Gözde'de geçen geceden sonra tekrar evime dönmüştüm. Engin esmiş gürlemiş ama sebeplerimi duyunca hak vermişti.
Yıllardır yalnız yaşamıştım. Şimdi beraber yaşamak zor geliyordu. Hele bir de onlar her gün işe giderken evde yalnız kalmak daha da zordu benim için. En azından kendi evim kendi düzenim.
Üç gündür evden çalışıyordum. Berzan daha dönmemişti. O yüzden bugün şirkete geçip oradan Akın'la teknenin yapıldığı tersaneye gidecektik. Akın'ın kendi atölyesi olmadığı için kiralık tersanede çalışıyordu. Sanırım İstanbul'un biraz dışında Tuzla taraflarındaydı.
Kot pantolon giydim. Kalın bir kazak dağcı botlarım üzerine şişme montum. En son böyle işe giderken Demir'le beraberdik. Nasıl kızmıştı bana. Nermin bırak şimdi onu kendine gel evden çık.
Kendime kıza kıza yola çıktım. Trafik geleneksel berbattı. Yolda öküzün biriyle kapışmış üstüne kavga etmiştim. Şirkete kadar peşimi bırakmayıp, beni takip etmişti.
Arabadan indim o da indi. Kollarımı kavuşturdum öylece bakıyordum. Yeni yetme veledin tekiydi. Genç irisi Engin cinsinden.
Bıt bıt bıt ötüyordu. Yok efendim kadın olmasam bana yapacağını bilirmiş. Ben hatalıymışım. Zeytinyağı gibi üste çıkıyormuşum. Barım barım bağırıyordu. Cevap vermiyordum, susuyordum. Ama baktım ki gitmiyor ve susmuyor, yeter artık dedim. Başlayacağım arabasınada onada. Sinirle üzerine yürüdüm;
— Eee yeter be amma goygoy yaptın. Ulan acemiyim demiyorsun ehliyeti dün aldım babam bugün arabayı çekti altıma demiyorsun üstüne üstlük ben kaşındım seninle kapıştım da demiyorsun beni suçluyorsun öyle mi? Bana bak aslanım senin yaşın kadar benim bu trafikte sörf yapmışlığım var şimdi al voltanı yürü ense traşını görelim. Haaa yok ben daha öteceğim diyorsan çağır babanı onunla konuşayım çoluk çocukla uğraşamam ben.
— Ooo yavrum sen gel ben sana çoluğu da çocuğu da gösteririm demesiyle uçan bir kafa görmem bir oldu. Nereden çıktığını bilmediğim Berzan çocuğu yakasından tutmuş eşek sudan gelinceye kadar dövüyordu. Adamda yüz ayı gücü vardı çocuğu elinden alamıyordum. Sanki transa geçmişti beni duymuyordu. Beş altı tane güvenlik geldi yok Berzan durmuyordu. Bir taraftan da deli gibi bağırıyordu;
— Sen kime yavrum dedin ulan? Sen kimsin kime neyi göstereceksin it? Seni öldürürüm. Cesedini bile bulamazlar.
Çocuk yalvarıyordu. "Tamam abi ben ettim sen etme abi." Ama yok Berzan durmuyordu.
En sonunda "Berzan yeteeeerrr", diye çığlık attım. Sesimi duyunca geldiği hızla çocuğa vurmayı bıraktı. Güvenlikçilere verdi;
— Babasını arayın derhal gelsin p.çini alsın defolsun gitsin. Olay çıkartırlarsa beni arayın.
Sonra kolumdan tuttuğu gibi beni içeriye doğru sürükledi. İlk defa Berzan'dan gerçek anlamda korkmuştum. Gık demeden peşinden gittim. Odasına girdi kapıyı kırarcasına çarptı beni de bir koltuğa savurdu. Sert bir şekilde koltuğa iniş yaptım. Kıymetlim çok acımıştı.
—Kızım sen hasta mısın? Şirketin önünde elalemin herifiyle neden sen kavga ediyorsun. O güvenlik niye orada? Çağır alsınlar adamın ifadesini. Olmadı beni veya Akın'ı çağır. Neden tek başına elin veledine laf yetiştiriyorsun.
— Ben hep tek başıma alışmışım Berzan Bey yani ondan öyle oldu. Ben düşünemedim kusura bakmayın. Sizi de zor durumda bıraktım, başınızı belaya soktum.
— Nermin bırak beyi hanımı şimdi. Ya sana bir şey yapsaydı.
— Ben kendimi korurdum ki. Siz merak etmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)
General Fiction1. Hikaye İş dünyasının Demir Leydi'si Nermin Soysal. 32 yaşında başarılı bir mimar. Arkan Holding'in baş mimarı. Bu yaşına kadar hiç aşık olmamış. Aşktan hep uzak durmuş. İş dünyasında disiplin abidesi, özel hayatında ele avuca sığmayan bir sers...