Tanrım diye sızlandı. Sıcak suyun altına girmesinden bu yana on kez döküldü bu serzeniş cümlesi dudaklarından. Başını karnına çektiği dizlerine dayadı aynı serzeniş’i tekrar ederken. Bu gece yaptıkları karakterini sorgulamasına sebep oluyordu. Zihninde yinelenen sahneler her an biraz daha ağırlaşırken tek bir noktada donmuş kalmıştı. Yujin’in kucağında iken Kor’un gözlerinde ki acı ve öfke dolu bakışların peyda olduğu o an. Bir kaç saniye donan görüntü Kor’un alevlerinin dünyayı yakmak istercesine çıldırdığı ana kadar sürüyordu. Tanrım,ben ne yaptım? Zulmeden bir erkekten intikam almak için başka bir erkekle,kardeşiyle,cinsel temas kurmak da ne demekti. Acizlikti. Para için bedenini satan bir kadından bile aşağılık bir davranıştı yaptığı. Ah,Kayıhan diye inledi,Şu an yanımda olmana o kadar ihtiyacım var ki. Yolumu kaybetmek üzereyim. Yanaklarından süzülen acı dolu birkaç damla yaş suya karışıyorken çalınan kapı sesi ile irkildi.
‘Sahra, ses ver. İyi misin’? Birkaç kez sakince çalınan kapı verilmeyen cevapla panik dolu yumruklamalara dönüşürken soru yinelendi. Lakin yine cevap verme isteği yoktu. Şu an onu görmek dahi istemiyordu. İğreniyordu. Kendinden,bedeninden tiksiniyordu. Git buradan diye mırıldandı şiddeti artan vuruşların gürültüsüyle işitemeyeceği şekilde. Nitekim bir an sonra kırılan kapı sesini adım sesleri takip etti. Bedenine sarılan kollarla beraber yüzeye çıkmak için an kollayan öfkesi adama diktiği gözlerine yansıyordu.
‘Git buradan’diye hırladı,Seni görmek istemiyorum. İğreniyorum,anladın mı? Senden de kendimden de iğreniyorum’.
‘Sakin ol’dese de şu an bir krizin eşiğinde olduğunu yuvalarının içerisinde kontrolsüzce hareket eden göz bebeklerinden okuyabiliyordu yujin. Arzu etmese de gücünü aktif hale getirdi ve hareketlerini sınırlandırıp onu kucağına aldı. Çıplak ve gözleri dışında hareketsiz bedeni yatağa bıraktığında, ağladığını görmezden gelerek dolaptan bir havlu ve gecelik aldı. Onu kuruladıktan sonra geceliği canını yakmamaya özen göstererek giydirdi.
‘Alışacaksın,sahra’dedi başını nazikçe yastığa geri koyarken, Nasıl hissettiğini iyi biliyorum. Ancak bunu ya zorla ya da rıza göstererek yapmak zorundayız’. Konuşmak istediğini belli eden bir ses çıkarttı, gözleri öfkeyle çarpılırken. Derin soludu bir kaç kez ve gücünü geri çekti. Anında yüzüne inen sert bir tokatla başı omuzuna düştü.
‘Kendini fazla üstün görüyorsun,Yujin. Üzerimde hiçbir hakka sahip değilsin. Lanet olsun,yalnızca’dedi lakin devamı gelmedi. Artan hıçkırıkları eliyle ağzını kapatmasına sebep olmuştu.
‘Kendine eziyet ediyorsun,Sahra’ dedi sakin tutmaya özen gösterdiği sesiyle. Onu daha fazla öfkelendirmeye niyeti yoktu, Kor yaşadığı ya da yaşayacağı her şeyi hak ediyor. Ona acıma. Onun için üzülme’.
‘Kor benim umurumda değil. Onun gibi bir adam için yaptıklarımı kaldırabilecek sinirlere sahip değilim. Bu beni çıldırtan mesele,Yujin. Siz kardeşsiniz. Bir kardeşi kardeşiyle sınamak bana göre değil’.
‘Sana inanamıyorum’dedi bir erkekten beklenmeyecek bir hayret nidası ile başını arkaya atarak kahkahayı koyuverdiğinde. Akabinde gözlerine sabitlenen gözleri ciddiydi yüzünün her hattında olduğu gibi, Bakış açını değiştireyim. Benimle evlisin. Artık birbirimize bağlı bir çiftiz. Evliliğimizi bir intikam aracı olarak görmüyorum’.
‘Tanrım,amacın nedir,Yujin?’
‘Seni yatıştırmayı planlıyordum’.
‘Dengesiz bir adamsın,yujin. Neden seninle evli olmayı arzu edeyim ki? Beni ikna edebilir misin’?
‘Çok basit. Oldukça sempatik ve karizmatik bir adamım. Böyle söylemiştin,değil mi’?
‘Hayır,seni şaşkın. Tam olarak, dese de aslında ima ettiğinin ne olduğunu kendisi de bilmiyordu, Ah, ima ettiğim senin anladığın şey değildi. Sadece ana uygun olarak rol yapmıştım’. Hüzün tekrar bedenine yayılırken bakışlarını da kaçırdı ondan.
‘O halde unut tüm olanları. Tek bir sözüme odaklan. Vicdan azabı yaşamana gerek kalmayacak böylece. Seni bir intikam aracı olarak görmüyorum ya da evliliğimizi. Lakin yaptığımız rol dışında arzu etmedikçe sana dokunmayacağım. Bunu biliyorsun,Sahra’.
‘Biliyorum. Teşekkür ederim’ dedi,anlık bir rahatlama ile sesine yansıyan sakinlikle gözlerini yeniden adama çevirdi.
‘Anlaştığımıza göre’derken ayaklandı ve muzip bir çocuk edasıyla el çırparken gülümsemesi yüzüne yayıldı, Artık yemek yiyebiliriz. Oldukça aç hissediyorum’.
‘Pekala,üzerimi değiştireyim’derken bakışlarını varlıkla yokluk arasında seyreden ince ipek gecelikte gezdirdi, Riske girmeyelim’. Bir süre ne diyeceğini bilemez gibi bakışlarıyla bedenini süzen Yujin akabinde umursamazca omuz silkerek odadan çıkmıştı. Onun çıkmasıyla gerilmiş bedeni gevşedi. Çabucak giyindi bir eşofman takımını. Mutfağa geçtiğinde yemek çoktan hazırdı. Teşekkür ederek yerine oturdu. Çorbasını yudumlarken hissetti açlığını. Yüreği sızladı gözlerine dolan görüntüyle. Kaşığı usulca kasenin içine bırakırken sandalyesine yaslandı.
‘Kayıhan’ı özlüyorum. Onsuz çok amaçsızım,Yujin. Yokluğuyla anladım hayatımda güneş gibi yer edindiğini. Onsuz karanlıktayım. Artık önümü bile göremiyorum’.
‘Onu unut artık,sahra. Anılarına sarılmana bir şey diyemem ancak mutlu olmanı arzu ettiğinden eminim’.
‘Ve bahsettiğin mutluluk seninle ve intikam hırsınla mı vuku bulacak,Yujin’.
‘Elimden geleni yaparım. Sadece istemen yeterli’.
‘Düşüneceğim. Afiyet olsun’. Geceyi daha fazla uzatmanın sonuçlarını düşününce, zihninin yeterince temiz olmadığını hissetmişti. Bir süre yalnız kalmalı,dinlenmeliydi. Lakin Yujin hareketlerini taklit edercesine ayaklanıp kolunu beline doladı ve onu sağ yanında bedenine tamamen bastırdı. Bıkkınca aldığı bir nefesle ne yaptığını sorarcasına baktı gözlerine.
‘Yorgun görünüyorsun. Uyumadan önce rahatlamanı sağlayabilirim’.
‘Bunu nasıl yapacaksın’ diye sordu imayla.
‘Göreceksin’dediğinde koridordan yatak odasına ilerliyorlardı. Odaya girdiklerinde Yujin dolaba yöneldi ve çıkarttığı geceliği alarak ona uzattı, Giyin’ dediğinde şüpheyle baktı yüzüne.
‘Seni anlayamıyorum. Amacın nedir’?
‘İstersen tamamen çıplak da olabilirsin,sahra. Tercih senin’.
