüzünde alayla gülümseyen adamın bedenini boydan boya saran alevleri griye dönüktü. Gri enerjinin yakıcı etkisi siyahtan farklıydı. Soğuk ateşe yakın yapısı sıcak ateşi de barındırıyordu. Bedeni hem yakıp hem de soğuk ateşin etkisine maruz bırakıyordu. Alevinin yoğunluğu arttıkça sakin ifadesi değişen Saruhan yine de tepkisizdi.
‘Ne o, hala yanmayan kumaşa mı güveniyorsun? Bu yeni bir şey,saruhan. Çok dayanmaz’ derken kıyafetin bir anda yanmasına sebep olacak şekilde arttırdı gücünü. Gri alev koyulaşırken tenine değen etkisi Saruhan’ın inlemesine sebep olmuştu.
‘Seni kaltak’diye tısladığında tenine temas eden alevler çığlıklarını arttırdı Saruhan’ın.
‘Artık kendine yeni bir oyuncak bulursun. Cehennemde’.
‘Bu kadar kolay mı olacak’dedi kahkahası alevlerin içerisinden yükseldiği esnada,Sence ben önlemimi almadan gelir miyim buraya’? Alevleri aniden kesen bir akım çevresinde yoğun bir enerjiyle meydana gelmişti. Alevlerin kesilmesiyle bedenini saran ince aurayı gördü. Çığlıkları dahi yalan mıydı diye düşünürken öfkeden gözleri büyümüştü.
‘Kenara çekil,sahra’dedi Kor bas sesiyle. Ağır adımları onlara yönelikti.
‘Büyü kullanıyor,görmüyor musun? Ona karşı bir şey yapamazsın’. Panikle söylediği sözler yerine ulaşmayınca durması için bulunduğu mesafede aralarına alevden bariyer oluşturdu,Orada ölmek mi istiyorsun? Yeni bir tedavi süreci beni tüketir. Uzak dur’!
‘Ona karşı şansın yok,sahra’diyen kayıhan geri çekilmesi için omuzlarından kavramıştı,Geri çekil. Bunu bize bırak’.
‘Yeter’diye bağırdı bu esnada Saruhan. Bakışlarını ona dönmesiyle Kayıhan’a yönelik hamlesini görebilmişti.
‘Aşağılık herif’! Gizli kalmasını planladığı yeteneklerini bu saldırıyla açığa çıkarmıştı hamlesine karşı. Nitekim bunu yapmazsa Kayıhan’ın bu saldırıdan kurtulma şansı yoktu,O senin kardeşin,adi herif! Uzaklaş şuradan,kayıhan’. Çevresinde büyüden güçlü bir kalkan oluşturduğu sırada elini ileri doğru uzattı. Zihnen kodladığı büyü çemberi yüzünde yaygın bir gülümseme ile karşısında dikilen adamın ayaklarının altında da oluşmuştu. Çemberden yayılan enerji hareket kabiliyetini tamamen sınırlandırmaya yönelikti. Akabinde ikinci büyü çemberi belinin etrafında meydana geldi. Bu üzerinde ki büyü yeteneklerini bloke etmek içindi. Üçüncü çember başının üzerinde oluşurken öldürmeyi planlıyordu. Çemberden yayılan mavi akım bedenine yayılacağı vakit Kor’un sesi durmasına neden oldu. Buz mavisine dönen bakışlarını ona çevirdiğinde ifadesizdi Sahra’nın gözleri.
‘Ne istiyorsun’diye sordu parazitlenen sesiyle.
‘Bırak onu’. Alev çemberini ekarte etmek için kendi kırmızı alevini kullanmıştı. Adımları hızlı değilse de uzun bacakları sayesinde beş adımda yanına ulaşmıştı. Kırmızı gözlerini gözlerine dikti sol eli omuzunu kavradığında. Bu teması büyü enerjisini bloke ederken bilinci açıldı. Şaşkınlıkla kor’a bakmaya devam ettiği sırada işittiği sesle kaynağına yöneldi dikkati. Saruhan’ın yere yığılmış bedeni tamamen çıplaktı. Bunun nedenini anımsarken zihnine dolan görüntüler baygınlığının kaynağını da göstermişti. Umursamaz bakışları Kor’a dönerken pişmanlık hissetmiyordu.
‘Bırak’ dedi soğuk sesiyle. Gevşeyen eli omuzunu bıraktı. İçgüdüsel hareketleri Kayıhan’a yönelirken şok olmuş bir ifade ile yerde yatan ağabeyine takılıydı bakışları,İyi misin’diye sordu dikkatini kendine çekmek adına sağ elini yanağına bastırırken. Seni öldürecekti. Buna izin veremezdim,kayıhan.
‘Öldü mü’diye sormasıyla olumsuz anlamda başını sağa sola salladı bir süre hüzünlenen nemli gözlerine bakmasının akabinde.
‘Kor engellemese ölecekti. Bunu hak etmiyor mu? Onun için üzülüyorsun. Ama o bir saniye bile düşünmedi seni öldürmek için,kayıhan. Sana söylemiştim. Sana zarar vermelerine izin vermem’.
‘Ah,sahra’dedi iç çekerek,Gidelim. Benimle gel’. Elini uzattı beklenti ile gözlerine bakarken.
‘Gidelim’dedi elini tuttuğunda. Gözlerinde ki hüznü hak etmeyen bir adamdı,kayıhan. Daima mutlu olması gerekliydi. Ona en çok gülmek yakışıyordu,Seni kimsenin incitemeyeceği bir yere gidelim,kayıhan’.