Kendi Masalının Kahramanı

304 20 0
                                    


Her kışın bir baharı mutlaka vardır. Aras ile Gazel'in aşkının kışı çoktan bitmiş baharı başlamıştı. Artık aşklarından gizli saklı hiçbir şey kalmamıştı. Bir tek Aras'ın Ayaz olmak gibi kötü bir yönü vardı o kadar. Ama Gazel sözünü de almıştı. Her ne pahasına olursa olsun o karanlıktan kurtulacaktı Aras. Bunun için gereken gayreti gösteriyordu da. O soğuk demir çoktan hayatlarından çıkmıştı. Sadece korumalarda bulunan bir aksesuar olarak kalmıştı. Aras en son cinayetini Gazel'in gözleri önünde işlemiş ve ondan sonra da kimsenin canına sebep olmamıştı. Mutluydular ve bu mutluluk gittikçe çoğalıyordu. Çünkü artık iki kişilik bir aile değillerdi.

Gazel gülümseyerek bahçeye çıkmıştı. Etrafı kabaca süzdü. Burası evlerinden çok uzakta bir dağ evinin bahçesi idi. Bu dağ evine geleli bir ay olmuştu. En yakın köy ile bile aralarında iki saat vardı. Bu ıssız yerde sadece ikisi vardı ve Gazel bundan hiç şikayetçi değildi. Sevdiği yanında olduktan sonra nerede olduğunun hiçbir önemi yoktu. Uzakta telefonuyla konuşan Aras'a baktı. Aras'ın birkaç adım gerisindeki ağacın altına serilmiş örtüler gülümsemesini çoğaltmıştı. Bir eli karnında ağır adımlarla yeni çiçeğe durmuş ağaca doğru yürümeye başlamıştı. Ne yazık ki eskisi gibi hızlı hareket edemiyordu. Bebeği neredeyse bütün hayatını ele geçirmiş gibiydi. Ama bu durumdan şikayetçi değildi. Bebeğini seviyordu ve onun babasını da seviyordu.

Ağacın altına serilmiş olan örtünün üzerine dikkatlice oturdu. Yanındaki yiyecek sepeti dikkatinden kaçmamıştı. Bir de hediye paketi duruyordu yan tarafında. Paketi eline alarak Aras'a baktı. Aras sırtı ona dönük telefonla konuşmaya devam ediyordu. Paketin dışındaki ambalajı usulca çıkardı ve gördüğü şeye hiç şaşırmamış aksine gülümsemişti. "Yine mi masal kitabı" demişti. Aras normal insanlar gibi dünya klasik okumak yerine çocuk kitapları okuyordu. Hatta kendisi okumuyor Gazel'i okuyucu tayin ediyordu. Güya bu masallar bebekleri içindi ama Gazel ne hikmetse Aras yanında olunca bebeğine masal okuyabiliyordu sadece. Her defasında da Gazel'in kucağına uzanıyor ve pür dikkat onu dinliyordu. Galiba yine masal zamanıydı. Elindeki rengarenk kapaklı masal kitabına baktı. "Uyuyan Güzel!" diyerek gülümsedi. Oysa bu masalı defalarca okumuştu Gazel. Aras'ın yine bu masalı dinleyesi gelmişti. Aras nedense bu masalı çok seviyordu nedenini ise Gazel bilmiyordu. Bu masalı ilk okuduğu zaman gelmişti Gazel'in aklına. Aras pür dikkat Gazel'in okuduklarını dinlemiş ama sona gelindiğinde masal kitabını kapatmış ve Gazel'in gözlerini kapatmasını söylemişti. Sonra da masalın sonunu uygulamalı olarak göstermiş Gazel'i uzun uzun öpmüştü. O zamandan sonra da Gazel'in o masala bir zaafı olmuştu.

Her cümlesini ezberlediği masal kitabı ile Aras arasında bakışlarını gezdirdi bir süre. Eğer sonunu yine kendileri yazacaklarsa niye okumayacaktı ki. Bu kez ballandıra ballandıra okuyacaktı üstelik. Sonunda Aras'ın onu öpmesi söz konusu idi. Dudakları şimdiden kendini o sona hazırlıyordu bile.

Aras, telefonu kapatmış karısına doğru yürüyordu. Gazel de kocasının kendisine gelişini izliyordu. Aras, hediye paketinin açılmış olduğunu görmüş gülümsemişti. Gazel de gülümsüyordu. Belli ki bu defa " yeter artık her satırını ezberledim!" diyerek isyan etmeyecekti. Artık Gazel de bu masalı seviyordu. Gerçi Gazel en çok sonunu sevdiğini itiraf etmişti. Bu da Aras'ın işine gelirdi. "Bakıyorum dayanamamış açmışsın paketi" demiş ve karısının yanına oturmuştu.

Gazel ağzını büzerek "Sen de açılmayacak olan paketi ortaya koymayaydın o zaman. Hem içinden ilginç bir şey de çıkmadı" diyerek elindeki kitabı göstermişti.

"Yaa demek hiç ilginç değil. Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim hanımefendi. Zaten bu kitap senin için değil bebeğim için" diyerek elini Gazel'in karnına götürmüştü.

GECENİN AYAZI KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin