Ben bir mülteciyim.
Yüreğimde yaşıyorum.
Esir değil, kul hiç değil.
Kendimde yaşıyorum.Ben bir mülteciyim.
Burada aslında sınır yok.
Kazanmak yok,kaybetmek yok.
Bu güçten daha büyük güç yok.Tekrar eden dizeler hayatı soyutladığı noktada,boşlukta cisimleşmişcesine asılı kalmıştı gözlerinin önünde. Nerede ve ne zaman işittiğini bilmediği dizeler,akıl sağlığını korumasını sağlayan tek gerçeklikti. Lakin gözlerinin önünde cereyan eden olayların hayal olmadığını kulaklarına dolan çığlıklar gösteriyordu. Uğradıkları işkence sebebiyle zayıflamış adamların kaburgaları bu mesafeden bile sayilabiliyordu. Kollarından askıya asildiklari için başları sürekli yerdeydi. Nadir anlarda gorebiliyordu gözlerini. 'Dur artık 'diye tısladı belli belirsiz. Mavisinin gözleri dahi eski canlılığını yitirmişti. Ara sıra kendine geldiğinde gözleri bulusur, nasıl da gülümserdi çektiği acıya rağmen. Beyaza çalan vücudunda kan kaldığını dusunmeyecek kadar belirgin damarları bedeninin olduğundan bitap görünmesine bir diğer sebepti. Gözlerini kapatmaya da korkardı üstelik. Bunu yaparsa ölüp gidecek hissi ile doluydu yüreği. Birbirlerinden güç alıyor gibiydiler. Günlerdir ne yapacağını bilemez bir halde tek yapabildiği kulaklarını elleriyle kapatıp karnına çektiği dizlerine kafasını gömmekti sindigi köşede. Tepki veremiyordu. Bağırıp çığlık attiginda iskencenin dozunu arttırıyordu Saruhan. Yüreği sıkıştı panikle. Parmaklıkların önüne yanasan siluetle duymazdan geldiği ayak sesleri kesilmisti. İstemese de başını kaldırdı dizlerinden. Kayıhan üzerine yerleşen,oğluna ait görüntüsüyle yüzünde ifadesiz bir donukluk ile dikiliyordu demir parmakliklarin önünde. Gözleri nemlenirken hızlıca kalktı sindigi köşeden. Soğuk ve paslı parmakliklari kavradı sıkıca.
'Kayıhan dur artık 'dedi fısıltıdan hâllice bir mırıltıyla. Herhangi bir yanıt alamadığı adamın ifadesinde de degisiklik olmamıştı. Bir put misali duruyor ve öylece gözlerine bakıyordu,Neden diye sordu ister istemez.
'Tek bir şartla'dedi nice sonra ne düşündüğünü anlayamadığı soğuk bakışları hala üzerinde iken.
'Ne istersen yaparım. Yeter ki dokunma ona artık '.
'Onu bu kadar mı seviyorsun. Kendi ferasetinden vazgeçeceksin'diye sordu tekdüze sesiyle. Başını salladı hızlıca gözleri umutla parildarken.
'Tahmin bile edemezsin'.
'Görebiliyorum'derken yüzüne yerleşen gülümseme eskiyi hatirlatircasina manidar ancak anlamlandiramadigi bir hiçlik ile doluydu.
'Ne istiyorsun ki' diye sordu şüpheyle karışık catallanmisti sesi.
'Onu oldurmeni' dediğinde donuk bakışları Yujin’e dönüktü.
'Ne ' diye bildi nefesi kesilirken. Onu korumak istiyordu. Bunun için onu öldürmeyi düşünmemişti.
'Ne istersem yapacağını soylememis miydin? Yanlış duymuş olamam,değil mi? Sevdiğin adamı korumanın tek yolu onu kendi ellerinle öldürmek olacaktır. Aksi takdirde iskence asla son bulmayacak'.
'Hayır'diye bağırdı çarpilmis bir ifadeyle,Yapmayacağım '.
'O halde konuşacak başka birşey kalmadi'. Kayıhan gerisingeri dönerken tepkisizdi Sahra. Çaresizlikle dizlerinin üzerine çöktü. Parmakliklari sıkan elleri bembeyaz kesilmisti. Islak gözleri güç bela başını yukarıda tutan adama kilitlenmişti. 'Yapamam'diye mirildanirken, parlayan mavi gözlerde bir umut ışığı arıyordu. Dudakları kipirdadiginda yapmasını ifade ediyordu. Çaresiz bir gülümseme peyda oldu yüzünde Sahra'nin. Hiç değişmeyen mavisi,yine sadece onu düşünüyordu. Dur diye bağırdı yitmekte olan ayak seslerine Panikle karışırken sesi,Yapacağım . Kayıhan’ın duraksayan adımları ona yoneldiginde yüzünde memnun bir gülümseme vardı. 'Güzel ' dedi kahkahayla, Aksini beklemiyordum zaten. Sen busun'.
'Şartlarim var 'dedi öfkeli gözlerle hirlarcasina çıkan sesiyle adamı delip geçiyorken.
'Dinliyorum'.
'Üzerimde ki mührü kaldiracaksin. Beni serbest birakacaksin. Koşulsuz şartsız yanında kalacağım '.
'Pekala' dedi gülümserken. Uzun zamandır ilk defa gülerken gözlerinin içi parlıyordu,Sözünü hemen yerine getir. Bu hayatın için bir bedel olsun'.
'Önce iyileşmem gerekiyor. Hareket ederken canım yaniyor. Şu an yapamam'.
'Öyle olsun ancak sakın yanlış düşüncelere kapılma. Birlikten kaçışın yok'.
