Uzun zamandır kendisini bir karmaşanın içindeymiş gibi hissetmişti. İlk defa bitti tamam huzura erdim diye düşünmek istemişti. Ama yine istediği olmamıştı. Hala kendini huzursuz hissediyordu. Şu anda kocaman bahçesi bulunan ve suyun maviliği gökyüzüyle yarışan havuza bakıyordu. O bahçenin de havuzunda sahibi artık kendisi sayılırdı ne de olsa artık lüks yatak odasından dışarıyı seyrettiği bu muhteşem evin hanımıydı.
Yönünü bahçeden usulca odanın içine çevirdi. Dağınık yatağına baktı bir süre. Gözleri bir an buğulandı. O yatakta tek başına uyanmak canını sıkmıştı. Evlendiği gecenin sabahında kocası yanında yoktu. Oysa gecenin iyi geçtiğini düşünmüştü. Galiba bu sadece kendisi için geçerliydi. Sıkıntılı bir nefes alıp verdi. Bu evde uyandığı ilk sabah değildi elbette ama evli olarak uyandığı ilk sabahıydı ve haklı olarak eşinin de yanında olmasını istiyordu. Ah Aras! Diyerek odadan çıkmak için kapıya doğru yöneldi.
Merdivenleri tam inmişti ki birden dış kapı açılmıştı. Gelen elbette ki kayıp kocası idi. Onu görür görmez ona doğru yürümeye başladı. "Aras..." demişti ki.
Aras elini dur çeklinde kaldırmıştı. "Sonra Gazel" diyerek merdivenlere yönelmişti.
Gazel ise arkasından öylece baka kalmıştı. "Yüzüme bile bakmadı" dedi kendi kendine. O sırada bir kadın ona seslendi.
"Kahvaltıyı nereye hazırlayalım hanımefendi?" demişti.
Gazel bakışlarını yatak odasının kapısını kapatan adamdan çevirip kendisine seslenen genç yardımcısına çevirdi. Kadın sorusunu yineledi çünkü Gazel ona boş gözlerle bakmıştı.
Gazel acele bir şekilde bakışlarını kadının üzerinden çekti. Çünkü o kadın az önce kocası ile olan konuşmasına şahit olmuştu. "Yemek odasına lütfen. Zira hava biraz kapalı bu sabah" demişti. Sonra da yakınındaki kanepeye oturdu. Bugünü hiç böyle hayal etmemişti.
Dayanamamış yarım saattir aşağı inmeyen kocasına bakmak için odaya çıkmıştı. Sabah sabah nereden gelmişti ve niye yüzüne bakmamıştı. Ayrıca artık onun sekreteri değil karısı idi bunu o da hatırlasa iyi olurdu. Kapı kolunu tutmuş bir süre beklemişti hala bu odaya girerken istemsizce kalbi titriyordu. Ama artık bu oda onun için yasaklı bölge değildi. Kendinden emin görünmeye çalışarak duruşunu dikleştirdi ve kapıyı açtı. Odaya girdiğinde oda boştu. Yönünü banyo tarafına çevirdiğinde Aras elinde havlu ile başını kurulayarak ona doğru geliyordu. Belli ki banyo yapmıştı. Üzerinde eşofman ve tişört vardı.
"Kahvaltı hazır!" demiş ve kocasının kendisine doğru gelişine kilitlenmişti.
Aras, Gazel'in yanına geldi ve onun tedirgin bakışlarına aldırmadan bir anda onu kollarının arasına aldı. Yüzünü onun saçlarının arasına gömdü ve Gazel'in kokusunu içine çekti. Başını Gazel'in saçlarından kaldırdıktan sonra derin bir nefes aldı. İşte şimdi nefes alabiliyordu. Gazel kendini saran kollardan kurtulmaya çalıştı ama karşılık olarak Aras daha sıkı sarıldı Gazele. "Lütfen biraz böyle kal!" demişti yalvaran bir ses tonuyla.
Gazel ise Aras'ın neden böyle davrandığını anlamaya çalışıyordu. Daha yarım saat önce o adam yüzüne bile bakmamıştı ama şimdi ona öyle bir sarılmıştı ki neredeyse Gazel'in nefesini kesecekti.
Aras ise daha birkaç saat önce bir insanın hayatına son vermiş ve evine gelir gelmez kanlı elleriyle Gazel'e dokunmak istememişti. Eve girer girmez onu görmek bir an onu afallatmıştı. Neredeyse evlendiklerini bile unutmuştu o an. Onun gözlerine bakmak istemedi. Sanki Gazel onun gözlerine baktığında içindeki karanlığı görecekmiş gibi bir hisse kapılmıştı. Şimdi ise banyo yaptığı için kendisini biraz daha temiz hissediyordu. En azından Gazel'e dokunacak kadar temizdi. İçindeki karanlığı ise hiçbir su temizleyemezdi. Kollarındaki kadınla evlenmesi bir hataydı bunu biliyordu ama nedense o kadının varlığı içindeki karanlığa bir iğne deliği kadar olmasa bile bir aydınlık saçıyordu. Bu küçücük aydınlık bile onun daha huzurlu nefes almasını sağlıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN AYAZI KALBİM
Romanceİhanete uğrayan her kadın söyler bu sözü "Bunu bana nasıl yaptın?". Bu sözü genç kadında söylemişti. O adam ne demişti peki "sarhoştum!" Büyük aşkı bir içki şişesiyle unutulmuştu. Genç kızda unutmak istedi bütün her şeyi. Yüreğindeki yangını söndürm...