Karşısındaki aynaya dikkatlice baktı ve sinsice gülümsedi. Ama bu gülüşü sadece kendisi fark edebildi. Çünkü yüzündeki maske sadece gözlerinin görünmesine sebep oluyordu. Aynanın karşısında yalnız değildi. Tam önünde sandalyeye oturmuş ve yüzüne yapılan güzellik maskesi sayesinde şimdilik dünyadan bağlantısını koparmış gözleri salatalıklarla kapalı bir vaziyette birisi daha vardı. Maskeli kıza sinsi sinsi gülerek baktı. Birazdan o kızın maskesini düşürecekti. Güzellik maskesi yaptırdığını düşünen o şahıs bundan sonra bir daha güzellik maskesi yaptırmaya tövbe edecekti. Elinde tuttuğu makasa yan bir bakış attı ve makası hızlı hareketlerle açıp kapadı. Sonra da önündeki kızın saçının ucunu eline aldı ve saç katliamı başlamış oldu... Çok değil daha iki saat önce Pazar uykusuna doyamadan üstelik annesinin hazırladığı Pazar kahvaltısına sadece göz ucuyla bakarak evden koşar adım çıkmak zorunda kalmıştı Gazel. Çünkü maalesef ona yine huzur vermemişlerdi.
En yakın arkadaşı Ebru aceleyle onun odasına gelmiş ve uykusunun en tatlı yerinde onu uyandırmıştı. "Gazel kalk sana haberlerim var" demişti.
Gazel arkadaşını duymamazlığa vererek yönünü diğer tarafa çevirmiş ve yorganı da başının üstüne çekmişti. Ebru pes etmeyecekti tabiki de o da Gazel'in üzerindeki yorganı hızlıca çekmişti. Gazel uykunun da vermiş olduğu mahmurlukla arkadaşına sert sert baktı "Ne var Ebru görmüyor musun uyuyoruz şurada. Zaten bir pazarım var." Demişti.
"Uyuduğunu görebiliyorum canım. Sen ancak uyu. Sen uyudukça birileri arkandan düğün dernek kurmuş bile." Demiş ve Gazel'in ilgisini çekebilmişti.
Gazel yatağından hızla ayağa kalkarak "Kim düğün dernek kurmuş. Sen ne diyorsun sabah sabah" demişti.
Ebru olayın heyecanıyla koşarak arkadaşına gelmişti ama şimdi bu duyduklarını arkadaşına nasıl iletecekti işte onu bilmiyordu. Düşünceli bir şekilde gözlerini yere dikti. "Şey Gazel sana bir şey söyleyeceğim ama önce sakin olacaksın. Bak gerçekten de değmez böylelerine. Sen zaten daha iyilerine layıktın. O senin kıymetini bilemedi" diyerek bakışlarını Gazel'e yöneltmişti.
Gazel duyacağı şeyden ötürü canının sıkılacağını anlamıştı. "Ebru lafı geveleme ve bana neler olduğunu derhal anlat. Düğünü yapan kim ?" demiş elini kalbine götürmüştü. Sanki kalbi yerinden çıkacakmış gibi hızlıca atmaya başlamıştı.
"Yiğit!" dedi birden Ebru ve arkadaşının tepkisini ölçmeye çalıştı.
Gazel'in bakışları donuklaşmıştı. Delice atan kalbine bir anda bıçak saplanmıştı sanki. Kalbi acıyordu. Kalbinin üzerindeki elini yumruk yaptı ve birkaç defa kalbini yumrukladı. Sesi hiç yok denecek kadar kısık çıkmıştı " Yiğit! Evleniyor mu?" demişti.
Ebrunun gözleri dolmuştu. Gazel'e elini uzattı ama Gazel ani bir refleksle kendini Ebrudan uzaklaştırdı. Yönünü az önce kalktığı yatağa çevirdi. Gözlerindeki kederi arkadaşının görmesini istemedi. Onun önünde defalarca acınacak hale düşmüştü zaten. "Anlat bana her şeyi Ebru. Yiğit kiminle evleniyor? Nasıl olurda bizim bundan haberimiz olmaz." Diyebilmişti sadece.
Ebru lafa nereden başlayacağını bilmiyordu. Böyle bir şey öyle hemen nasıl denilirdi ki? Ama Gazel bunu başkasından öğrenirse daha da beter olurdu. Derin bir nefes aldı. "O kadınla Cemile ile evleniyormuş bugün. O kadın nikah hazırlığı için mahalle kuaföründen randevu almış. Biliyorsun orada kuzenim çalışıyor.Düğün yapmayacaklarmış sade bir nikah olacakmış." Demiş ve susmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN AYAZI KALBİM
Romanceİhanete uğrayan her kadın söyler bu sözü "Bunu bana nasıl yaptın?". Bu sözü genç kadında söylemişti. O adam ne demişti peki "sarhoştum!" Büyük aşkı bir içki şişesiyle unutulmuştu. Genç kızda unutmak istedi bütün her şeyi. Yüreğindeki yangını söndürm...