‘Ah,sinir bozucusun. Arkanı dön’. Giyinmesiyle birlikte yatağa uzanmasını isteyince zaten gergin olan sinirlerini kontrol etmeyi bırakmıştı. Arkası dönük olan adama yaklaşarak onu kendine çevirdi.
‘Böyle daha iyi’diyen adamın suratına tokat atmamak için kendini kasıyordu. Yujin tepkisini görmezden gelip omuzlarından kavrayarak yatağa ilerledi ve uzanmasını sağlamıştı. Akabinde hemen geleceğini söyleyip banyoya yöneldi. Az sonra görüş alanına giren adamın elinde küçük bir kutu vardı. Ne olduğunu sordu ancak cevap alamadı.
‘Yüz üstü yat’ dedi,krem kutusunun kapağını açarken. Herhangi bir şey söylemeden istediğini yaptı. Kıyafetinin yukarı sıyrıldığını hissetmesiyle irkilse de kıpırdamadı. Sonuçta ona bir söz vermişti. Güvenmek istiyordu. Ardından çıplak sırtına değen soğuk parmakların nazikçe ilerleyişi sürülen kremin de etkisiyle sinirlerinin ve gerilen tüm kaslarının gevşemesini sağlamıştı. Öyle nazikti ki dokunuşları hissedilmiyordu bile. Elini ağzına götürerek esnemesini bastırdı. Sırtında dolaşan parmaklar uykusunu getirmişti.
‘Artık dinlenmelisin’diyerek teninden ayrılan parmaklar huysuzlaşmasına sebep olsa da haklıydı. Sırt üstü yattı. Uykulu gözlerini yatağın ucunda ki komodinin üzerine krem kutusunu bırakmakta olan adama dikti. Doğrulmasıyla gözleri buluştu ve gülümsedi Sahra.
‘Harika bir masörsün. Nasıl öğrendiğini sormayacağım’ diye mırıldandı yarım yamalak kelimelerle.
‘Hakkımda konuşmak için epey vaktimiz olacak,siyah melek’derken saçlarını okşamaya başlamıştı.
‘Benimle her gece böyle ilgileneceksen ömrümü seninle geçirebilirim,mavi göz’ dedi kıkırdayarak. Ardından gelen esneme ile gözleri kapandı ve uykuya daldı.
‘Bana sevgiyle bakacaksan yalnızca gece değil tüm vakitlerimi sana feda edebilirim,çöl gülü’ dese de duymayacağını bilerek sarf ettiği bu sözler kendine verdiği bir söz niteliğindeydi. Ölen nişanlısının ardından tekrar bir kadına dokunmayacağına dair ettiği yemin Sahra’yı görmesiyle pişmanlığa dönüşmüştü şimdi. Fazla iddialı konuşmuş olmalıydı. Bir kadını sevemeyeceğini düşünürken ilk görüşte aşka inanan bir adam olmasa da bu kadın bildiği her şeyi tersine çeviriyordu. İlk kez karşılaşmalarının ardından yeniden görmek arzusuyla yanan yüreğine engel olamamış ve bu kadar kısa sürede hayatına girmek üzere gelişen olayları dahi planlamıştı. Kor’un acısı ise bu birlikteliğin tatlı sonuçlarındandı. Nitekim Ayhan Saruhan’ı cezalandırmak amacıyla onunla iletişim kurduğunda tek düşüncesi buydu şehre gelirken. Sahra ile tanıştığında ise Ayhan ile yaptığı konuşmada bu kadını hayatında istediği yönündeydi. Onay almasından sonra ise geldikleri nokta buydu ve mutlu hissediyordu. Uzun süredir hayatında ki olumlu tek gelişmeydi Sahra’yı tanıması ve zoraki evlilikleri. Nazik hareketlerle kadınını yorganın altına yerleştirdikten sonra üzerinde ki fazla gelen kıyafetleri çıkarttı ve şort iç çamaşırı ile kaldı. Usulca yatağın içine girerken irkilen Sahra bilinçsizce başını göğsüne dayamış ve sarılmıştı. Saçlarını öpüp koklarken onu iyice kendine çekti ve daha rahat edebileceği düşüncesiyle göğsüne çekti sıcak bedenini. Kokusunu içine çeke çeke gözlerini uykuya kapattı.