Rüya Bitti.

456 31 2
                                    


           Masanın başında öylece oturmuş düşünüyordu. Sabah ki halini Ebrunun evine gidişini ve Ebruya anlattıklarını uzun uzun düşünüyordu. Evet haklıydı bir bunalımda bir boşluktaydı ve bu yüzden duyguları birbirine girmişti. Patronuna aşık değildi bu duygu belki minnet olabilirdi belki de hayranlıktı yada imkansızın çekiciliği bile diyebilirdi bu duyguya ama asla aşk diyemezdi. Çünkü aşkı tatmıştı onun nasıl bir duygu olduğunu biliyordu. Asıl bilmediği konu içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulması gerektiği idi. Bir an önce Aras'a karşı hissettiği bu garip duygudan kurtulması gerekiyordu. Çalan telefon sesi ile aniden kendisine geldi. Başını kaldırdığında patronunun kendisini aradığını görmüştü. Telefonu açtı karşı taraf onun cevap vermesini beklemeden diyeceğini demiş ve kapatmıştı. Gazel'in "Emredersiniz" sözünü bile duymamıştı. Masasından kalktı ve ajandasını eline aldı. Derin bir nefes aldı. Aras beye olan duygularını dizginlemesi gerekiyordu o onun patronu idi ve öyle kalmaya devam etmeliydi. Şimdi ise görevini yapmak için onun odasına girecek ve onun emirlerini dinleyecekti.

            Kapıyı çalıp usulca içeri girdi. Patronu onun gelişine aldırış bile etmemişti. Usulca masaya doğru yürüdü ve patronun karşısına dikildi. "Buyurun efendim!" demişti. Ses tonundaki heyecanı bastırmaya çalışarak. Onun karşısında aptal durumuna düşmek istemiyordu. 

          Aras önündeki bilgisayardan başını kaldırdı ve Gazel'e baktı. Sonra da sandalyesine yaslandı. "Ben yokken neler oldu ne işler yapıldı hepsinin raporunu istiyorum. Ayrıca dün eve getirdiğin dosyalar evde kalmış onların getirilmesini sağla. Bir de yeni bir sekreter ilanı için İnsan Kaynaklarını bilgilendir" demişti.

         Gazel kendisine söylenenleri not ederken son kelimede başını kaldırıp patronuna bakmıştı. "Sekreter mi?" demişti şaşkın bir şekilde.

        Aras'ın ise yüzünde hiçbir mimik oynamamıştı. "Yahya Doğan'ı biliyorsun değil mi?" demişti Gazelin şaşkın sorusuna cevap olarak. Gazel'in yüzü bir an asıldı o adamın adını bile duymak sinirlerini bozuyordu. "Evet efendim İnsan Kaynakları Müdürüdür kendisi. Sizin şirketinizde ilk çalışmaya başladığım zaman ilk patronum kendisi idi" diyerek de eklemişti. Onunla çalışmak gerçekten de zordu ama Gazel zoru başarmıştı.

           Aras aynı duygusuz tonla konuşmaya devam etti. "Güzel yani onunla nasıl çalışılır iyi biliyorsun öyleyse. Yahya beyin sekreteri işi bırakmış." Demişti.

        Gazel Aras sözünü tamamlamadan hemen atılmıştı "Sekreter Yahya bey için öyleyse" diyerek gülümsemişti. Yeni sekreter işi nedense onu huzursuz etmişti bir an.

       Aras sözünün kesilmesine sinir olduğunu gösteren bir bakış atmıştı. Gazel gülümsemesini yarıda kesmek zorunda kalmıştı bu yüzden. "Hayır! Benim için" demişti kararlı bir şekilde.

      Gazel şaşkın bir şekilde patronuna bakmıştı. Yanlış duymuştu galiba patronunun bir sekreteri vardı zaten. O da kendisi idi. "Anlamadım!" dedi şaşkın bir şekilde.

       "Artık benim sekreterim değilsiniz Gazel hanım. Bugünden itibaren Yahya bey ile çalışacaksınız." Demişti Aras.

      Gazel ajandasını yere düşürmüştü. Şaşkın bir şekilde patronuna bakıyordu. "Ama neden?" demişti ağlamaklı ses tonu ile.

       Aras usulca ayağa kalktı ve Gazel'in karşısına geçti. "Çünkü siz benim sekreterim olacak kadar yetenekli değilsiniz Gazel hanım. Benim emirlerime karşı gelen bir sekreter bana gerekli değil. Yaptığınız hatanın karşılığı işten atılmanızdı ama yıllardır şirketimizde çalışıyorsunuz ve güvenilir bir elemansınız. Sizin gibi birini yine de kaybetmek istemem. Ama dediğim gibi benden uzakta benim şirketimde çalışmaya devam edeceksiniz." Demişti.

GECENİN AYAZI KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin