Kalbim çok üşüyor!

338 27 0
                                    


Gördüğü manzara karşısında o kadar çok şaşkındı ki aynı zamanda da kıskançtı da. Gazel'in bir başkasından hamile oluşu içini sızlatmıştı. Şaşkınlığına yenik düşerek "Sen hamile misin?" diye pat diye sordu.

Gazel, Aras'ın bakışlarından ne kadar şaşkın olduğunu anlamıştı ama sorduğu soru Gazel'i de şaşırtmayı başarmıştı. Elindeki test kitine baktı. Sonra tekrar Aras'a baktı. "Şey ben..." dedi ve devamını getiremedi.

"Sen ne Gazel? Soruma cevap ver?" diyerek öfkeyle bağırdı.

Gazel, Aras'ın öfkeli tavrına şaşırsa da kaşlarını karartarak şüpheli bir şekilde Aras'ı süzdü. Aras ona öfkelenmişti ama bu öfkenin başka bir anlamı daha vardı. Aras onu kıskanmıştı. İçin için bu duruma gülümsese de başını dikleştirdi ve aynı sert ses tonu ile Aras'ın gözlerinin içine bakarak konuştu. "Sana cevap vermek zorunda değilim. Ayrıca hamile olup olmamam benim sorunum. Bu konunun senle bir ilgisi yok" dedi.

Aras, öfkeyle yumruklarını sıkıyordu. İstemsizce bir adım Gazel'e doğru attı ama öfkesini dizginlemeye çalışarak olduğu yerde durdu. "Cevap vermek zorundasın Gazel. Derhal bu durumu açıklamak zorundasın. Hamile misin?" diyerek soruyu yineledi.

Gazel ise duruşunu bozmadan karşısındaki öfkeli adamı süzdü. Kendisine ait olmayan bir test yüzünden şu anda Aras dan azar işitiyordu. Onu uzun zamandır böyle görmemişti. Aylardır yanında olan kişi Aras olduğunu iddia eden bir adamdan başkası değildi ama şu anda karşısındaki gördüğü kişi Aras'ın ta kendisi idi. Onun öfkeden daha da koyu olan kara gözleri sesindeki öfke ve kıskançlık yansıması Aras olduğunun kanıtıydı.

"Sana hiçbir şey açıklamak zorunda değilim. Sen kimsin ki de bana bu soruyu sorma hakkını kendinde buluyorsun? Hamile olup olmamam seni ilgilendirmez. Ne de olsa babası sen değilsin. Öyle değil mi?" dedi. Onun öfkeden kararan bakışlarına aldırmadan onun canının yanmasını istemişti. Çünkü sabah karşısındaki adam onun canını çok acıtmıştı. Her ne kadar bu durumun aslı ortaya çıkacak olsa da şu anda karşısındaki adamın canını yakmak hoşuna gidiyordu.

"Gazel!" diyen bağıran sesi mutfakta yankılandı. Bir yandan öfkesini dizginlemeye çalışıyor bir yandan da Gazel'in sözlerini sindirmeye çalışıyordu. Onun bir bebeğinin oluşu ve babasının kendisi olmayışına içerlemişti. Her ne kadar Gazel den vazgeçmiş olsa da içten içe Gazel'in hâlâ onun olduğunu düşünüyordu. Bebek gerçeği ise Gazel'in ondan çoktan gittiğinin kanıtı idi. Gazel'in nikah gününde bile canı bu kadar yanmamıştı. Anlıyordu ki Gazel'i kaybetmişti.

Bakışları birbirlerine öfkeyle kenetlenmişti. Onların bu öfkeli halini abisinin sesini duyduktan sonra endişeyle mutfağa giren Duru şaşkın bir şekilde izledi. Onları nasıl bir durum bu hale getirmiş olabilir ki diye anlamaya çalışırken Gazel'in elindeki hamilelik testini gördü. Şaşkınlığını bir kenara atıp telaşlanmıştı. Onun Gazel'in elinde ne işi vardı? "Neler oluyor burada?" diyerek birbirlerine öfkeyle bakmaya devam eden çifte baktı.

Aras, öfkeli bakışlarını Gazel den çekip kardeşine çevirdi. "Gazel hanıma sor!" diyerek mutfağı terk etti.

Gazel, Aras'ın gidişini bir süre izledikten sonra elindeki testi Duru'ya uzattı. "İşte bu oluyor. Ne olduğunu anlamıştırsın. Çöpte gördüm. Tam bakarken Aras geldi ve testin bana ait olduğunu düşündü. Hamile oluşuma da pek sevinmedi" diyerek gülümsedi. Her ne kadar Aras'a öfkelense de onun tarafından kıskanılıyor olmak hoşuna gitmişti.

Duru sıkıntılı bir şekilde nefes alıp verdi. " Sen ona test benim mi dedin?" diyerek sordu. Gazel, şüpheli bakışlarını Duru'nun üzerinde gezdirdi. "Sen bu testin sahibini biliyor musun?" diyerek açık açık sordu.

GECENİN AYAZI KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin