Resmen sürünerek evden içeri girdim. Elimdeki eşyaları yatak odama fırlattım. Demir'in gelecek olmasını umursamadan önce makyajımı çıkarttım daha sonra duşa girdim. Saçlarımı havluya sardım, ev kıyafetlerimi giydim. Yemek için bir şeyler sipariş ettim ve saçlarımı kuruttum. O sırada kapı çaldı. Delikten baktım gelen Demir'di, hemen kapıyı açtım. Bugün o kadar bunalmıştım ki onu görünce içim ferahladı ve huzurla boynuna atladım;
-- Hoşgeldin.
-- Hoşbulduk da hayırdır? Sen benim kollarıma böyle atladığına göre günün pek parlak geçmemiş anlaşılan.
-- Pek iç açıcı değildi. İçeri geç yemekten sonra konuşuruz. Aç açına anlatamayacağım kadar olaylı bir gündü...
Kapıyı kapattı bana sıkıca sarıldı ve yanaklarımdan öptü;
-- Halledilmeyecek hiçbir şey yoktur güzelim sen merak etme. Hallederiz...
-- Bakalım halledebilecek misin göreceğiz...., dedim. Kapı çaldı yemekler gelmişti.
Yemekleri alıp salona geçtik. O yemeğini yedi ben didikledim. Tatlış makinemde kahve yaptım ve sohbete başladık.
-- Anlat bakalım Nermin Hanım neymiş bu kadar karışık halledilemeyecek mevzular...
-- Günün olaylarını üç başlık altında toplayabiliriz. Murat Bey, Azra ki Batı'nın sekreteri olur kendisi ve son başlıkta Batı.... İlk önce Murat Bey'den başlayayım. Bana ya nişanlan ya da istifa et dedi ve ekledi iş bulman zor olur piyasadan yok olup gidersin. Yani aba altından sopa gösterdi. (Hiç şaşırmadı. Sanki bunu bekliyormuş gibi bir hali vardı) Sonra Azra Batı'dan hamileyim aramızdan çık dedi.(Kaşları alayla havaya kalktı) En sonda da Batı. Sana yıllardır aşığım nişan gerçek olsun evlenelime gelen bir şeyler zırvaladı...
Son cümleye kadar normal insan tepkileri veren adam birden yeşerdi ve Hulk'a dönüştü. Ağzını açmasıyla kükremesi bir oldu;
-- Nasıl yani? Adam bunca yıldır sana aşıkmış ama hiç belli etmemiş üstüne sevgili yapmış kızı hamile bırakmış şimdi de kızı ortada bırakıp seninle evlenme hayallerimi kuruyor? Çüşşş!!! Bak Nermin ben öyle sabırlı bir adam falan değilim bu benim durulmuş halim beni delirtme (Oha! Bu sakin halinse delirmiş olanını düşünemiyorum bile) eski Demir'i geri getirme. Gel inadından vazgeç şu heriften de şirketten de ayrıl, sana kendi ofisini açalım buradan daha başarılı olursun. Arkanda kapı gibi Çapan Yatçılık olacak beraber fuarlara katılırız. Sadece bizim değil başka firmaların da iç dizaynını yaparsın, farklı bir sektörde isim yapar daha fazla kazanırsın...
Derin bir nefes aldım.. Yutkundum. Doğru kelimeleri aradım ve sakin bir şekilde söze başladım;
-- Demir açıkçası ben bina tasarlarım benim gerçek işim bu. (Bu konu tartışmaya açık değil canım kusura bakma) Eğer kölelik antlaşması (Kaşları çatıldı. İstediğin kadar bozul haklıyım) değil normal bir sözleşme imzalasaydık şu anda üzerinde çalıştığım bir projem mutlaka olurdu. Çünkü aynı anda iki bazen üç proje üzerinde çalışırım. Sadece bir teknenin iç dizaynını yaparak mutlu olamam. Bana bu kadar güvendiğin için çok teşekkür ederim ama şu anki seçeneklerim arasında kendi kanatlarımla uçmak yok. Murat Bey'in söylediği gibi bu piyasa nankördür, çabuk unutulurum yok olur giderim ve geri dönüşü olmaz. Ben buralara zor geldim kolay gitmeye niyetim yok. (Tabii suratı düştü boynundaki damar yine atmaya başladı ama maalesef yapabileceğim bir şey yok ben böyleyim) Hal böyle olunca önümde iki tane seçenek var. Birinci seçenek nişanı kabul etmek ve gittiği yere kadar götürüp bittiği yerde duruma göre hareket etmek. Biliyorum sen bu seçeneği hiç beğenmedin ama Gözde'nin düğününden sonra başka işim yok. Sayende (Gözlerim devirdim) bir tek senin projelerin var o kadar. Seninle üretim merkezine gidip oradaki gidişatı kontrol edebiliriz. (Konuşmaya başladığımızdan beri ilk defa yüzü güldü. Tek kaşımı kaldırdım) Bakıyorum yüzün gülmeye başladı hayırdır?..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)
Ficción General1. Hikaye İş dünyasının Demir Leydi'si Nermin Soysal. 32 yaşında başarılı bir mimar. Arkan Holding'in baş mimarı. Bu yaşına kadar hiç aşık olmamış. Aşktan hep uzak durmuş. İş dünyasında disiplin abidesi, özel hayatında ele avuca sığmayan bir sers...