'Tamam'dedi fısıltıyla gözlerini yere egerken. Kayıhan belinde ki demir halkadan anahtarı çıkarıp kapıyı açarken başını yerden kaldirmadi. Mavi gözlere denk gelirse metanetini yitirebilirdi. Güçsüz adımlarını ilerlemek için zorlarken kasları sızladı. Bacakları anında pes ederken dizlerinin üzerine kapaklandı derin soluklar eşliğinde. 'Yürüyemiyorum'diye inledi çaresizce. Halbuki az evvel zindandayken iyiydi. Kolunda hissettiği temasla başını yerden kaldırdı. Kayıhan’ın aslında oğluna ait olan yeşil gözleri dibindeydi ve bu huzursuz ediyordu. Gözlerinde ki manalar eskisi kadar derin ve yoğundu.
'Sana yardım edeyim'demesiyle yerden havalanip kucağına yerleşmesi bir oldu,Yakinda bu bedenden kurtulacagim,kadınım. Huzursuzlukla bana bakan gözlerin eskisi gibi aşk dolacak. Sana bunu garanti ediyorum'. Cümlelerinin ardında ki manayı çözmeye uğraşırken Yujin’i oldurmesini istemesinin sebebini idrak etmişti. Bakışları buluştugunda gülümsedi Kayıhan.
'Sebep olduğun bunca şeyden sonra bana dokunabilecek misin'?
'Merak etme, Birlikte sana dokunan kim varsa hepsini öldürdüm'.
'Sen aklını kacirmissin, Kayıhan 'dedi korkuyla. Gözlerinde Peyda olan deli bakışlar ürkütücü derecede carpikti.
'Normal değil mi kadınım? Ölümü ikinci kez mağlup eden bir adamın akıl sağlığının yerinde olmasını bekleyemezsin'dedi delicesine bir kahkaha atarken.
'Bana dokunmani özlemişim'dedi tutarsız hareketlerinden korkuya kapilirken. Bir müddet onu ofkelendirmemeli ve arzu ettiği cümleleri sarf etmeliydi. En azından kendini toparlayip âlevlerini yeniden kullanabilene dek uyumlu olmalıydı.
'Keşke en başında dinleseydin sözlerimi. Yine de aldığın kararların bedelini ödemen gerekiyordu,kadınım '.
'Artık anlıyorum, sevgilim ' dese de her cümle de kasilan midesi kusacakmis gibi hissettiriyordu. Nasıl olursa olsun karşısında ki beden oğluna aitti. Sarf ettiği sözler midesini bulandiriyordu.
'Merak etme. Çok yakında bana eskisi gibi bakacaksın,kadınım 'dedi düşüncelerini anlamiscasina anında. Birsey demedi. Nitekim fazla uzun tutmadan buradan kacacaklardi. Revire gitmeyi bekliyorken Kayıhan 'a ait olduğunu düşündüğü geniş bir yatak odasına girmeleriyle huzursuzlukla kipirdandi kollarının arasında.
'Sevgilim'diyerek odaya giren kadın onu görmesiyle donup kalmış yüzü asılmıştı. Nemlenen gözlerini kaçırmak istercesine başı yere düşmüştü akabinde,Kayıhan diye inledi süzülen yaşlar yanaklarinda bariz bir şekilde iz bırakırken.
'Gel sema. Bu sahra. Onu taniyorsun zaten. Senden onu tedavi etmeni istiyorum'diye açıklama yaptığı sırada özenle yatağın üzerine bırakmıştı kadını. Kurduğu cümleler arkalarında kalan kadının hıçkırık sesleriyle bölününce Kayıhan ' in çatılan kaşlarını kadının önünde biten sert adımları takip etti.
'Kayıhan 'diye çığırdı kadın ürkek bir ses tonuyla. Öfkeden gözü dönmüş adamın kuvvetle kollarını sıkıyor olmasından ziyade bakışları yüreğini sizlatiyordu.
'Emirlerimi sorgulaman konusunda nettiķ, değil mi Sema! Dediklerimi yapmazsan seni kendi ellerimle öldürürüm '. Kadını sert bir hamleyle yere firlattiktan sonra odadan ayrılmıştı. Sahra kipirdayamiyordu. Bedeninde ki yaralar müsaade etseydi eğer bu yaptığı için onu kesinlikle öldürürdü. Kadın yüzüne yerleşen eğreti bir hüzünle ayaklandı ve yanına yanasti. Elleri yaralarının üzerinde dolaşırken sessizce ağlıyordu.
'Sana bunu yaşattığım için Üzgünüm'diyebildi sadece. Onu teselli edecek herhangi bir cümle yoktu dünya üzerinde. Seven bir kadının sevdigi erkege dair yasadigi hayal kırıklığıni teselli edecek bir güç yoktu. Lakin bakışları buluştugunda gülümsedi kadın. Bu öylesine acı dolu bir tepkiydi ki olanları kabul etmek zorunda olan bir kadın duruyordu karşısında,Neden kabulleniyorsun?
'Böyle olması gerekiyor. Kayıhan 'i mutlu eden herseyi sorgusuz sualsiz kabul ederim'dediginde haklı olduğunu düşünerek sustu. Çünkü o aşık bir kadındı. Aşık kadınlar fedakâr ve suskun olurlardi. Saatler akıp giderken kadının maharetli elleri tüm yaralarını özenle sarmisti. Odadan ayrılmadan evvel dinlenmesi gerektiğini söylemişti. Dediğini yaparak gözlerini kapattı ancak aklında kacislarina dair planlar kuruyordu. Yine de çok geçmeden uykuya dalmisti.