Bir süre önlerindeki evi incelediler. Yeni görev yerleri özellikle İdris'in hoşuna gitmişti. Yan tarafındaki adama bakarak "Vallaha bir an için patron bizi gözden çıkardı diye düşünmüştüm. Ama eve baksana Kerem galiba patron bizi önemsiyor. Bu eve sahip olan kişi gerçekten de önemli biri olsa gerek. Ah bir de patronumuz kadın olmasa iyiydi be kanka" demişti.
Kerem, kaşlarını karartarak bakmıştı İdris'e "Yine saçmalamaya başladın İdris. Sen insanları yaşadıkları yere göre mi değerlendirirsin? Hem kadın patronlarla ne derdin var? Sen işine ve alacağın paraya bak" demişti.
"Demesi kolay tabi. Ama benim gibi bir Karadeniz uşağı nasıl bir kadından emir alır ki. Bir duysalar bütün karizma yerlerde kanka" diyerek karşısındaki evi incelemeye koyuldu.
O sırada Kerem gülmüştü. "Karizma mı? Bari bana palavra sıkma İdris. Seni de karizmanı da en iyi ben bilirim. Ayrıca sen alışkınsın kadınlardan emir almaya. İlk defa oluyormuş gibi kendini acındırma" demişti.
İdris, alındığını belirten bir bakış atmıştı Kerem'e. "Ne varmış benim karizmamda. Çakı gibi uşağım ben bir kere. Hem anamın sözünden çıkamıyorsam kabahat benim mi? Kıyamıyorum ona ne yapayım be kanka!"
Kerem gülmeyi kesmişti yanındaki ana kuzusu adamı inceledi bir süre. "Tamam çakı gibi uşaksın. Şimdi alınganlık etmenin sırası değil. Yeni patronumuz bizi bekler. Hadi içeri girelim" demişti.
"Girelim bakalım" diyerek önden giden Kerem'in ardından evin giriş kapısına doğru ilerlemeye başlamışlardı.
Kendilerine çeki düzen verdikten sonra zili çalmışlardı. Birkaç dakika sonra kapıyı Leman hanım açmıştı.
Leman hanım karşısındaki iki adama baktı bir süre "Buyurun kimi aramıştınız?" demişti. Ama adamlar cevap vermek yerine öylece kendisine bakıyorlardı.
İdris, kankasına yan bir bakış atmıştı. O adam niye cevap vermemişti ki? Hatta kankası şaşkın bir şekilde bakıyordu karşısındaki kadına. "Gazel hanımın evi burası mı? Biz yeni korumalarız da." Diyerek kankasının yerine kendisi konuşmuştu.
Leman hanım gayet kibar bir şekilde "Gazel dün gece bahsetmişti sizden. Buyurun içire geçin çocuklar. Kendisi oturma odasında" diyerek yol vermişti onlara.
İlk önce İdris girdi içeri. Kerem ona göre daha sakin hareket ediyordu. İkisi de salona doğru giderken evin içini incelemeye koyulmuşlardı. Leman hanım adamlara eşlik ederek onları oturma odasına götürmüştü.
Gazel o sırada bilgisayarda işlerini hallediyordu. Leman hanımın seslenmesi ile gelen kişilere baktı bir süre. Yeni fedaileri karşısındaydı işte. Onlara ve o ceketlerinin altında olan soğuk demirlerine alışması gerekecekti.
"Kızım dediğin kişiler geldi." Demişti.
Gazel göz ucuyla Leman hanım'a baktı ve sonra usulca ayağa kalktı. Korumalarını baştan aşağı süzdü. En azından bugün siyah giymemişlerdi. İdris'in üzerinde mavi kot ceket vardı. Kerem'in üzerinde ise kahverengi bir deri ceket bulunuyordu. Sanki ikisi de gözlerine uygun şeyler giymiş gibiydiler. "Hoş geldiniz beyler. Oturun lütfen. Sizinle konuşacaklarım var" demişti.
"Ha şimdi karı dırdırı başlıyor kanka" demişti İdris sessiz bir şekilde. Bunun karşılığında Kerem ona dirseğiyle vurmuştu. Acıyan sağ tarafını çaktırmadan tutmuş ve Kerem'in sus ikazını aldığı için ilk bulduğu koltuğa oturmuştu usulca. Kerem de sağ tarafındaki tekli koltuğa oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN AYAZI KALBİM
Romanceİhanete uğrayan her kadın söyler bu sözü "Bunu bana nasıl yaptın?". Bu sözü genç kadında söylemişti. O adam ne demişti peki "sarhoştum!" Büyük aşkı bir içki şişesiyle unutulmuştu. Genç kızda unutmak istedi bütün her şeyi. Yüreğindeki yangını söndürm...