Özlesen Gelirdin

358 22 0
                                    


Onu derin uykusundan uyandıran şey kurulu olan telefon alarmı idi. Gözleri yarı açık telefonunun alarmını kapattı. Esneyerek başını koyduğu masadan kaldırdı. Etrafındaki dosyalara baktı bir süre. Yine çalışırken uyuya kalmıştı. Sandalyede oturmaktan tutulan belini tutarak gerindi bir süre. Sonra da her zamanki rütüelini gerçekleştirmek için banyonun yolunu tuttu.

Odasından çıktığında evin içindeki hareketliliği izledi bir süre. Hafif bir tebessüm oluşmuştu yüzünde. Kahkaha ile gülmeyi çok eskiden unutmuştu bile ama arada böyle tebessüm edebiliyordu. Kahvaltı masasındaki kişileri süzdü bir süre. Kendi telaşlarına kapılmış olan kişiler o anda onu görmüşler ve bakışlarını Gazel'e çevirmişlerdi.

"Günaydın kızım" demişti Leman hanım.

Gazel de "Günaydın" diyerek kendi sandalyesine oturmuştu. Masa her zamanki gibi kalabalıktı ama masada bir eksik vardı ve o eksik hep olmaya devam edecekti.

"Patron bugün büyük gün" demişti Ediz ve kendi düşüncelerine gömülen Gazel'e bakmıştı.

Gazel bir an boş bir şekilde bakmıştı Ediz'e. Ediz de cümlesini yinelemişti.

"Evet büyük gün patron. Ben hâlâ endişeliyim. Acaba bu ortaklık işi bizi kurtarır mı?" demişti. Ediz'e patron demekten vazgeçmemişti. Ediz de karşılık olarak ona patron diyerek hitap ediyordu. Zor zamanlarının en büyük destekçisi olmuştu Ediz. Aras'a vefa borcunu ondan geriye kalanlara destek olmakla ödemişti fazlasıyla.

"Hiç endişen olmasın bu işi de halledeceğiz merak etme" diyerek karşılık vermişti Ediz.

Gazel, tebessüm ederek karşılık vermişti Ediz'e ve sağ tarafındaki oğlana çevirdi başını. "Deniz kurs nasıl gidiyor? Bu sene seni üniversiteli yapabilecek miyiz?" diyerek gülümsemişti.

Orta boylu esmer bir oğlan olan Deniz çayından bir yudum almış Gazel'e cevap vermişti. "İyi gidiyor Gazel abla. Senin yüzünü kara çıkarmayacağım" demiş ve minnetle bakmıştı Gazel'e.

"Öyle deme Deniz. Benim değil annenin yüzünü kara çıkarma yeter. O benden daha çok endişeli senin için. Öyle değil mi Leman anne?" diyerek karşısında oturan kumral kadına bakmıştı.

"Öyle kızım hayırlısıyla bir okulunu okuyup kendi ayakları üzerinde dursalar bana yeter" diyerek oğlu ile kızına bakmıştı.

Derya hemen ağlamaya hazır kendilerini izleyen annesine bakarak "Hah Leman sultan yine çeşmeleri açmaya hazırladı. Kaçın millet!" demiş ve bütün masayı kendisine güldürmüştü. Bu kumral kız annesine olduğu kadar ablasına da çok benziyordu. Ablası da çok yakında aralarında olacaktı ve bu aile tablosu eksikleriyle birlikte tamamlanmış olacaktı.

Gazel endişeyle saatine baktı "Patron gecikeceğiz biz kalkalım istersen" demişti.

Ediz Gazel'in sözünü ikiletmemiş "Hemen" diyerek masadan kalkmıştı.

Gazel masadakilere "Size afiyet olsun" diyerek masadan kalkmıştı. Onun için bugün büyük gündü. Her şeyin yolunda gitmesini çok ihtiyacı vardı. Kendisine eşlik eden Ediz ile birlikte evden çıkmış arabaya binmişlerdi.

Gazel elindeki dosyayı son kez kontrol etmiş ve sıkıntılı bir şekilde yerine geri koymuştu. Bu ortaklık için anlaşma yapacakları şirketle ilgili bir dosyaydı. Aras dan sonra şirketin durumu iyi gitmemiş hep geriye gitmişlerdi. Yok olmamak içinde yeni ve güçlü bir ortağa ihtiyaçları vardı. Ama Gazel bu yeni ortaklık konusunda endişeliydi. Zaten Aras'ın emanetine sahip çıkamamıştı üstüne üstlük şirketinin neredeyse yarısını başkasına verme sınırına kadar da gelmişti. Uzayıp giden yolu izledi bir süre. Sorumluluğu çok fazla idi. Geçindirmek mecburiyetinde olduğu kişiler fazlaydı. Oysa bu yükün altında kalmaktan korkuyordu.

GECENİN AYAZI KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin