Gazel ağlayarak bir ağacın dibine oturmuştu. Telefon sesiyle gözlerini sildi ve ekrana baktı. "Ebru ben çok kötüyüm!" diyebilmişti sadece.
Ebru Gazeli pakta ağacın altında hıçkırıklar içinde ağlarken bulmuştu. Sonra da arkadaşını alarak kendi evine getirmişti. Allahtan evde ailesinden kimse yoktu. Bir haftadır evde yalnızdı. Perişan haldeki arkadaşına baktı. Gazel elindeki su bardağını bile tutamayacak haldeydi hala titriyordu. Uzun bir süre arkadaşının sakinleşmesini bekledi. O Yiğit denen şerefsizi öldürmek istiyordu. Ne isminin ne de kalıbının adamıydı. Nasıl yapmıştı bunu gül gibi kıza. Üstelik o kız onun deliler gibi sevmişti yıllarca. Daha bir saat önce onunla geçireceği mutlu zamanların hayalini kuruyordu. Kızın kurduğu hayaller başına yıkılmıştı. Gazel uzun bir süre ağladı. Elindeki su bardağının düştüğünün bile farkında değildi. Derin bir nefes aldı. Karşısındaki duvar saatine baktı saat gece yarısını yeni geçmişti. İçindeki acı bir türlü geçmiyordu. Bu kadar acıya katlanamayacakmış gibi hissetti. Bir şekilde bu durumdan bu acıdan kurtulması gerekecekti. Kendini toparlayarak ayağa kalktı. Kendisine acıyarak bakan arkadaşına baktı. "Ebru banyoyu kullanabilir miyim? Duş alacağım da." Demişti.
"Tabi canım. Ben sana kıyafet hazırlarım şimdi. Sen gir banyoya nerede olduğunu biliyorsun." Demişti.
Gazel usulca banyoya doğru ilerledi. Banyoya girdiğinde soğuk suyu sonuna kadar açmıştı. Hiç tereddüt etmeden soğuk suyun altına girdi.İçindeki yangını söndürmesi umuduyla. Ama içindeki yangını söndürmeye soğuk su bile yetmemişti. Ebrunun getirdiği bornozu üzerine geçirerek odadan çıkmıştı.
Ebru mutfakta ona kahve hazırlıyordu. Gazel saçlarını kuruttuktan sonra aynadaki haline baktı. karşısında ihanete uğramış zavallı bir kadın vardı. Gözlerinin ışıltısı bir anda sönmüştü.O böyle olacak hiçbir şey yapmamıştı. O ihaneti hak etmemişti. Ebru'nun elbise dolabının önüne geldi. Niyeti gecelik alıp uyumaktı. Ama elbiseleri karıştırırken tuttuğu bir elbise aklına başka şeyler getirmişti. Daha fazla düşünmeden bornozu üzerinden çıkararak Ebrunun kurtarıcı elbise diye nitelendirdiği elbisesini üzerine geçirmişti. Ebrunun makyaj masasının başına geçti. Kendisine hafif bir makyaj yaptı. Aynadaki yansımasına bakarak gülümsedi. Sonra yönünü duvar saatine çevirdi. Gece henüz bitmemişti. O zaman geceyi değerlendirmek gerekirdi...
Başını kaldırdı. Işıl ışıl parlayan gece kulübünün kapısına baktı. Burası çok lüks ve ünlü bir gece kulübüydü. Çapkın patronu sağ olsun onun sayesinde sosyetenin her şeyini bilir hale gelmişti. Hiç düşünmeden kapıdan içeri girdi. Birkaç defa geldiği kulübe tereddüt etmeden ayak basmıştı. Etraf loş ışıklarla donatılmıştı. İnsanlar etrafında içki içerek eğleniyorlardı. İnsanların eğlencesi umurunda bile değildi. Bar'ın olduğu tarafa doğru ilerledi. Ömründe hiç yapmadığı şeyi yapacaktı. İçki içecekti! İlk defa o aile kızı Gazel imajından kurtulmak istedi. Bu gece o Gazel değildi artık. Garsona "beni en çabuk kim olduğumu unutturacak ne varsa onu ver!" demişti. Sonrasını ise düşünmedi bile. Ömründe ilk defa tattığı şey ağzına acı gelse de vazgeçmedi. Boğazını yakan sıvının kanına karışmasına izin verdi. Ne kadar süre içmişti emin değildi. Yiğit geldi aklına ne demişti o "sarhoştum!" bu duyguyu o da tatmak istemişti. O da sarhoş olmak istiyordu. Kendini unutacak kadar sarhoş olmak istiyordu. Ama hala hatırlıyordu. Hala kalbi ağrıyordu. Hala ihanet gözlerinin önüne geliyordu. Gözlerindeki yaşı elinin tersiyle sildi ve elindeki kadehi bir dikişte içti. Ağzından akan son damlaları elinin tersi ile sildi. O anda telefonunun sesi ile buğulanan gözlerini kırpıştırdı. Çantasına uzanmak için sağ tarafına dönmüştü ki bir an bir şeye çarptı. Kendini toparlamaya çalıştı ama ayakta duracak hali yoktu. Sonra çarptığı şeye bakmaya çalıştı. Gece kulübünün karanlık olmasıyla birlikte karşısındaki kişiyi görmekte zorlanmıştı. Aptalca gülümsedi karşısındaki kişiye. Karşısındaki kişi kollarından tutmuş onu düşmekten son anda kurtarmıştı "İyi misiniz!" demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN AYAZI KALBİM
Romanceİhanete uğrayan her kadın söyler bu sözü "Bunu bana nasıl yaptın?". Bu sözü genç kadında söylemişti. O adam ne demişti peki "sarhoştum!" Büyük aşkı bir içki şişesiyle unutulmuştu. Genç kızda unutmak istedi bütün her şeyi. Yüreğindeki yangını söndürm...