Bazı Gerçekler

248 18 0
                                    


O günden sonra bir ay geçmişti. Gazel için geçmişin izlerini yakması olumlu olmuştu. Bir aydır kabuslar yoktu ve kalbi hiç olmadığı kadar sakindi. Aras'ı hala seviyordu ama onun olmadığını da kabullenmişti. Onsuz olan bu hayatı onsuz yaşamaya devam etmeliydi. Balkondan bahçeyi seyrederken etrafında bir ay içinde olan değişikliklere baktı. Korumalar çoğalmıştı. Bilmediği bir düşmana karşı siper almışlardı. Bekliyorlardı ama kimi yada neyi bekliyorlardı bunu Gazel dahil kimse bilmiyordu. Bakışlarını yeni korumalarından çekip bahçenin diğer ucunda çiçeklerle ilgilenen Duru'ya yardım eden baş korumasına bakıyordu. Kerem, onunla ilgili tuhaf bir şeyler vardı ama ne olduğunu bilmiyordu. O adamın defalarca Duruyu izlediğini fark etmişti. Duru geldikten sonra o adam sanki biraz değişmişti. Artık Gazel'in şoförlüğünü de yapmıyordu. Bu işi İdris'e bırakmıştı. İdris iş yerinin güvenliğinden sorumluydu Kerem de evin güvenliğinden sorumluydu. Bu yüzden de her zaman evde idi. Yani Durunun etrafında... İster istemez sinirlenmişti yine. Ona neydi ki o görevini yapmış Ediz'i Kerem konusunda uyarmıştı. Duru ise aklı başında bir kızdı. Ediz gibi bir adamı kara peçeli hayalet gibi bir adamla aldatmazdı. Ama yine de onları bir arada görmeye dayanamıyordu. Nedenini kendisi de bilmiyordu.

O sırada Kerem Gazel'e bakmıştı. Gazel'in kendilerini izlediği fark etmişti. Gazel, bir an bulunduğu yerden kaçmak istemişti ama yanlışı yapan o değildi. Niye onları takip ediyormuş izlenimi oluşturacaktı ki durup dururken. O koruma haddini bilmeliydi. Her an Gazel'in gözetiminde olduğunu bilmeliydi. Bu yüzden hiç istifini bozmadan baktı onlara. O sırada telefonu çalmıştı. Usulca elini cebine götürdü ve telefonunu eline aldı. Arayan kişiyi görünce bir an gülümsedi. Bu ortakları Yaman bey idi. "Alo!" diyerek telefonuna cevap verdi. Telefonun ucundaki kişi ona bir şeyler söylüyordu ama Gazel'in gözleri hala bir noktaya bakıyordu. O gözlerde ona bakmaya devam ediyordu. Aralarında büyük bir mesafe vardı ama Gazel nedense o gözlerin kendisine nefretle baktığını hissediyordu. O bakışların tesiriyle birlikte Yaman bey'in telefonda yapmış olduğu yemek yeme teklifine "evet" demişti. Sonra da daha fazla o bakışlara dayanamamış odasına geri dönmüştü.

Gece olmuş ve Kerem rutin kontrollerini yapmış bahçede boş boş dolaşıyordu. Aslında birini bekliyordu. Onu beklediğini kendisinden bile gizleyerek kendine boş boş işler icat ediyor kendi kendini oyalıyordu. Yeni kurulmuş olan güvenlik sistemini daha önce defalarca kontrol etmesine rağmen yine onu inceliyormuş gibi yapıyordu.

Elindeki telefonu öfkeyle sıktı. Çünkü telefonun saati geceyarısının çoktan geçtiğini gösteriyordu. Ama o yoktu! Belki de bu gece eve gelmeyecekti. Belki de o adamın yanında kalacaktı... Bu duruma daha çok sinirleniyordu. Gazel'in son zamanlarda Yaman ile yakınlaşmasını kaldıramıyordu. Gazel o adamı seviyor olamazdı değil mi? "Ya gerçek olursa? Ya Gazel o adama aşık olursa o zaman ben ne yapacağım" demişti ki bahçe kapısı usulca açıldı. Geleni görünce derin bir nefes aldı. Eve dönmüştü işte. Geç de olsa evine gelmişti. Onun için bu kadar endişeleneceğini bilse idi İdris yerine kendisi giderdi ama Yaman ile onu bir arada görmeye dayanamıyordu ki.

Gazel, gecenin yorgunluğunu omuzlarına hissediyordu. Arabadan iner inmez Kerem'i karşısında görünce şaşırmıştı açıkçası. Fakat üzerinde durmadı. Her halde onu bekliyor olamazdı. O bir korumaydı ve bu saatte ayakta olması normaldi. Kerem'e yan bir bakış atarak eve doğru yürümüştü.

İdris arabayı garaja bırakmış hala evin kapısına bakan adamın yanına gelmişti. "İyi geceler kanka. Gece nöbetinin sende olduğunu bilmiyordum" demiş gülümsemişti.

Kerem, İdris'e aldırış etmeden beklediği döndüğüne göre artık yatmaya gidebilirdi. Usulca müştemilata doğru yürüdü. İdris de arkasından şaşkın şaşkın gidiyordu. Zaten bu gece yeterince şaşırmıştı.

GECENİN AYAZI KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin