Yatağının ortasında yastığına sıkıca sarılmış ve ayrıca aynı yastığa başını koymuş deliksiz uyuyordu. Onun bu halini gören Duru gülümseyerek yatağın kenarına geldi. Gazel'i böyle deliksiz uyku içinde görmüş olmak onu mutlu etmişti. Çünkü Gazel uzun zamandır deliksiz uyku nedir bilmiyordu. Gülümseyerek "Şimdi uyuyan güzeli uyandırma vakti" diyerek yatağa doğru eğildi ve Gazel'e seslendi. "Gazel uyan artık. Gün akşam olacak neredeyse"
Gazel ise Durunun kendisine seslenmesine aldırış etmeyerek yastığı iyice başının altına çekti. "Uyanmak istemiyorum" diyerek ağzının içinden konuşmuştu. Çünkü gerçekten uyanmak istemiyordu. Güzel bir rüya görüyordu. Aras ile sabaha karşı yaşadığı şeyleri hayal edip öyle uyumuştu ve o güzel anı rüyasında defalarca görmeye devam ediyordu. Uyanarak o güzel anıları kaybetmek istemiyordu.
Oysa Duru vazgeçecek gibi değildi. Gazel'i dürterek "Uyanman lazım. Elimdekini görmen lazım. Sana gelmiş" diyerek muzipçe gülümsemişti.
Gazel bir gözünü açarak Duru'ya baktı. Görmesi gereken şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştı. Sonra bakışları Duru'nun sağ eline gidince diğer gözünü de açarak yatağından aniden doğruldu.
Duru elinde kocaman beyaz bir zambak çiçeği buketi tutuyordu. "Bu güzellikler sana canım." Diyerek elindeki çiçek buketine şaşkınca bakan Gazel'e buketi uzattı.
"Benim mi?" diyerek şaşkınca sordu. "Kim göndermiş ki onları?" diyerek beyaz zambak buketini tereddüt ederek eline almıştı.
"Kimin gönderdiğini bilmiyorum ama sahibi senmişsin. Çiçekçi çocuk öyle dedi" diyerek gülümsemiş ve Gazel'in gözlerine şüpheli bir bakış atmıştı. "Belli ki Zambak çiçeği sevdiğini bilen biri. İçindeki notu açar mısın lütfen meraktan çatlamak üzereyim. Sana getirirken notu okumamak için resmen kendimle savaştım" diyerek yatağın kenarına oturmuştu.
Gazel ise çiçek buketini burnun yaklaştırarak onun kokusunu içine çekmekle meşguldü. Burnuna bulaşan polenlerden habersiz bakışlarını Duru'ya çevirdi. "Benim Zambak sevdiğimi kimse bilmez ki? Beni hep papatya kızı olarak düşünürlerdi. Bana Zambak alan olmadı bu zamana kadar" demişti ve zihninde geçmişe giderek zambak çiçeği sevdiğini kime söylemiş olabileceğini düşünmüştü. Ama zihni ona doğru bir bilgi vermiyordu. "Yok hayır. Kimse benim Zambak sevdiğimi bilmez. Ayrıca bahar gelmedi. Bu mevsimde nereden çıktı bu çiçek?" diyerek elindeki çiçek buketine bakıyordu.
"Bunu öğrenmen için notu okuman lazım Gazel. Hadi ama seni bekliyorum. Hem bu konu da ben yalnız değilim. Ev halkı da arkamda sıra olmuş vaziyette. Onlar da en az benim kadar merak ediyor."
Gazel, Beyaz Zambak çiçeklerinin arasına sıkıştırılmış kırmızı not kağıdını eline alırken " Ev halkı mı? Herkes mi merak ediyor?" diye sormuştu. Aslında onun herkesten kastı Aras'tan başkası değildi. Notu henüz okumamıştı ama çiçeğin sahibinin Aras olmadığına emindi. Aras ona hiç çiçek almamıştı ki? Üstelik ona da Zambak sevdiğini hiç ama hiç söylememişti.
"Evet canım herkes. Bütün ev ahalisi. Günün olayı olan bu çiçekleri merak ediyor" diyerek gülümsemişti. Aslında için için çiçeğin sahibinin abisi olmasını diliyordu. Eğer o çiçekleri abisi göndermediyse büyük bir sorunun ayak seslerini duymuş gibi olacaklardı. Gazel'in odasına çıkarken abisine rastlamış ve abisi elindeki çiçeklere yan gözle bakmış çatık kaşlarını hiç düşürmeden yanından sessizce çekip gitmişti. Çiçeklerin sahibinin abisi olmasını dileyerek Gazel'in notu okumasını izliyordu.
Gazel elindeki notu gözden geçirdi. Meraklı bakışları yerini şaşkınlığa bıraktı. Kucağındaki çiçeklere göz ucuyla baktı ve notu tekrar okumak için kağıdı kendisine yaklaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN AYAZI KALBİM
Romantiekİhanete uğrayan her kadın söyler bu sözü "Bunu bana nasıl yaptın?". Bu sözü genç kadında söylemişti. O adam ne demişti peki "sarhoştum!" Büyük aşkı bir içki şişesiyle unutulmuştu. Genç kızda unutmak istedi bütün her şeyi. Yüreğindeki yangını söndürm...