Kıskanç Biri

185 15 1
                                    


Bakışları Aras'ın üzerinde iken Aras buna aldırış etmiyormuş gibi davranmış ve odasına çıkmak için merdivenlere yönelmişti. Bir yandan da adımlarını yavaş atıyor ve Gazel'in babası ile gidip gitmeyeceğini anlamaya çalışıyordu. Gazeli bu eve bağlayan görünmez el ne ise onun çok güçlü olmasını diledi. Onun gitmesini istemiyordu. Çünkü halâ Gazel'i sev... bu cümleyi tamamlamaya henüz cesareti yoktu. Üstelik Gazelle aynı ortamda iken mümkün değildi.

Gazel bir süre Ayaz'ın arkasından baktı sonra yönünü babasına çevirdi. "Olmaz baba! Ben hiçbir yere gidemem. En azından şimdilik." Diyerek koltuğa oturdu. Babası kaşlarını karatarak ona bakıyordu. Gazel'e söz geçirememek onu deliye çeviriyordu. Gazel konuşmaya devam etti. "Bunu sana karşı gelmek için söylemiyorum baba. Bu aralar hiçbir yere gidemem çünkü" dedi derin bir nefes aldı. "Çünkü Leman anne kayıp!" diyerek tek nefeste cümlesini tamamladı.

Gazel son söylediği şeyle babasının şaşırmasına neden olmuştu. "Ne demek kayıp? Ne zamandan beri kayıp ve sen bunu bize nasıl söylemezsin Gazel" diye öfkeli bir çıkış yapmıştı.

"Bende yeni öğrendim sayılır baba" diyerek cevapladı babasını. "Nereye gitti şimdi ne halde kimse bilmiyor. Hele bir Leman anneyi bulalım. Benim gitme işini sonra konuşuruz diyerek üst kata bir bakış atmıştı. Çünkü yukarı katta Aras ve o kadın vardı ve onların bir arada olması Gazel'in için için delirtiyordu.

"Anlaşıldı !" dedi babası. "Madem öyle bir de Leman hanım'ın dönüşünü bekleyelim. Ama gitme işinden vazgeçmedim Gazel bilesin" diyerek kızına tehditkar bir bakış fırlattı. Gazel alacağı mesajı almıştı bile. "Leman anne bir dönsün. Söz veriyorum sana baba. Bu gitme işini yeniden konuşacağız. O zamana kadar bana süre ver ve beni bir şeylere zorlama artık. Ayrıca bu evden de şimdilik ayrılamam" demiş ve babasının tepkisine bakmıştı. Babası Gazel'in kendisi ile geri gitmeyeceğini zaten anlamıştı. Bunu bir de Gazel'den duymak onu şaşırtmadı. "Sen bilirsin kızım. Bu defada istediğin gibi olsun" diyerek şimdilik olanları kabullenmiş gibi duruyordu. Ama bu Leman hanım'ın kaybolma meselesi aklını daha da fazla kurcalamıştı. Kızını yine bir belanın içinde yalnız bırakıyormuş gibi hissetmişti. Ölen damadının karanlık tarafıyla ilgili olabilirdi Leman hanımın kayboluşu. Adam ölüp gitmişti ama karanlığı halâ devam ediyordu. Üstelik ölü adamdan hesapta soramazdı. Ah şu adam yaşıyor olsaydı. Kızına yaşattığı şeylerin hesabını sorabilirdi en azından. Oysa şimdilik eli kolu bağlı idi. Fakat bu defa kızını kendi haline bırakmak niyetinde değildi. Gazel bilmese de artık kızının gölgesi gibi olacaktı. Bunu Gazel'e söylemedi tabi. "Şimdilik ben gidiyorum kızım!" dedi.

Gazel, babasının sözlerinden sonra bir anlık daldığı düşüncelerden sıyrıldı. Aklı halâ üst katta idi. Sonra usulca ayağı kalktı ve babasının yanına giderek ona sıkıca sarıldı. "Tamam baba güle güle" diyerek babasına kapıya kadar eşlik etti. Babası arabasına binip gözden kaybolduktan sonra bakışlarını yukarı kaldırmıştı. O pencerelerden birisi Aras'ın odasına aitti ve Aras o odada yalnız değildi. Göz göre göre ihanete uğruyordu ve artık buna katlanamıyordu. Öfkesini dizginlemeye çalışarak yönünü evin giriş kapısına çevirdi. Gazel her ne kadar öfkesine hakim olmaya çalışsa da bunda pek becerikli değildi. O kendisiyle mücadele ederken onun eve girişini izledi camdan Aras. Onun babası ile gitmeyip yanında kalmasına açıkçası sevinmişti. Gerçi onun yanında kalmıyordu ama. Olsun onu uzaktan bile görmek Aras için bulunmaz nimetti.

Gazel öfkeli bir şekilde merdivenleri ikişer ikişer çıkmış ve nefes nefese Aras'ın kapısının önünde durmuştu. Bir süre o duvar gibi kapıya baktı. Sonra da yan tarafındaki kendi odasına girdi. Öfkeyle kapıyı çarpıyordu ki son anda kapıyı tutabilmişti. Çünkü oğlu her şeyden habersiz odada oynuyordu ve annesinin odaya girişiyle gülümseyerek ona bakmıştı. Gazel son anda kapıyı çarpmaktan durdurmuş ve zorla da olsa oğluna gülümsemişti. Beyni alt üstken oğluna her şey yolundaymış gibi davranmak ona iyi anne olmaya çalışmak çok ama çok zordu. Yaşanılan onca şeye rağmen oğlunun bunlardan etkilenmemesi için elinden geleni yapmıştı. Ama artık eskisi kadar dikkatli olamıyordu. Çünkü çok uzakta değil hemen yan tarafındaki bir kara peçeli onun ayarları ile oynayıp duruyordu.

GECENİN AYAZI KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin