Sabah güneşi pencereden usulca mutfağa süzülmüştü. Henüz günün ilk saatleri olmasına rağmen mutfağın içi çoktan aydınlanmıştı bile. Güneş ışığının yansıması altında kadın elindeki tavayı ocağa koymuş kavrulmaya bırakılmış soğanı karıştırarak tekrar önündeki domatesleri doğramaya devam etmişti. Yarı toplu saçlarındaki birkaç tel firar etmiş yüzüne doğru salınıyordu. Oysa o buna aldırış etmiyor dilinde hareketli bir şarkı neşe içinde bir şeyler yapıyor hem de kendi şarkısı eşliğinde dans ediyordu. Yüzündeki mutluluk görülmeye değerdi doğrusu.
Evin diğer fertleri mutfaktan gelen sesi duyuyor ve merak içinde teker teker mutfağa giriyorlardı. Mutfağa giren kişiler önce bir şaşırıyor sonra da karşılarındaki gülümseyerek şarkı söyleyen kadının ne yapıyor olduğunu öğrenmek için meraka kapılıyorlardı.
Gazel, mutfağa gelen kişilere gülümseyerek "günaydın!" demiş tekrar kendi yaptığı işe devam etmişti. O neşe içinde hazırladığı kahvaltılıkları bahçedeki masaya götürüyor ve meraklı bakışlara aldırmadan gülümsemeye ve şarkı söylemeye devam ediyordu.
Evin diğer fertleri ise merak içinde neşeli kadını inceliyorlardı. Bir gecede ne olmuş olabilirdi ki? Dün geceki yorgun ve üzgün kadın bu sabah gereğinden fazla enerjik ve mutluydu. O kadını uzun zamandır ilk defa bu kadar mutlu görüyorlardı. Bir yandan neşesinin sebebini sormak istiyorlar bir yandan da onun bu neşeli halini bozmaktan çekiniyorlardı.
Gazel, masasındaki son eksiği de koyduktan sonra mutfağa gelmiş ,kendisine şaşkın ve merak içinde bakan kişilere gülümseyerek "Kahvaltı hazır. Yerinizde olsam orada öyle boş boş dikilmem ve enfes kahvaltının tadını çıkarırım" diyerek göz kırpmış ve çaydanlığı alarak bahçedeki masaya doğru gitmişti.
Hava her ne kadar açık ve pırıl pırıl olsa da sonbaharın soğuk tarafı yine de bahçede hissediliyordu. Hafif hafif esen rüzgar ağaçları bir beşik gibi sallıyor ve sarı yapraklar dallarından usulca süzülüyordu. Ev halkı da Gazel'in hazırlamış olduğu güzel kahvaltı masasındaki yerini almış hala gülümsemekten vazgeçmeye kadına bakmışlardı.
Gazel, buna aldırmamış gibi davranarak çayından bir yudum almış ve gözlerini kapatmıştı. "Nefis olmuş. Uzun zamandır böyle güzel çay içmemiştim" diyerek usulca gözlerini açmıştı.
Gazel, farklıydı ama mutluydu. Onun bu mutluluk kaynağını da kimse bilmiyordu. Hala şaşkınca kendisini izleyen ev halkına dönerek "Hadi soğutmayın çayınızı. Börekte yaptım size. Ayrıca menemen de soğuyunca bir şeye benzemez. Yerinizde olsam soğutmazdım" diyerek kendi tabağındaki yemeğini iştahla yemeğe koyulmuştu.
Leman hanım daha fazla meraka dayanamamış masadakilerin sözcüsü olarak konuşmaya cesaret etmişti. " Gazel kızım sende bir haller var. Dün geceden sonra bir şeyler olmuş. Senin için endişelendim doğrusu" demişti.
Gazel, dudağının kenarında kalan gülümsemesini bölmüş ve Leman hanım'a bakmıştı. "Endişe mi niçin? Mutlu olmak ne zamandan beridir endişe konusu oldu? Yoksa mutsuz olmamı mı isterdiniz?"
"Hayır tabii ki de Gazel. Mutlu olmanı elbette istiyoruz. Ama seni uzun zamandır böyle ilk defa görüyoruz. Sadece mutluluğunun kaynağını merak ettik" demişti Duru.
Gazel elindeki çatalı usulca tabağına bırakarak ellerini birbirine kenetlemiş masaya koymuştu. "Baksanıza etrafınıza hava güzel, yaşamak güzel" diyerek derin bir nefes almış temiz havayı ciğerlerine doldurmuştu. "Sonbahar yapraklarını bir halı gibi ayaklarımızın dibine sermiş. Sevdiklerim yanımda. Mutlu olmak için başka bir nedene ihtiyaç mı var? Mutluluğun bir kaynağı olmaz. Mutluluğun bir çok kaynağı bulunur. Kaynağın çıkış noktası da insanın kendi kalbidir. Kalbinle hissettiğini gözünle de görürsen mutluluğu elde edebilirsin. Bu kadar basit. Yani sizin endişe edeceğiniz kadar önemli bir şey yok ortada" diyerek gülümsemiş ellerini açarak önündeki masayı göstererek "Mutlu olmak istiyorsanız önce güzel bir kahvaltı yapmalısınız. İnsanın sevdikleriyle yapmış olduğu kahvaltı mutlu olmak isteyenler için güzel bir neden!" diyerek tekrar yemeğine dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN AYAZI KALBİM
Romanceİhanete uğrayan her kadın söyler bu sözü "Bunu bana nasıl yaptın?". Bu sözü genç kadında söylemişti. O adam ne demişti peki "sarhoştum!" Büyük aşkı bir içki şişesiyle unutulmuştu. Genç kızda unutmak istedi bütün her şeyi. Yüreğindeki yangını söndürm...