Gözdelerden çıkıp eve dahi uğramadan direk şirkete geçtim. Çünkü Beste arayıp Batı Bey'in acil beni şirkete çağırdığını söyledi.
Batı beni niye kendi aramamıştı, bu kadar acil olan neydi? Dün akşam ile bağlantısı var mıydı? Kafamda bir sürü soruyla şirkete gittim. Eve uğramaya vakit bulamadığım için akşam dışarı çıktığım yırtık kot ve salaş tshirt ile şirkete gelmek zorunda kalmak hiç hoşuma gitmedi. Şirkete girince kimseye görünmeden odama çıkmak için nerdeyse akrobatlık yaptım. Kafamı eğip bükmekten, sağa sola kaçamak bakış atmaktan boynum tutuldu.
Odama girer girmez hemen üzerimi değiştirdim, makyajımı ve saçımı yaptım. Beste'nin getirdiği sandviçi kemirdim, çayımı içtim artık Batı uyuzuyla karşılaşmaya hazırdım.
Odasına gittiğim zaman Azra'nın onaylamaz bakışlarıyla karşılaştım. Hiç takmadan;
— Batı Bey odasında mı acaba?, diye sordum.
Nefretle yüzüme baktı;
— Evet sizi bekliyor, dedi
Vay! Vay! Vay! Bana siz dedi.. Azra Hanım sanki bana saygı duymaya başlamış, hayırdır inşallah dedim içimden.
Batı'nın kapısını çalıp odaya girdim. Batı masasında oturmuş beş karış suratla bana bakıyordu.
— Beni acil çağırmışsınız Batı Bey bu kadar acil olan konu nedir acaba?
— Nermin zaten sinirim tepemde ne olur otur şuraya adam gibi konuşalım. Tiyatro oynayacak zaman değil.
— Neler oluyor?
— Bir de soruyor musun? O adamı döverken aklın neredeydi acaba? Bütün herkes bunu konuşuyor.
Opsss!!! Hafifçe boğazımı temizledim...
— O video kalkmadı mı? Sen gördün mü, akşam niye aramadın? Başka kimler gördü?
Ardı ardına soruyordum ama gerçekten sormak istediğimi bir türlü soramıyordum.. "Murat Bey gördü mü? Tepkisi ne oldu?"
— Akşam maç seyrediyordum o yüzden internetle işim olmadı doğal olarak videoyu da görmedim. Sabah bir arkadaşım gönderdi öyle öğrendim. Şu anda kalktı kalkmasına ama gören bir sürü kişi var canım. Bunlardan biri de amcam ve şu anda tatilini yarıda kesip ülkeye dönüyorlar. Sayende sağlam bir fırça yedim. Tüm sinirlerim ayakta.
Koltuğa çöker gibi oturdum. İşte şimdi s*çtın kızım Nermin.. Aklıma kötü kötü düşünceler dolmaya başladı. Murat Bey geldiği zaman ne olacak. Nişanı iptal edip beni işten mi atacak? Yoksa nişanı yapıp daha sonra mı atacak? Ayvayı resmen bütün olarak yutmuştum. Elveda plazalar hoşgeldin balıkçı kasabası. Çünkü Murat Bey beni bu sinirle işten atarsa önemli firmalardan birine girmemem için elinden geleni yapar. Off ki ne off...
Hırsla Batı'ya döndüm;
— Senin bu Berzan mıdır nedir onunla ne gibi bir husumetin var adam sana takmış bana sardı? Akşam resmen üzerime oynadı...
— Çok önemli olmayan eski bir mesele...
— Batı senin için önemli olmayabilir ama adam için önemli demek ki şirketi batırmaktan falan söz etti. Baya da bir ciddiydi bunu söylerken...
— Boşverrr.... Havlayan köpek ısırmaz...
Adamdaki rahatlığa bak. Sanki şirket benim. Ben daha çok takıyorum adamın umuru bile değil...
Hoş şirket bir yana şu anda benim kariyerim de sallantıda. Bu adamın bu şirkete adım attığı gün benim ve şirketin bittiği günmüş meğer. Ben zaten biliyordum da bu kadar çabuk hayatımın içine edeceğini tahmin edememişim. Hele hele şirket aklımın ucundan bile geçmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)
Ficción General1. Hikaye İş dünyasının Demir Leydi'si Nermin Soysal. 32 yaşında başarılı bir mimar. Arkan Holding'in baş mimarı. Bu yaşına kadar hiç aşık olmamış. Aşktan hep uzak durmuş. İş dünyasında disiplin abidesi, özel hayatında ele avuca sığmayan bir sers...