Beni bırakma...

572 36 0
                                    


. Gazel elbisesinin eteğini hafif kaldırarak bahçeye doğru ilerlemişti. Gecenin karanlığında bile ışıl ışıl parlayan bahçede patronuna bakıyordu. İleride bir karanlık görmüştü. Birkaç adım gittikten sonra bir anda durmuştu. Çünkü gördüğü kadarıyla patronu yalnız değildi. Patronu yanındaki sarışınla birlikte hayli meşgul gözüküyordu. Patronunun kolları o sarışın kadının beline dolanmıştı. Dudakları ise çoktan esir alınmıştı. İstemsizce kendi dudağını ısırdı. Elbisesinin eteklerini sıkmıştı. Burada olmaması gerekiyordu. Patronu kendisini göremeyecek kadar meşguldü. Gazel'in kapısının önünde bile kalbinin sıkışmasına neden olan o odada belli ki birazdan o sarışın kadın olacaktı. Masumiyetini bıraktığı o yatağa başka kadının kokusu bulaşacaktı. Hızlıca bulunduğu yerden uzaklaştı. Hiçbir şey düşünmek istemiyordu kendisini bekleyen taksiye doğru koşar adım ilerlemişti. Kapıyı hızlıca açarak ön tarafa oturmuştu. "İyi geceler Cemil abi!" demişti.

Taksici gülümseyerek "İyi geceler Gazel. Bitti mi davet?" demişti.

"Evet abi bitti. Kusura bakma gece senin vardiyanı bozdum ama. Bizim mahalle buraya çok uzak gördüğün gibi. Yabancı birisiyle gitmek istemediğim için seni aradım."

"O ne demek öyle Gazel, elbette arayacaksın. Siz Yiğitle ayrılmış olabilirsiniz bu seninle dostluğumuzu etkilemez. Yiğit benim hem arkadaşım hem patronum ama o iş ayrı bu iş ayrı" demişti.

"Abi eskileri konuşmasak. Hadi gidelim artık" demişti.

Adam Gazel'e yan bir bakış attıktan sonra arabayı çalıştırmıştı. Gazel ise arkasında bıraktığı evi ve patronunu düşünmemeye çalışarak elindeki çantasını sıkmış yola bakıyordu.

Gözleri ağlamaktan şişmişti. Ayağındaki ayakkabıların nerede olduklarını bile bilmiyordu yaklaşık beş dakikadır nefes nefese koşuyordu. Bu gece onun için ne lanet bir geceydi. Ardından adını seslenen adamın yaklaştığını hissedebiliyordu. Bir ağacın arkasına gizlendi ve nefes bile almamaya çalıştı. Titreyen elleriyle küçük el çantasını açmaya çalıştı. Telefonunu eline almıştı ki tam o sırada siyah saçlarından birisi yakalamıştı. Ah diyerek yan tarafındaki kişiye tiksinerek baktı.

"Nereye Gazel hanım, henüz gece bitmedi." Demişti. Gazel son bir gayret ekranını görmediği telefonundan birilerini aramaya çalışıyordu. Bir anda kendisini yere savuran kişiyle birlikte telefonu da yana savrulmuştu. Aramayı başarıp başaramadığından bile emin değildi. Acıyan dizlerine aldırmadan karşısındaki adama baktı "Cemil abi, yapma ne olur? Ben senin bacın sayılırım. Bu yaptığın çok yanlış. Yalvarırım bırak beni." Demişti.

"Bırakmak mı? Ben o hatayı bir defa yaptım Gazel. Seni o Yiğit denen salağa bıraktım. O seni hiç hak etmiyordu ama yinede sen mutlu ol diye sırf o salağa aşıksın diye seni bıraktım. Ama yapamadım, ben senin o adama yar olmana dayanamadım. Sen benimdin Gazel, seni en çok ben sevdim."

"Cemil abi, sen kendinde değilsin. Sarhoşsun, eğer senin sarhoş olduğunu bilseydim asla çağırmazdım. Ben senin böyle aşağılık bir adam olduğunu nasıl göremedim. Sen Yiğit'in abisiydin, sen bizim abimizdin. Benim hakkımda nasıl yanlış şeyler düşünebildin?" diyor bir yandan da usul usul geri gitmeye çalışıyordu. Ayaklarına güç gelmesi için dua ediyordu. Derin yırtmacı bacaklarını adeta teşhir ediyordu. Elbisenin yırtmacı aslında çok değildi ama kaçarken elbise de yırtılmıştı.

Abi diye sayıp sevdiği adam yollar ıssızlaşınca ona farklı davranmaya başlamıştı. vites değiştirme bahanesiyle birkaç defa ellerini Gazel'in bacaklarına dokunuyordu. Gazel ilk başlarda yanıldığını düşünmüştü o adam kendisine tacizde bulunuyor olamazdı. Ama adam ne zaman arabayı durdurup ışıkları kapatmıştı ki Gazel bir hamleyle kapıyı son anda açmayı akıl etmişti. Kıl payı adam arabanın kapısını kilitlemeden açabilmişti. Sonra ise ardından Gazel diye bağıran adamı duymamaya çalışarak kendini ormana atmıştı. Şimdi ise o adamın eline düşmüştü. Tepesinde zebani gibi duran adama tiksinerek bakıyordu.

GECENİN AYAZI KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin